BİLİNÇ ÜNİVERSİTESİ..H.Çiçeksever’den..

İlk okuduğunuzda sanki Sinop üniversitesi, Samsun Üniversitesi gibi size bir isim imajını veriyor. Oysaki içeriğinin adını taşıyan bir üniversite kurulmuş.

Yazılarımın  büyük bir bölümünü; bilgelik-nur yüzlü bilgeler ordusu-idrakin açılması- bilinç  ve bilgi düzeyi-  uyanınız-uyandırınız-hala uyanmıyor musunuz- ikra(oku) emri- beşikten mezara kadar öğren- öğrenmek ve insan olma eğitimi bir disiplindir, asker gibi devamlı olmalıdır v.s. ile sık sık tekrarlar yapıyorum. Öğrenmenin de öğretme metodları olduğunu bilen, otuz yıl eğitim-öğretim işiyle insan hamurunu yoğuran, hem öğretmenlik hem de annelik  deneyimlerimle konuşan biri olarak BİLGİ_BEYİN çağına hızlı hazırlanmaktan söz ediyorum. Çünkü insan beyni, bilinci açılmazsa bir şey öğretemeyiz.

Dünyaya gelişimiz tekamül etmektir. Tekamülde geri kalan toplumlar medeniyet sahnesinden silineceklerdir. O halde çağın gerisinde kalmamak için sürekli bilgi-bilinç aşısının gerekli olduğunu söyleyip duruyoruz.

Toplumu bilinçlendirmek, cehaleti aydınlatmak  üzerine basit reçeteler vermeye çalışıyorum. Bugün elime geçen bir yazıda ilginç bir şey okuyorum; “Bilinç Üniversitesi” kurulmuş. Demek ki o kadar önemli bir gelişim yolu. Biz de kendi çapımızda bu büyük işi yapmaya çalışıyoruz.

Düşünüyorum, bu üniversitede; kim kimi bilinçlendirecek, kim nasıl bilinçlenecek? Üniversitenin kuruluş amacı çok güzel ama hayata nasıl geçirilecek. Amacında diyor ki;

“Cumhuriyet’in ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlarını, diğer bir deyişle yurdu ve milleti özünden çok seven nesillerini yetiştirmektir.” Diyor. Bu cümleler Atatürk’ün eğitim sisteminin temeli ve hayata geçirdiği işler değil mi? Yeni bir şeye niye gerek duyuluyor acaba diye düşünmeden edemiyorum.  Atatürk devrimlerini, eğitim sistemini, hedeflerini sildiler yeni baştan bir işe başlıyorlar. Amerikan oyunu gibi.

Dünya içinden çıkılmaz bunalımların eşiğinde, işi bu hale getirenler yaptıklarını temizlemek için yol arıyorlar gibi geliyor bana. Yüksek Bilinç Kılavuzu  diye kitap bile çıkarmışlar. Eski köye yeni adet getiriyorlar sanki.Bilgelik esasına dayalı kültürümüz ne der; “kedi çiğere bakmakla kasap olmaz”.

İnsanoğlu doğayı çok tahrip etti ve doğanın dengesi bozuldu. Kötü sonuçlar ise yine insanoğlunu etkileyeceğini biliyorlar. Daha bilinçli doktor, mühendis  v.s. yetiştirmek istiyorlar. Defalarca söylediğimiz gibi “duyarlı” insan yetiştirmek gerekiyor, duyarsızlık suç olmalı diyoruz her zaman.Her şey bireyin sorumluluk bilinciyle başlıyor.

Yapılan sempozyumlara , okullarda verilen derslere, çıkarılan yasalara alınan tüm önlemlere rağmen çevrenin kirletilmesi önlenememektedir. Çevrenin korunabilmesi için insanın bilinçlenmesi gerekmektedir diye karar alıyorlar.

İnsan bencil bir varlık ve çevresine zarar veriyor.Çevre bilinci”ne sahip insan çevreyi kirletmez. “Tasarruf bilinci”ne sahip insan aşırı tüketmez. “Trafik bilinci”ne sahip insan trafik kurallarını ihlâl etmez. “Vergi bilinci”ne sahip insan vergi kaçırmaz. İnsan bilinçlenirse; ne Çevre Yasası’na, ne tasarruf önlemlerine, ne Trafik Yasası’na ne de Vergi Yasası’na gerek kalmaz… Unutmamalım ki, çevreyi koruma ama aynı zamanda kalkınabilme bir BİLİNÇ, denge, çalışma ve azim işidir. Bu konuda devletin her kurumuna her bireyine iş düşüyor.

Adam gibi adam yetiştirmekle olur bunlar. “Efendiler, medeniyet demek adam olmak demektir” demiyor mu Atatürk..Bilgiyi hayata geçirmeyenlere Mevlana; “ilim papağanları-ilim hafızları” demiyor mu?

Medeni ülkelerde ve medeni insanlarda duyarlılık çok fazla, cahil ülkelerde sorun çok. Mesele gayet basit: Cahil-medeniyet farkı. Zengin-fakir  uçurumu.

 

 

Hakkımda Nilgun

Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

HOŞGELDİN 2013..H.Çiçeksever’den

Üç haftadır Londra”da Christmas kutlamaları nedeniyle torunlarla partiden partiye koşturup duruyoruz.. Okullar, bazı iş yerleri …

Yorum

  1. blank

    SAYIN H. ÇİÇEKSEVER’E BU YÜREKLENDİRİCİ YAZINIZ TEŞEKKÜRLER

    EN KISA ZAMANDA GÖRÜŞMEK VE BİLİNÇ KONUSUNDA “İŞ VE GÜÇ BİRLİĞİ” YAPMAK DİLEĞİYLE..

    SAYGILARIMIZLA…

    GALİP BARAN
    09:41
    Yanıtla ▼

    Gönderen BİLİNÇ ÜNİVERSİTESİ’NİN KURULUŞ AMACI: Cumhuriyet’in ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlarını, diğer deyişle “yurdu ve milleti özünden çok seven” nesillerini yetiştirmektir. zaman: 02:04 0 yorum
    15 Haziran 2011 Çarşamba
    Galip Baran der ki:….
    Bilinçolog: Galip BARAN
    MAHFİ EĞİLMEZ’İN
    GÖREVİ
    Bu sabah (15. 06. 2011) NTV’de sayın Servet Yıldırım ve sayın Mahfi Eğilmez’i dinliyorum. Mahfi Eğilmez İstanbul’da bir kavşakta, sola dönülmez işareti olduğu halde, polislerin bile döndüklerinden, bu yolsuzluğu yaptıklarından, söz etti.
    NTV -Mahfi EĞİLMEZ
    Nedenini ise; “sürücüler o kurala uydukları takdirde, dönüş yapabilmek için çok uzun bir yol kat etmek zorunda kalacaklar, bu nedenle uymuyorlar” şeklinde açıkladı. Ve ekledi. “Kurallar yaşama uygun olmalı. Ya da o kavşağa bir polis koymalı ve kural ihlâl eden herkese ceza yazmalı” dedi.
    Sayın Eğilmez’in öncelikle bilmesi gereken gerçek: Bu ülkede “meli”, ya da “malı” ekleriyle yapılan cümlelerle verilen mesajların bir işe yaramadığıdır. Yarasaydı; “Çevremizi kirletmeyelim”, “trafik kurallarına uyalım”, uymayanları uyaralım” benzeri sloganlarla verilenler bir işe yarardı. Çevre kirletilmezdi, trafik kuralları ihlâl edilmezdi…
    Sayın Eğilmez’in NTV’de sadece dile getirmekle yetindiği trafik ; günlük yaşamda yasa kavramıyla karşılaşmamızı sağlayan, “yasa bağımlısı” olmamda baş rolü oynayan çalışmaların önde gelenidir…
    Nasıl “yasa bağımlısı” olduğuma gelince:
    Çevre, tüketim, trafik, sağlık, vergi, rüşvet, iş ahlakı (ahilik), milli servet, imar ve her şeyi devletten bekleme gibi alanlarda başlattığımız, insanı, davranışlarını ve nedenlerini araştırdığımız, başlangıcı 1989 yılına uzanan, okul dışı eğitim” olarak tanımladığımız, beni bilinçlendiren, bencillikten kurtaran, içimdeki “yolsuzluk yapma eğilimi”ni, (bildik deyişle, “Yolsuzluk Canavarı”nı) yok eden çalışmaları yaparken yaşam biçimim kökten değişti:
    * “Yasa bağımlısı” oldum.
    * “Diğerkâm bir kişilik” edindim.
    * “Yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi”ni özümsedim.
    * Edindiğim “tecrübi bilgi” ile işlevi aşağıda açıklanan Bilinç Üniversitesi’ni kurdum.
    * Kendimi tanımağa başladığımın “Bilinç Çağı”nda yaşadığımın ve Bilinçolog olduğumun farkına vardım…
    Sayın Eğilmez’in gözlediği, ancak yukarıda da sözü edildiği üzere, sadece dile getirmekle yetindiği türden bir sorunla karşılaştığımda yaptığım iş: (a) ya o ihlâl edilen kuralı düzettirmek ya da (b) ihlâl edeni ilgili makama şikayet edip ceza yazdırmak oluyor…
    “Yasa bağımlısı” oluşumla ilgili başka sonuçlar:
    * Turgutreis Yat Limanını, (a) ÇED Raporunu yok sayarak, denizi kirleterek, Çevre Yasası’nı ihlâl ederek, yolsuzluk yaparak inşa eden; (b) Limanı, giriş kapılarına gölgelik olarak konulan brandaları zemine bağlayan çelik halatlarla yaya yolunu işgal ederek, kamusal alana tecavüz ederek, trafik güvenliğini hiçe sayarak, bu yolsuzluğu da yaparak işleten, Doğuş Grubu’na sözü edilen çelik halatları söktürdüm. (bu yolsuzluğu önledim)
    * Turgutreis Otobüs Garajı karşısındaki Total Benzin istasyonunun da, aynı şekilde; yaya yolunu işgal ederek, kamusal alana tecavüz ederek, insan haklarını hiçe sayarak, Trafik Yasası’nı ihlâl ederek, yolsuzluk yaparak koyduğu reklâm panosunu da söktürdüm… (bu yolsuzluğu da önledim)
    Açıklanan gerçekler ışığında, Sayın Eğilmez’e; başta sözü edilen türden sorunları (yolsuzlukları), dinleyenleri gülümsetmekten öte bir anlam taşımayacak şekilde dile getirmek yerine, benim gibi davranmasını, diğer deyişle, ya uyulmayan kuralı, koyanlara düzelttirmesini. ya da o kuralı ihlâl edenlere ceza yazdırmasını, ondan sonra NTV’de anlatmasını tavsiye ediyorum…
    SONUÇ OLARAK:
    Sayın Eğilmez’in bu tavsiyemi ciddiye alması ve benim gibi davranması durumunda; bu dünyanın ikinci “yasa bağımlısı” olacağını, böylece, bu ülkede “yasa bağımlısı” sayısının artmaya başlayacağını bilmesini istiyorum…

    Galip BARAN
    Bilinç Üniversitesi (1) Kurucusu

    TEL: (0252) 382 34 77 / (0535) 844 84 76
    E-POSTA: galipbaran@ttmail.com

    (1) : Bilinç Üniversitesi’nin işlevi: “Bilgi Çağı” üniversitelerinin, zamanla Bilinçoloji Ana Bilim Dalına dönüşebilecek Bilinç Enstitüsü ya da Bilinç Kürsüsü gibi bölümler kurmalarına yardımcı olmak; böylece, yalnız bilgili değil aynı zamanda bilinçli mimar, mühendis, doktor, sosyolog, psikolog v.b. meslek mensuplarının yetişmesine katkıda bulunmaktır
    Gönderen BİLİNÇ ÜNİVERSİTESİ’NİN KURULUŞ AMACI: Cumhuriyet’in ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlarını, diğer deyişle “yurdu ve milleti özünden çok seven” nesillerini yetiştirmektir. zaman: 09:26 0 yorum
    04 Haziran 2011 Cumartesi
    dikkat!… şimdi tam zamanı………

    NASİHAT!..
    (kaynak: anonim & galip baran)
    Paranı ver, gönlünü ver, selam ver, canını ver ama sırrını verme!
    Günlerini say, servetini say, büyüklerini say ama yerinde sayma!
    Eşini beğen, işini beğen, aşını beğen ama kendini beğenme!
    Emek ver, kulak ver, bilgi ver, ama hiçbir zaman boş verme!
    Fidan büyüt, garip büyüt, çocuk besle ama kin besleme!
    Hedefe koş, cihada koş, yardıma koş ama ortak koşma!
    Satıcı ol, alıcı ol, kalıcı ol, bulucu ol ama bölücü olma!
    Davet et, hayret et, affet, tövbe et ama ihanet etme!
    Elini aç, gözünü aç, kapını aç ama ağzını açma!
    Okumaktan zarar gelmez, oku ama lanet okuma!
    Rakibini geç, sınıfını geç ama gülüp geçme!
    Zulmü devir, nefsi devir ama çam devirme!
    Ev al, araba al, aklı al ama beddua alma!
    Yaklaş, konuş, tanış ama uzaklaşma!
    Seslen, uslan ama yaslanma!
    Doğrul, devril ama eğilme!
    İtil, atıl ama satılma!
    Gönderen BİLİNÇ ÜNİVERSİTESİ’NİN KURULUŞ AMACI: Cumhuriyet’in ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlarını, diğer deyişle “yurdu ve milleti özünden çok seven” nesillerini yetiştirmektir. zaman: 04:19 0 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.