YORGUNLUK…H.Ciceksever’den

Enerjiniz mi kalmadı yoksa yorgun musunuz yoksa havalardan mı?

Sıcaklar, rutubet-nem oranındaki artış insanlarda bitkinlik, yorgunluk, enerji düşüklüğü yaratıyor.İnsanın yaşam yakıtı olan  enerjisini kaybetmek, gerçekten kötü bir duygudur.

Bu, bazen o kadar ileri gider ki, elinizi kolunuzu bile hareket ettirmek veya konuşmak bile  istemezsiniz. Enerji kaybı veya yorgunluk aslında aynı şeylerdir. Sorun bazen ruhsal kökenli, bazen de bedenseldir. İster ruhsal ister bedensel olsun yorgunluğu, “fiziksel bir işe girişmek ve bunu sürdürmek için ihtiyaç duyulan gücü bulamamak” şeklinde tanımlıyorlar. Enerjiye sadece kaslarınız ihtiyaç duymaz. Enerji beden kadar ruh için de gereklidir. Eğer zihinsel enerjinizde ciddi bir kayıp varsa, ne yaparsanız yapın, kendinizi iyi hissetmezsiniz. Bu durumda ise “motivasyon” da son derece önemlidir. Muhteşem bir bedensel güce, yeteri kadar ruhsal enerjiye sahip olsanız bile bunları harekete geçirebilmeniz için “kontağı çevirmeniz” yani motivasyon hissetmeniz gereklidir.

Bilimsel olarak yorgunluğun pek çok nedeni olarak sağlık sorunları gösteriliyor. Kansızlık, enfeksiyonlar, karaciğer, kalp ve böbrek yetmezlikleri, vitamin ve mineral eksiklikleri, metabolik bozukluklar, kanser gibi ciddi sağlık sorunlarında yorgunluk bazen ilk işarettir deniyor.

Yorgunluk tekrarlayan ve uzun süren streslerin, uyku problemlerinin, depresyon ve diğer bazı psikolojik sorunların sonucu da oluşabilir. Ayrıca insanın yaşadığı çevrenin yetersiz koşulları, beslenme yanlışlarının, alkol-sigara kullanımı gibi hataların, yorgunluktan korunmak için kullanılan uyarıcıların ve bazı ilaçların da yorgunluk yapabildikleri bilinmektedir.

Yorgunluğu belirlemek kolaydır, ama arkasında yatan nedene ulaşmak bazen oldukça zordur. Yorgunluk yönünden insanı  incelerken, onların yaşlarını, cinslerini, işlerini, sosyal statülerini, stres ve motivasyon düzeylerini, yakınmalarına eşlik eden diğer problemlerini, dikkate almak gereklidir. Yorgunluğun fiziksel görünen nedeni yoksa en önemli nedeni ruhsaldır.Ruh güçlüyse beden işe yarar.

Teşhisinizi koyduysanız, neler yapmanız gerektiğini de öğrenmek faydalıdır.  Bunların en önemlisi, doğal enerjinizi arttırmaya gayret etmek, stresle baş etmeyi öğrenmektir. Bazı insanlar, düşük düzeyde strese maruz kalsalar bile strese fazla duyarlıdır.halk arsında yıldızım düşük, fazla alınganım derler. Strese bağlı yorgunluğun nedeni stresin kendisi değil, ona verilen bedensel ve ruhsal yanıtlardır.Yani anlayış ve bilgi seviyemiz oranında etki altında kalıyoruz.

Stresle baş etmenin en iyi  yöntemi ise birikimli insanlarla arkadaşlıklar kurmaktır.Kültürümüzde; “İnsan insanın avusunu alır- Komşu komşunun külüne muhtaçtır- Gönül dost ister” derler.Sinop parkları, hamam ve deniz sefalarıyla , en doğal stresle baş etme olanaklarına sahip bir şehir.Korumak ve yaşatmak medeni seviyeye getirmek sorumluluk alnımızda olmalıdır.

Yorgunlukla mücadele etmek için beslenmenizi de gözden geçirmeniz gerekiyor. Öğün atlamayan, her gün düzenli bir multi-vitamin hapı alan, az az ve sık sık besin tüketenlerde, öğle yemeğini hafif yiyenlerde, yorgunluk pek görülmüyor.

Yorgunlukla mücadeleye başlarken iş ve ilişki yükünüzü hafifletmekle; ev-iş yaşamı ve sosyal zorunlulukları kapsayan  çalışmaları azaltmakla  başlamalısınız.

Tembel ve hareketsiz bir yaşam tarzınız varsa bırakmalı, belirli bir egzersiz programı olan aktif bir hayat kurmalısınız. Bedensel ve ruhsal egzersiz programı olan Namazın amaçlarından birisi de kişiyi, aktif, programlı hale getirmek, sağlık kazandırmaktır. Namaz ve oruç anlamlı bir disiplindir.

Uykunuzu mutlaka gözden geçirmeli, kaliteli ve yeterli bir uyku uyuyup uyumadığınızı dikkatle araştırmalısınız. Özellikle derin uyku fazının yorgunluğa karşı en etkili ilaç olduğunu unutmamalısınız.

Yaşam; vücudu ve ruhu doğru beslemek suretiyle  elde edilen kaliteli hayat tarzıdır.Medeniyet mal mülk çokluğu değil, hayat standardı yüksek, kaliteli, sağlıklı yaşam demektir.

Yaşamı sağlıklı ve anlamlı hale getirmek bir sanattır.

“Allah yaşam sevincinizi eksik etmesin.”