TENERIFE..(1. Bölüm)Ebruli Sayfalar..

Merhaba Değerli Nilgün’ün Günlüğü Okurları,

 Şimdi hep birlikte cennete giden bir yolculuğa yelken açalım. Akdeniz’den doğru geçelim, Cebeli Tarık Boğazı’ndan Atlas Okyanusu’na çıkalım. Fas açıklarındaki Kanarya Adaları’ndan biri olan Tenerife’te (sondaki -e okunmaz)demir atalım.

TF-00261-D GarachicoTenerife(1.Bölüm)1Tenerife(1.Bölüm)4Tenerife(1.Bölüm)9 (1)Tenerife(1.Bölüm)2Tenerife(1.Bölüm)6Tenerife(1.Bölüm)7Tenerife(1.Bölüm)8

 

 

Burası palmiye ve muz ağaçlarıyla donanmış tropikal bitki örtüsüyle tam bir yeryüzü cenneti. Engin maviliklerin ortasında 900.000 nüfusuyla, Kanarya Adaları’nın en büyüğü olan Tenerife, yılda 5 milyon turisti kendine çekmektedir. Kıbrıs adasının toplam yüzölçümünün iki katı büyüklüğünde olan Tenerife, İspanya’ya bağlı Atlas Okyanusu’ndaki  yedi Kanarya Adasından biridir.

Nisan ayının başında gittiğim bu adadaki hava önce beni hayal kırıklığına uğrattı. Çünkü valizimin tamamı yazlıklardan oluşuyordu ve gittiğimde hava biraz serin geldi – her ne kadar adadaki bazı insanlar okyanusa girse de. Daha sonra beni bu adada büyük bir sürpriz bekliyordu. İleriki günlerde okyanus beni koynuna alacaktı.

Önce size yemeklerinden bahsetmek istiyorum çünkü ben bundan önce açmışım meğer diyebilirim. Tenerifeli ortağım Malu, bana ve gruptakilere tam bir damak zevki yaşattı diyebilirim. Adanın en ünlü şeflerinin mutfaklarının ve güzel İspanyol şaraplarının ve romlarının tadını unutmak mümkün değil. Üstelik fiyatları şaşırtıcı derecede ucuz. Öncelikle masaya iki farklı sosla süslenmiş bizim hellime benzeyen kızartılmış bir peynir geliyor. Bu soslara bayılmamı destekleyen sarımsak, peyniri daha da dayanılmaz yapıyor. Peynirle beraber katık etmemiz gereken ekmekler ise o kadar lezzetli ki soslu peynir ve ekmekle zaten neredeyse karınınız doyuyor. Daha sonra bir ara sıcak daha yemek geliyor. Bu belki ançüez ya da sebzelerden yapılmış sarımsak soslu nefis bir yemek olabiliyor. Ana yemekler, genelde tavşan ve balık ağırlıklı. Ben vejetaryen olduğum için bu yemeklerin tadını bilemeyeceğim. Yalnız süslemeleriyle gelen tabağın harika bir dekorasyon ustasının elinden çıkmış olduğu görülüyor. Bir de bu yemeğe eşlik eden güzel İspanyol şarabı ya da romu yemeği bütünlüyor. Şefin tercihinden asla şaşmayın. Çünkü onlar hangi yemek, hangi şarapla iyi gider bilirler. Kendinizi şefin tercihine bırakın burada. Yemeğin en sonuna gelen nefis tatlılardan bahsetmezsem eksik kalırım. Tatlılar genelde sütlü ve kremalı. Tam benim istediğim gibi çok hafif. En gözdeleri muzlu olanlar bu arada. Onlar da hem damağa hem de göze hitap ediyor. “Yerim kalmadı mümkün değil daha yiyemem artık.” diyorsunuz ama buraya gelmişken bu yemekleri bir daha başka bir yerde yiyemeceğinizi bilin. Yemeğin en sonunda gelen kahve size bu yemek zevkini sonlandırıyor. Burada bütün kahveler güzel. Fakat en ünlüleri cortado ve baracito. Cortado sadece espressonun sütlü hali. Fakat mükemmel hafif ve çok lezzetli. Bu kahveyi açken de içebilirsiniz, tokken de. Baracito ise tipik bir kanarya kahvesi. Diğer kahvelerden farkı ise içinde yoğunlaştırılmış süt ve likör bulundurması. Likör ve süt o kadar hoş bir kombinasyon olmuş ki, yemekten sonra baracito içmeden masadan ayrılmak istemiyorsunuz.  Gelelim bu yemekten sonra ödenecek hesaba. Sakın korkmayın. Sadece 17 ila 20 Avro arasında tutuyor bu zengin yemek. Karnınız ve gözünüz doymuş ve cebinizde paranız kalarak ayrılıyorsunuz restorandan. Herhangi bir yerde bir kahvenin fiyatı ise 80 ila 90 cent arasında. Paris ya da Madrid’le karşılaştırdığınızda bu miktar şaşırtıcı bir şekilde ucuz.

Bu kadar yemekten bahsettikten sonra gelelim Tenerife’te görülmesi gereken yerlere. Buraya akın eden insanların ilk gittiği yer El Teide Dağı’dır. El Teide hala aktif bir yanardağ. Kanarya Adalarının oluşması bu dağın püskürttüğü lavlarla olduğu söyleniyor. 3718 metre olan dağ, İspanya’nın en yüksek dağı. Bu dağın zirvesine teleferikle çıkarken, ister yaz olsun, ister kış, muhakkak yanınıza kazak ve mont almayı unutmayın. Çünkü zirve eksi derecelerde. Zirvede bir de trekking yapılacak patika da var. Fakat oksijen o kadar az ki, aldığınız hava kesinlikle ciğerlerinizi doldurmuyor. Bu da hafif baş dönmesi ve kalp çarpıntısı olarak size yansıyabilir. Eğer böyle yüksek rakımlara ve soğuya dayanıklı değilseniz, birkaç fotoğraf çektikten sonra ilk teleferikle aşağıya inebilirsiniz.

Cıvıl cıvıl kafeteryaların ve mağazaların bulunduğu ve insanların gezip dolaştığı, harika plajların süslediği Tenerife’in başkenti Santa Cruz’a gitmeniz gerektiği illa ki size orada da söylenecektir. Ama önce ben söyleyeyim. Burada tiyatro salonu, kütüphane, park, plajlar ve kafeteryalar sizin ilginizi çok çekecektir.

Tenerife öyle bir iklime sahip ki, adanın kuzeyi soğukken, güneyi aşırı derecede sıcak. Bunun sebebi El Teide Dağı. Bu dağ sıcak havanın adanın güneyinde kalmasını sağlarken kuzeyin serin kalmasını sağlıyor. Ben biraz serinlemek istiyorum derseniz kuzeyde kalın. Yok ben bronzlaşmak istiyorum derseniz güneye gidin. Güneyde ise ailenizle birlikte eğlenebileceğiniz, hem büyüklere hem de küçüklere hitap eden Tayland temalı Siam Park adında bir aqua park bulunuyor. Burada tüm eğlenceler mevcut. Bütün gün hiç dinlenmeyip ara vermeden bütün eğlenceleri akşama kadar ancak bitirebilirsiniz. Ben bütün kayılması ve denemesi gereken yerleri ve eğlenceleri denedim. En son dünyanın en büyük yapay dalgasının bulunduğu bu parkın plajına da girdim. Dönüşte otobüste gözlerim kapanıyordu ama hiç bir şeyden eksik kalmamıştım.

 

Tenerife devam edecek …

Hakkımda Nilgun

blank
Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

İZLANDA HALK HİYAKELERİ..Ebruli Sayfalar

Merhaba Sevgili Nilgün’ün Günlüğü Okurları,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.