BORUTA ŞEYTANI – Efsaneler Yazı Dizisi III..Ebruli Sayfalar..

 

Merhaba Sevgili Nilgün’ün Günlüğü Okurları,

Hala efsane yazı dizimi takip ediyorsanız, hayal ve gerçek aynı ying ve yang gibi yan yanaysa, sanırım beraber bir yolculuğun içindeyiz. Ya hayatın anlamını hep birlikte çözüyoruz ya da hayat denen şeyin girdabının bir yerlerinde dönüp dolanıyoruz.
Bence bir şeyleri çözmeye kalkarsak işin gizemi ortadan kalkacak. O yüzden bırakalım sır olarak kalsın her şey. Biz efsanelere devam edelim.
Efsanelerde karakterler çok yalındır. Ya kötüdür ya da iyidir. Anlaşılması kolaydır. Okuyucular karakter analizi yapmak zorunda kalmazlar. Olaya odaklanırlar. Bu yüzden efsaneler çocuklara da hitap eder.
Şimdi anlatacağım hikaye Polonya, Będzin’de (Benjin olarak okunur) geçmiştir. Resimler MIEJSKI ZESPOL SZKOL Nr 4 – GIMNZJUM Nr 6 okulu öğrencileri tarafından yapılmıştır.

Boruta2Boruta3Boruta4Boruta5

Bundan çok uzun zaman önce Leczycki Kalesi’nde Boruta adına gizemli genç bir adam yaşardı. Siyah saçları ve kahverengi gözleri olan yakışıklı bir adamdı. Bütün kızlar ona aşıktı. Fakat bu adamın bir gizemi vardı. Cehennemle bir anlaşma yapmıştı. Yalnız kendisi şeytanın emirlerini yerine getirmek istemiyordu. Bu yüzden 6 ay tüm ülkeyi dolaşarak geçirdi.
İlk olarak Lysa Dağı’na çıktı. Belki burada kalabilirdi. Fakat bu dağda bir manastır olduğundan dolayı oradan ayrılmak zorunda kaldı. Yağmurlu bir gecede Będzin Kalesi’ne geldi. Bu kale muhteşem bir şekilde aydınlatılmış, çok görkemli bir kaleydi.
Boruta kaleye davet edildi. Kendisinin bir Macar soylusu olduğunu söyledi. Herkes onun kalede yapılan yılbaşı partisine kalenin sahibi Goslawski tarafından davet edildiğini sandı. Üzerinde altın ve değerli taşlardan oluşan siyah bir palto vardı. Paltosunun üzerinde ayrıca aynı kendi ruhu gibi simsiyah düğmeler vardı.
Goslawski, karısı ve kızıyla tanıştı. Halszka, Goslawski’nin kızıydı. Halszka’nın sapsarı saçları ve safir renginde mavi gözleri vardı. Genç adam ilk görüşte bu kıza aşık oldu.
Boruta partide hiç dans etmedi. Tek yaptığı şey Halszka’ya bakmak ve kadehler dolusu şarap içmekti. Halszka’nın boynunda bir haç asılı olduğundan ne yazık ki ona yaklaşamıyordu. Karanlık ruhları olanlar bu haça yaklaşamazlardı. Halszka’nın anne ve babası kızlarının da bu yabancıdan hoşlandığını gördüler ve Boruta’nın kalede biraz daha fazla kalmasına izin verdiler.
Aradan günler geçti. Halszka ve Boruta birbirlerine aşık oldular. Düğünlerini tüm ülkeye ilan ettiler. Fakat hiç kimse Boruta’nın şeytanla bir anlaşma yaptığını bilmiyordu.
Bir gece cehennemden bir elçi kalenin kapısını çaldı. Kapıyı Boruta açtı ve onu içeriye aldı. Elçi Boruta’ya artık gitme vakti geldiğini söyledi. Sonra kaleden ayrıldı. Boruta, cehenneme geri dönen elçinin arkasından baka kaldı.
Kaleden ayrılmadan önce paltosundaki düğmelerden birini kopararak yakındaki nehre attı ve “Bundan sonra bu nehir artık kara nehir olarak akacak.” dedi. Boruta, cehennem zindanlarına geri döndü ve hayatı boyunca orada yaşadı. Zavallı Halszka ise bir manastıra giderek, rahibe oldu.

Będzin’de akan Przemsza Nehri’nin siyah oluşu bu efsaneden ileri gelmektedir.

Hakkımda Nilgun

blank
Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

İZLANDA HALK HİYAKELERİ..Ebruli Sayfalar

Merhaba Sevgili Nilgün’ün Günlüğü Okurları,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.