PEMBE GÖZLÜKLER…H.Çiçeksever’den

İnsan dünyanın temel taşı. Aileyi meydana getiren bireyler insan. İnsan dünyaya sorumluluk göreviyle gelen, düşünen, aklı olan tek  canlı. İnsan önemli. Et ve kemikten yaratılan değil, aklını çalıştıran insan çok önemli.

Medeniyetin son gayesi insan şahsiyetini geliştirmek olmalı diyen Nobel ödüllü yazarA.Carrel gibi, temel konu insanın  şahsiyet , kimlik, kişilik, görgü, erdem, adalet, kavram gelişiminin eğitimidir.

Her ağzı olan konuşur, her duyan, bir şeyler öğrenen konuşur durur. Konuşmak teyp gibi olmaktır. Bize konuşmak değil, konuşurken  hissetmek, tartmak,anlamak ve çözüm yaratmak, bakışına bir küçük  pencere aralamak becerisi gerekir. Fakat almak ve vermek alıcı ile verici gerektiriyor. Az bilen, ego kilitli insan; karşıdan öğrenmek istemiyor, kaçıyor.Yeni fikirlere, daha çok bilene hazır değil.O halde önce;Pencereleri açacağız.

“ Pencereleri ne kadar çok açarsanız  içeriye o kadar  güneş girer.”Güneş giren eve doktor girmeyeceği  gibi, insanın güneşi  de bilgidir. Ne kadar çok bilgi alırsanız o kadar cahil olduğunuzu hiçbir şey bilmediğinizi ve hayatı boşa geçirdiğinizi görürsünüz.

“Okumak cehli giderir, eşeklik bakidir. Bakın çevrenize; Eşek Kabe’ye gitmekle  hacı olmaz” derdi annem.  Bu sözlerin altında çok büyük bilgelik ve hayat gerçeği yatıyor. Adam olmanın okulu yok kısacası.

İnsan ilişkilerini, kadın-erkek kimliklerini, iletişimsizliği, bağlılık ve özgürlük sorunlarını çok sade bir dille anlattığı romanlarıyla ünlü İnci Aral , kitaplarından birinde alıntıyla ön söz yapmış: “Marco Polo, tek tek her taşıyla bir köprüyü anlatıyor.  Peki, köprüyü taşıyan  taş hangisi diye sorar Kubilay Han.Köprüyü taşıyan şu taş ya da bu taş değil, taşların oluşturduğu kemerin kavsidir der Marco Polo.

Kubilay Han sessiz kalır bir süre, düşünür: Sonra ekler: “neden taşları anlatıp duruyorsun bana? Beni ilgilendiren tek şey var, o da kemer.Marco Polo cevap verir: Taşlar yoksa kemer de yoktur.

Koskoca apartmanlar, evler yapıyorsunuz küçük tuğlalarla örülüyor. Küçük zannettiğiniz her şey büyük parçayı meydana getiren şeyler, onlar olmasa büyük te olmaz. Bizde elimizden geldiğince taşları anlatıp duruyoruz. Öğretmenlik birikimlerim, on yaşından başladığım  hala devam eden dünya mektup arkadaşlığım, dünya gezilerim ve oralardaki insanlarla kurduğum dostluklar, ülkemizdeki köklerinden koparak oluşan hatalı değişimin yarattığı insan kitleleri, yarınları görebilen  anlayışla  anlatıp duruyoruz.

Kim dinler veya kim alır diyeceksiniz değil mi? İçinde varsa, pencereleri açmışsa, almaya hazır bekliyorsa onlar alacak. Kapalı, egosunda kilitli insanların almasını beklemiyoruz..  İnsanı  iyi  tanıyan Kur’an bile diyor ki; “Siz bidiklerinizi, doğruları söylemekle görevlisiniz. Fakat ben istersem o alır”. Yani biz yazdıklarımız ille de insanlar teşekkür edecek diye yazmıyoruz.Öğrenmek isteyenleri   çeşitli bilgi vitaminleriyle beslemeye çalışıyoruz. Bir tohum atıyoruz, göle maya çalıyoruz.

İşte dünya evinin taşları, dünya kemerinin gök kubbesinin ayakta kalmasının küçük parçaları insandır. Kur’anın kalbi Yasin demek aynı şey. Altıbinaltıyüzaltmışaltı ayetin kalbi Yasin=İnsan.

İnsan ve insan ilişkileri o kadar önemli ki; çocuk ailede yetişiyor, sonra aile kuruyor, sonra çocuk yetiştiriyor. İnsan beyin, akıl, bilinç, düşünce etrafında kendini geliştirmezse sadece hayvani sıfatlarıyla kaldığında geçimsizlikler  başlıyor.

Öğrenmek o kadar güzel şey ki ruhunuza ışıklar saçıyor. Bu kadar yıl denizdeyim, deniz kumuyla piling yapmayı hiç bilmiyordum. Cildim için bir sürü pahallı kremler al, sür, hiç faydası yok. Arkadaşlarım  gibi kumla  piling yaptım ücretsiz sorunu çözdük.

Nilgün arkadaşımın bloğundan, aşık olduğu  Sinop hayatına bakıyorum, ben bu Sinop’u göremiyorum. Birinci  temel insan. “İnsan, geniş anlamıyla dost” yoksa  güzel yok. İnsan insanın avusunu alırmış derler. Yıllarca aynı yere kök salmak, orada dost çevresi kurmak kurumayan bir ağaç gibi.Sevdiklerinden ayrı kalmak ise çölde ağaç olmaya benziyor.

Hala dostluğumuz devam eden ,1974’te Sinop’ta kalan Amerikalı bayan, bizlerin dostluklarına bakarak derdi ki; biz arkadaş istemiyoruz. Niçin; çünkü çok yer değişiyoruz, sonra ayrılık psikolojimizi bozuyor. Şimdi  ne demek istediğini anlıyorum. Pembe gözlük de taksan faydası yok..

“ İnsan var insanların nakşıdır, insan var, hayvan ondan yahşidir.”

Hakkımda Nilgun

Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

HOŞGELDİN 2013..H.Çiçeksever’den

Üç haftadır Londra”da Christmas kutlamaları nedeniyle torunlarla partiden partiye koşturup duruyoruz.. Okullar, bazı iş yerleri …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.