Değerli Nilgün’ün Günlüğü Okurları,
Sadece kermesimizle ilgili yazımı yazdıktan çok kısa bir süre sonra Soma’da yaşanan facia meydana geldiğinden dolayı yazıma “TÜM TÜRKİYE’MİZİN BAŞI SAĞ OLSUN” diyerek başlamak istiyorum. Bu yürek burkan olayın bir daha yaşanmamasını diliyor ve bundan bir ders almamız gerektiğini düşünüyorum.
Yönetim kurulu üyesi olduğum Sahipsiz Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği’nin, Can Dostları Yaşam Evi’nde barınan hayvanların yararına 17 – 23 Mayıs 2014 tarihleri arasında Sakarya Caddesi No:11’de kermesi olacaktır.
Öncelikle Can Dostları Yaşam Evi olarak adlandırdığımız hayvan barınağımızın durumundan bahsedeyim. Barınağımız derken derneğimin değil tüm Sinop halkının barınağı olduğunu hatırlatırım. Burada yaşayan hayvanlar hepimizin. Onlar, biz sokaklarda rahat yürüyelim, ya da parklarda rahat rahat çay içelim diye oradalar ve hapis hayatı yaşamalarının tek sebebi ise köpek olarak dünyaya gelmeleri.
Barınağımızda 400 köpek ve 50 kedi bulunuyor. Her gün bu sayı artıyor. Çünkü köylerden ve kasabalardan bu hayvanlara bakmak istemeyen insanlar, şehrin sokaklarına bu zavallıları salıyorlar. Barınağın yiyecekleri okulların artık yemeklerinden geliyor. Ancak okulların kapanmasıyla birlikte bu yemekler kesilecek ve önümüzdeki yaz ise bizi zor bir görev bekleyecek. Barınaktaki tüm hayvanların sağlıklı ve tam bir şekilde kuru mamayla beslenmeleri için günde 300 lira harcamamız gerekiyor. Bu miktarı elde etmek, bizim gibi sadece bağışlarla ayakta kalan bir dernek için çok zor.
Barınağımızda bir röntgen cihazımızın olmaması bizi oldukça üzüyor. Ne yazıktır ki, hasta hayvanları Samsun’daki Veteriner Fakültesi ‘ne götüremiyoruz. Bir röntgen cihazı 14.000 lira. Şu anda bu miktarda bir fon bulmamız imkânsız. Bir de Sarıkum’da hayat mücadelesi veren yılkı atlarını kurtarmak için de oldukça büyük bir bütçeye ihtiyacımız olduğunu buradan belirtmek istiyorum.
Ayrıca Ayancık’taki Çangal Ormanları’na salınan zavallı köpeklerin hali de bizi oldukça üzüyor. Oradaki hayvanların çığlıklarının yakın köylerden duyulduğu da kulağımıza geliyor. Ayancık’ın Yenikonak Köyü’nde uyuz bulaşmış birçok köpek de bulunuyor. Maalesef çalışma alanımız Sinop Merkez ilçesi ve köylerini kapsamakta. Bu yüzden yardıma ihtiyacı bulunan bu hayvanlara hiçbir şey yapamıyoruz. Ayancık Belediyesi’nin köpeklerine sahip çıkması gerektiğini buradan hatırlatmak istiyorum.
Diğer bir önemli konu ise evinde hayvan besleyenler için. Lütfen evinizde beslediğiniz o canınız kadar çok sevdiğiniz hayvanlarınızı sokakta yaşayan diğer hayvanlarla çiftleştirip içiniz rahat etmesin. Çünkü hayvanınızdan hamile kalan anneler, yavrularını çok zor şartlar altında dünyaya getiriyor. O yavrular – fotoğraflarda gördüğünüz gibi yarı Husky, yarı kurt özellikleri bulunmakta – eğer yaşarlarsa barınağımıza düşüyorlar ve biz ilgilenmek zorunda kalıyoruz. Biz sokaklarda yaşayan hayvanları kısırlaştırmaya çalışırken, sokaktaki hayvan sayısını azaltmaya çalışırken, sadece kendi hayvanını düşünenler yüzünden sokaktaki hayvan nüfusu artıyor. Mümkünse lütfen evinizde beslediğiniz hayvanınızı kısırlaştırın. Ya da tanıdığınız birinin hayvanıyla çiftleştirip, yavrularının güvenli ellerde olacağından emin olun. İnanın bu yapacağınız önlem, bizi oldukça rahatlatacak.
Kermesimize illa bir şey almak için değil, para kutumuza içinizden gelen miktarı koymak için gelin. İçinde insanlık duyguları barındıran herkese buradan sesleniyorum. Sahipsiz hayvanlara sahip çıkalım!
Sinop’umuzun ünlü filozofu Diyojen’in köpekleri olduğunu biliyoruz. Diyojen’in çocukları olarak, sokak hayvanlarına lütfen yiyecek verelim ve elimizden geliyorsa da sevgi gösterelim. Türkiye’nin en mutlu şehri hayvanına nasıl bakıyor, herkese gösterelim!
“Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir.”
Mahatma Gandhi
Sahipsiz Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği’nin paylaşımlarını aşağıdaki Facebook sayfasından takip edebilirsiniz.
https://www.facebook.com/pages/Sahipsiz-Hayvanlar%C4%B1-Koruma-ve-Ya%C5%9Fatma-Derne%C4%9Fi/547464868635145