NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI KÜÇÜK DEYİP GEÇMEYİN
Küçük diyerek önem vermediklerimiz ileride büyük işlerle sonuçlanabiliyor.
Ağaç küçük bir çekirdekten meydana geliyor. “ Damlaya damlaya göl olur… Dostum beni ansın bir çiğneyim sakız olsun… Az veren candan, çok veren maldan..Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” atasözleri bizim kültürümüzde.Bilgelik kültürüne sahip milletin torunları olarak küçük şeylerin değerinin farkındayız aslında.Fakat küçük tekrarlar büyük düşüncelerin yaratılmasına yardımcı olacağı için hatırlamakta fayda vardır.
Taşı delen suyun büyüklüğü değil, damlaların sıklığıdır.
Sinek ufak mide bulandırır. Küçük bir mikrop ölüme götürebilir.
Küçük bir iftira büyük bir yaşamı bitirir.
Küçük parçalar birleştiğinde bütün oluşur. Küçük motifler halının bütününe aittir. Küçük yamalar büyük yorgan olur. Apartmanlar küçük tuğlalardan meydana gelir.
Küçük bir beden, çoğu kez büyük bir ruha yataklık edermiş.
Ufak balıklar daha lezzetli olurmuş.Her şeyin küçüğü sevilirmiş.
Ateşe küçük odunlar atılırsa alevler artar, büyük odunlar alevi söndürebilir.
Küçük bir sigara ateşinden büyük bir orman kül olur.
Sağanak dediğimiz, küçük damlalardan ibaretmiş.
Ufacık bir yağmur, kocaman bir toz bulutunu yok edebilirmiş.
Muazzam bir aydınlık, küçük bir delikten görünebilirmiş.
Büyük bir geminin batmasına, küçük bir delik yeter.
Yükte hafif olmak, pahada ağır olmaya engel değilmiş.
Deve büyükmüş ama ot yermiş, şahin küçükmüş ama et yermiş.
İnsan küçük bir adama iyiliği dokunduğu zaman cömertliği öğrenebilirmiş.
Büyük makinaları küçük çarklar çalıştırırmış.
Büyük adamın büyüklüğü devam ediyorsa bunun sebebi; onun küçük adamlara gösterdiği özenmiş.
Bazen büyük bir aşkı başlatan, küçük bir gülümseme imiş.
Büyük yazıları yazmak için küçük noktalar, virgüller, harfler gerekirmiş.
Büyük olaylar kolay unutulsa bile, sevdiğinle geçen küçük an’lar unutulmazmış.
Simide lezzetini veren küçük bir susam tanesi.
Yemeğe lezzetini veren bir parçacık tuz.
Koskoca keki kabartan bir küçük kabartma tozu..
Ulu bir çınarın veremediği kokuyu, küçük bir papatya verebilirmiş.
Büyük paralara alınan hediyelerin sağlamadığı mutluluğu, küçük bir bakış sağlayabilirmiş.
Küçük sevinçleri bilmeyenler, büyük keyifler yaşayamazmış.
Koskoca kayaları küçük dalgalar aşındırır.
Öyleyse ‘küçük’ deyip geçmeden önce, ne kadar ‘büyük’ sonuçlara varabileceğini düşünelim. Küçük bir damlayı, bir gülümsemeyi, küçük bir iyiliği, yardımı, noktayı,virgülü, bir ağacın dibinde biten gülü, bir susam tanesini, sevgilinin sesini, bilge bir büyüğün sözünü hafife almayalım.Küçük dediklerimizin aslında ne kadar büyük olabileceklerini, onların yokluğunu beklemeden fark edelim. Çünkü yanımızdayken değerini bilmediğimizi, bildiğimizde bulamayabiliriz.
Çıkınınızda; küçük bir gülümseme, bir yağmur damlası, bir papatyanın kokusu, üç noktanız, unutulmaz küçük bir anınız, kulağınızda küpe olan bir sözünüz hep olsun. Küçük de olsa varsın olsun. Çünkü o küçük çıkınlar nasılsa bir gün, büyük denkler olacaktır.
Yeter ki, sabretmeyi ve biriktirmeyi bilelim küçük küçük….
