Az ve öz sözlerle sosyal sorunlara karşı duyarlılığımı ifadeye çalışacağım.Çünkü; cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşelidir. Bu mübarek ayların hayırlara vesile olması ve insanların ruhen gelişmesi için hakikati fark edebilmesi için acaba yapılan ritüeller hedefe yakınlaştırıyor mu?
Nereden geldiğini bilen her canlı, o tek yaradana gönülden bağlı olmak zorundadır. Yani samimi dindar ve samimi inanan olmak ruhen büyümeyi gerektiren önemli bir süreçtir.
Her millet, her din buna göre bir yol çizmiştir. Fakat İslam olmanın çok önemli farkını Müslüman toplumlara hissettirmediklerini görüyorum. İslam’ın son şekli “yürüyen Kur’an olabilmektir. Oysa çevremizde gördüğümüz ve son yıllarda hızla artış gösteren bazı görüntüler var ki; bunlar İslamı sadece şekilde ve kuru ibadette kalmasına endekslenmiş. İşte bu çok büyük yanlış!!!
“Bir dahi öldüğünde, Müslümanlık duvarında öyle bir delik açılır ki; kıyamete kadar kapanmaz.”diyor Hz.Muhammed.
“Dinin fazlası afyondur”diyor Atatürk
Alimler peygamberlerin mirasçılarıdır.”diyen Hz.Muhammed neyi işaret ediyor acaba?
Karısı Nasrettin Hoca’ya sormuş; Hoca kıyamet ne zaman kopacak? Hoca demiş ki; “sen öldüğünde küçük kıyamet, ben öldüğümde büyük kıyamet kopacak”
Dünyayı yöneten dünyanın kaderini elinde tutanlar başka dine mensuplar. Neden ?
En büyük sevap çalışmak ve kainatın nizamına katkıda bulunmaktır der kutsal kitabımız. Halbuki Müslüman toplumlar doğayı bozuyor, kentleri bozuyor, tarihi ve kültürel mirası yok ediyor kısacası beyni çalışmıyor!!! Aklı olmayanın dini yoktur demiyor mu dinimiz.
Bugün hala dünyanın kalbi olarak görülen Londra’yı veya New York’u görkemli kılan büyük beyinler, düşünürler, Kur’anın tabiriyle “akıl sahipleri”. Peygamberin tabiriyle; “Alimler”
Müslüman ülkeler alimlerine düşünürlerine sahip çıkmış mı bir bakınız. Hallac-Mansur “En-el Hak” dediği için derisi yüzülmüş. Atatürk peygamberin misyonunu üstlenmiş ve İslama temel olacak zemin ve Tevhid-i Tedrisat yani Eğitimde Birlik kanunları hazırlamış ve yeni baştan inanan samimi Müslüman toplum yaratmış.Bugün geldiğimiz noktada silindiğini üzülerek müşahade ediyoruz.
Londra büyük düşünür ve sivri dilli Bernard Show öldüğünde tüm ülke yasa boğulmuş. Peygamberimizin; “düşünmek bin yıllık ibadete bedeldir” sözü tam Show için söylenmiş sanki. Show diyor ki; “Beden er geç bıkkınlık verir insana. Düşünceden başka hiçbirşey güzel ve ilginç kalmaz. Çünkü düşüncedir gerçek yaşam. Uzun yaşamı boyunca tam 53 oyun yazan büyük düşünür; konu olarak sahte dincilik, yoksul mahalleler, koca avcılığı, evlilik ilişkileri, fahişelik, savaş ve barış, boş kahramanlıklar, siyasal düzen, sınıf ayrıcalıkları ve meslek çıkarları” gibi konuları ele alıyor. Tam bizim sorunlarımız öyle değil mi?
Tabi İngilizlere de batıyor bunlar. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali. Ama büyük alim diyor ki; “Güldürmesini bilmeseydim, çoktan çarmıha gererlerdi beni.”