NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI 
Dün arka deniz, ada burnunda yapılan Yamaç Paraşütünü zevkle izledim.Ayrıca ne kadar zevkli olduğunu söyleyebilirim. Çünkü beş yıl önce Fethiye Ölüdenize’de, yabancı turistle birlikte kuyruğa girdim ve 1900 metreden uçmuştum. Kelebek vadisini, Ölü denizi, İngiliz tatil köylerinin resim gibi düzenini görmek olağanüstü güzel ve ruha ayrı bir heyecan ve anlam katıyordu. İnanın herkes uçsa ya kimse dünya malına tapmaz. Uçmak harika bir duygu.
Çağ değişiyor, dünya yakınlaşıyor, anlayışlar değişiyor, gençlik yeni şeyler arıyor.Bizlerin görevi gelecek nesillere yaşanabilir bir vatan bırakmak. Maalesef hala insanlar kendi egolarını, içsel açlıklarını tatminle meşguller.
İstanbul’a Fransa’dan şehir plancıları ve Paris belediyesinden görevliler geliyor, bizimkilere destek verecekler. Şehre girdiklerinde gördükleri belediye reklam bilbordlarından sonra diyorlar ki; “sizin reklam harcamalarınızla bizde en az on belediye geçinir ve sizinle hiçbirşey konuşamayız.” İşte halimizi, bilenler yorumluyor.
Turizm haftası nedeniyle Parşüt sporu gibi bir yeniliğin başlaması çok sevindirici. Ne kadar verimli bir ülkemiz var, artıyor, eksilmiyor. İnşallah insanların da beyinleri artar, eksilmez. Elbirliği, ekip çalışması, kafaları büyütmek şart.
Ordu,Samasun,Giresun illerinden 12 Yamaç Paraşüt pilotu gelmişler. İlk konuştuğum genç Ekrem Çalış Samsun’luydu. Fethiye’de çalışıyormuş. Bol bol Samsun ve Fethiye sohbeti yaptık. Görüşlerini sordum. Sinop’tan THKurumu olarak öncülüğünü Nuri Şişman’ın yaptığını söyledi. Nuri beyi tebrik etmek ve tekrar geldiğimde tanışmak lazım.
Daha önce Sinop’ta bu sporun yapılabilirliği adına inceleme yapılmış, uçulabilir, çok güzel ve uygun coğrafi konum tesbit edilmiş. Bugün hoby olarak ilk ve başarılı uçuşlar gerçekleştirilmiş.. Deneyimli bir pilot olarak görüşünü sorduğum Ekrem bey diyor ki;” Rüzgarın yön ve şiddetinin uygun olması nedeniyle Sinop, Kardenizin Ölüdeniz’i olabilir”. Bu çok sevindirici, Nuri beyi tekrar tebrik ediyorum.
Şimdi sormak lazım! Güzel yaşamak mı? Allahın sunduğu nimetleri doğal olarak saygı ve sevgiyle paylaşmak mı, ruhu bedeni zindeleştirmek mi? Yoksa çirkin kentleşme, TERMİK ve NÜKLEERler ile birkaç kişinin kesesini şişirmek adına milyonların ve hatta gelecek nesillerin yaşam hakkını yok etmek mi daha önemli?
Yaşadığınız yerin güzelliklerinin farkında mısınız?
Bunları korumak için ne yapıyorsunuz?
İnsan olma sorumluluğumuzu yerine getiriyor muyuz? Sosyal sorumluluk projelerimiz neyi kapsıyor? Kulluk bilinci ne demek? Farkın farkındamıyız?
Gelecek nesiller için çalışanları düşünüyor musunuz?
Sinop halkı, yetkili makamlar yaşamak mı, ölmek mi arasında karar vermek için bilgi birikimini ve dünya görüşünü, yaşamanın gayesini kavramak yolunda çalışmak zorundadır.
