Bu sabah, önce havuzumuzda yüzdük ardından kahvaltımızı yaptık ve Dian dün akşam konuştuğumuz gibi saat 11.00 de bizi almaya geldi. Bugün Kadir’in işi olduğundan Dian bize eşlik edecekti.
Size sürprizim var, bugün sizi başka bir tapınağa götüreceğim dedi. Ve yarım saat sonra Goa Gajah Bedulu tapınağındaydık. Kısa eteği ve şortu olanlar, üzerlerine sarong sardılar. Benim eteğim uzun olduğundan takmadım. İçerisi yine çok kalabalıktı. Çok değişik figürler vardı. Ve yine güzel yeşillikler içinde, yanlarından akarsuların aktığı, ormanlık alanda, mabetlere baka baka 140 merdiven indik. Kökleri ve kendi, çok çok büyük ağaçlar gördük. Sonra mabetin birinde yaşlı bir Bali’li, ziyarete gelen turistlere dua okuyor, kendi inaçlarına göre birşeyler yapıyordu. Bizde o kadına kendimizi okuttuk ve kendimizce dualarımızı yaptık. Sonunda hepimizin kaşının arasına ve boynuna pirinç yapıştırdı.
Goa Gajah Bedulu Tapınağında paylaşan: ncabaci
Goa Gajah Bedulu Tapınağı önünde yılanlı gösteri paylaşan: ncabaci
Oradan ayrıldığımızda bu defa Dian bizi ahşap işlerinin yapıldığı sanat evine götürdü. Olamaz böyle birşey yaa.. Nasıl mükemmel şeyler yapmışlar anlatamam. Fiyatları pahallı gibi gelse de o yapılan işçiliğe az bile fiyat istiyorlardı. Tabii biz valizde getiremeyeceğimiz için, ufak şeylere baktık ve çocuklarımızın siparişlerini aldık.
Oradan yine ahşap oymacılığın satıldığı pazara gittik, büyük pazarlıklarla oradan da epey birşey aldık.
Vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştık bile. Saat 15.00 gelirken karnımız açıktı. Dian giderken, şuraya yeni balık resturant açıldı diye bir yer göstermişti, haydi orayı deneyelim dedik. İyi ki de gitmişiz. Nasıl güzel bir ortam anlatamam. Antalya Uludere’de ki gibi suyun üstüne oturma yerleri yapmışlar. Suların üstüne kurulmuş çardaklara çıkıp yere oturarak, yemeklerimizi yedik. Altımızda yüzlerce renkli balıklar yüzüyordu, siparişimizi verdik. 1 uçan balık, bir ismini bilmediğim iri bir balık, 1 tabak tavuk,1 tabak nosi goreng,1 tabak Dian için adını bilmediğim bir yemek, 2 tabak jumbo karides ve içeceklerimiz, artı ekmek yerine geçsin diye pilav..Nasıl harikaydı nasıl güzeldi anlatamam , tabi hepsini yiyemedik.
Sonra odamıza geldik, biraz havuzumuzda yüzdük ve akşam Blanco Museum’un resturanına gittik. Daha saat 15.00de yediklerimiz erimediği için aparatifler ve içki aldık. Sonra da tatlı ve dondurma yedik. Kadir’de ördek yedi. Burada ördek çok meşhur, ama biz henüz denemedik.
Yemek öncesi bahçesinde, içkilerimizi yudumlarken, 1 saat süren dans gösterisi izledik. Danscılar herbirimizin yanına gelerek bizi dansa kaldırdılar ve birlikte fotoğraf çektirdik. Daha sonra tekrar resturana çıkıp yemek siparişimizi verdik.
Bu arada resturan 2014 yılının Bali’nin en iyi resturanı ödülünü almış. Servisi ve yemekleri görünce hak etmişler dedik. Otelimize geldiğimizde saat 23.00 olmuştu. Birazda Aynur’larla odalarımızın önünde oturup sohbet ettik. Şimdi onlar uyuyor, ben günlük yazıyorum.
Haydi ben de yatıyorum ve iyi geceler diliyorum.