Irmak bir kaşık katranı yuttuğu halde, bir bardak su katranı yumuşatamaz bile. Akan su kir tutmaz. Muhabbet kültürü denen beyin seviyesi bir ırmak gibi olabilmektir. Muhabbet kültürü bilgi ister, bilgelik ister, bilgiye açlık ister, öğrenmeye merak ister, bilgi alışverişine açık olmak ister, düşünmek ister, anlamak ister. O nedenle sohbet ve muhabbet gelişmiş insanlar arasında kurulan çok anlamlı bir ilişkidir.
Kültürümüz insanın sohbet seviyesini şöyle özetler: “ Konuşmasını bilmeyenler kavga ederler.- İnsanı anlamak için şakadan kavgaya tutuştur.” Cahil ile etme sohbet, her sözü bir baş incitir, cahilde söz yoktur ama, kendisini derya bilir.”
Günümüz dostlukları internet üzerinden saçma sapan anlamsız maillerle zamanı boşa öldürmek, boş vakit geçirmek değil, bilgi kazanmak, birbirini doğru kaynaktan beslemek, beşikten mezara kadar öğrenmek olması gerekirken sanal ortamda dahi konuşma kültürü yoksunluğu , egoizmi şaşırtıcı boyutta. İncelemelerim sonucunda, özellikle 1940’lı jenerasyonlardan 1960 arası jenerasyonda görülen kimlik sorunu Doğan Cüceloğlu’nun deyimiyle açıklanırsa; “Büyümemiş çocuklar ülkesi.”
Dostluk çok derin bir kavramdır. Dünya kültürüne; “Gönül ne kahve ister, ne Kahvehane, gönül bir dost ister Kahve bahane” yazdırmış milletin nesli olarak kişisel gelişim zayıflığı toplumsal bir hastalık maalesef.Can Yücel bakın ne söylüyor:
Dostlar ırmak gibidir, Maxicep.com – Dostlar ırmak gibidir – Can Yücel Kiminin suyu az,kiminin çok
Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca
Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya
İnsanlar vardır; Üstü nilüferlerle kaplı, Bulanık bir göl gibi…
Ne kadar uğraşsanız görünmez dibi.
Uzaktan görünüşü çekici aldatıcı
İçine daldığınızda ne kadar yanıltıcı…
Ne zaman ne geleceğini bilmezsiniz;
Sokulmaktan korkarsınız,güvenemezsiniz!
İnsanlar vardır; derin bir okyanus… İlk anda ürkütür,korkutur sizi.
Derinliklerinde saklıdır gizi,
Daldıkça anlarsınız,daldıkça tanırsınız;
Yanında kendinizi içi boş sanırsınız.
İnsanlar vardır, coşkun bir akarsu… Yaklaşmaya gelmez,alır sürükler.
Tutunacak yer göstermez beyaz köpükler!
Ne zaman nerede bırakacağı belli olmaz;
Bu tip insanla bir ömür dolmaz.
İnsanlar vardır; sakin akan bir dere…
İnsanı rahatlatır,huzur verir gönüllere.
Yanında olmak başlı başına bir mutluluk.
Sesinde,görüntüsünde tatlı bir durgunluk.
İnsanlar vardır; çeşit çeşit,tip tip,
Her biri başka bir karaktere sahip.
Görmeli,incelemeli,doğruyu bulmalı.
Her şeyden önemlisi insan,insan olmalı…
İnsanlar vardır; berrak,pırıl pırıl bir deniz. Boşa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her şey meydanda.
Korkmadan dalarsınız,sizi sarar bir anda.
İçi dışı birdir çekinme ondan.
Her sözü içtendir,her davranışı candan…
bu yazıyı çooook severim ben Nilgün abla.kendi hayatımdan kesitler bulurum bu yazıdaaa..insanlar bulanık bir göl gibi gerçekten…ama neyseki hepsi öyle değill.bu yazıyı okuyunca hayatımdan çıkardıklarım için mutlu olduğumu hissediyorum aslında hiç olmadıklarını düşünüyorum..vee sahip olduğum içi dışı bir olan her sözü candan olan dostlarıma şükrediyorummm…
kolay gelsin öptümmmm
ŞEYH EDEBALİ der ki;
Cahil ile dost olma; ilim bilmez,irfan bilmez,söz bilmez, üzülürsün.
Saygısızla dost olma; usül bilmez,adap bilmez,sınır bilmez, üzülürsün.
Açgözlü ile dost olma; ikram bilmez,kural bilmez,doymak bilmez, üzülürsün.
Görgüsüzle dost olma; yol bilmez,yordam bilmez,kural bilmez, üzülürsün.
Kibirliyle dost olma; hal bilmez,ahval bilmez,gönül bilmez, üzülürsün.
Ukalayla dost olma; çok konuşur,boş konuşur,kem konuşur, üzülürsün.
Namertle dost olma; mertlik bilmez,yürek bilmez,dost bilmez üzülürsün.
SEN KENDİNİ BİL,ÖMRÜNCE O YETER SANA…
Ben de seni öpüyorum Derya’cığım.Sevgiler.
Ne kadar güzel…Teşekkürler paylaşımın için..