Biz hala denizin keyfini çıkarmaya devam ediyoruz. Bugün denizde elime Bizim Karadeniz gazetesi geçti, okumadık yeri kalmadı tabii. Kendi yazdığım gazeteyi dokunarak okuma şansım pek yok, günlük olarak elime hala geçmiyor. Gazetede yer alan Uçan Süpürge Semineri ve değerli köşe yazarı Celal Çatak’ın yazısı nedeniyle Soros Teşkilatını yazma gereği duydum.
Celal Çatal; “Kalk Ulan Ayağa” derken sosyal sorunlardan yakınıyor. Aslında benim sürekli üzerinde durduğum; “Kültür Mirasımız”ı kaybetmekten bahsediyor. Kültür bir kimlik, karakter belgesi, milletlerin nüfüs cüzdanı olması nedeniyledir ki; “Kültür mirasına sahip çıkmayan toplumlar çağı yakalayamaz” diyor sosyal bilimciler. En temel meselemiz Kültür birliği ve kültür mirasımızdır. Kültür mirasımızı nasıl siyasi senaryolarla kaybediyoruz ve bize nelere mal olacağını sürekli dolaylı biçimde yazıyorum. Uyanmak, düşünmek, öğrenmek, Kültür Savaşını kazanmak zorunda olduğumuzu herkes çok ciddi olarak ele almalıdır.
Diğer ilgili konu ise; Uçan Süpürge Semineri. İsminden belli değil mi hikaye ile kandırmaca olduğu? Ama insanların bilgisi azsa veya politik dişlilerin arsında nefes almak güçlüğü varsa bilemiyoruz. Çünkü; cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşelidir diyorlar…Toplantıdan haberim olsaydı katılmak isterdim.Şimdi konu ile ilgili; İstanbul- Kadıköy Cumhuriyetçi Kadınlar Derneğinin toplantısındaki konuşma metnini çok kısaltarak özetle sunuyorum:
26 mart 2005 Avukat Esin Özbey belgelerle açıklıyor;
“Amerika daha önce CIA ve Kukla devletlerle yıkmak istediği ülkeyi parçalıyordu. Fakat bilgi-iletişim-internet çağında artık dünya bunu yutmuyor. Yeni taktik düşünüyor ve her ülkede en çok ezilen kadınlar diye düşünerek girmek istediği ülkede kadın dernekleri kuruyor yani STK(Sivil Toplum Kuruluşları).O ülkenin meşhur iş adamlarını, yazarlarını, gazetecilerini bir şekilde elde ederek olayı ciddi gösteriyor….bu çok uzun devam ediyor..
Daha pekçok derin teskilat; Egitim Gönüllüleri, Özyeğinler,Kader, Kagider,Açev,Selis, Barolar,Tusiad, Müsiad, Uçan Süpürge,Pethfinder(ülkemizde ilaç sektörüyle jenosit uyguluyor), Tesev, ve bunun gibi kuruluşlar organizeli ve bağlantılı çalışıyor. Zenginlerin arsında da üçlale (kirmizi-yesil-siyah)iş adamı grubu belirleniyor, herkes grubuna göre alışveriş v.s. yapıyor. Saymayla bitmeyecek kadar uzun ve dolaylı bir biçimde birbirine bağlı örgütler.
NEV, NDİ, IRI, gibi fon almak için üç ayağı var. Mesela Ari grubu başkanı Kemal Köprülü Amerika’da ulusal devlet aleyhine lobi faaliyetleri yürütüyor, İstanbul’da lüks yalılarda toplantılar yapıyorlar. Mesela bir örnek; Kader’e üç günlük toplantı için 25bin dolar veriyor, para önemli değil yeter ki istediğimizi yapın diyor.( İstanbul Swiss Otelde böyle bir toplantıya Kader üyesi arkadaşım sayesinde katılmıştım. Korkunç lükstü. Ajda Pekkan, Ayşe Özgün, Emine Erdoğan, Prenses Raina daha aklınıza gelecek herkes oradaydı.)
Bu teşkilat; ABD nin kurduğu bir demokrasi çetesi diyor Esin hanım.Uygulama örneği; su ve altın kaynaklarıyla zengin Kazakistan’da STK’ lar eliyle iç kargaşa çıkarıyor ve başarılı oluyor. Şimdi sıra Türkiye’de.
En çok üzerinde durdukları şey; terim ve kavramlar.. Amaç, Beyinlerde bulanıklık yaratmak..1950’den beri Ulus Devletimiz yıkılmaya başladı ve 1980 de hız kazandı bu hükümetle son bulacak.. elimizdeki raporlara göre diyor.Özellikle kadınlar üzerinde duruyorlar, çünkü kadın tüm aileyi etkiliyebiliyor.
Parola şu; Resmi olan Kötüdür- Sivil olan iyidir. Mesela;
Atatürk resmi kötüdür, Fettullah sivil, iyidir…
Ulus devlet resmidir kötüdür, STK’lar sivildir iyidir..
Özellikle anlaşılması güç, iç içe girmiş bir örgüt..İçinde çalışanlar dahi böyle olduğunu bilmiyor. Tedbirini şöyle alıyor; şayet İnsanlar uyanırda durumu anlarlar ve Milli Direnç gösterirlerse diye çeşitli ayakları var. Bunlar; AB, ABD, Belçika-Danimarka üçgeni içinde çalışıyor ve Helsinki Yurttaşlar Derneği dahil. Amerika’nın önceden CIA ile uyguladığı yıkım faaliyetleri şimdi Soros teşkilatıyla yapılıyor..Önce IMF giriyor, halk fakirleşiyor, doğal kaynaklar satılıyor, işsizlik artıyor ve faaliyetlerine uygun zemin oluşturuluyor..Ve bu oyunun, programın kibar adi:KÜRESELLEŞME..
Resmi açıklama; Özal’la başlayan bu proje Tayyip ile bitiriliyor.” Diyor Esin hanım.E e e sona yaklaşıyoruz, Allah sonumuzu hayırlı etsin. Görüyorsunuz adamlar hızlı çalışıyor, bizler uyuyoruz. Akrep gibi kendi kendimizi öldürmek üzereyiz.
Dr. Rıza Nur Kütüphanesi’nden; “ R. Kaan Kurt’un yazdığı; Evanjelizm-Dünya İmparatorluğu ve Türkiye” kitabını herkes çok acele okumalıdır.