NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI 
Yine Dr. Rıza Nur Kütüphanesinden aldığım bir kitap, 144 sayfa olduğu için 3 günde bitiverdi. Arka kapaktaki konu dikkatimi çekmişti.
Fakat yazar birçok yerde değişik cümleler kurmuş. Mesela şöyle:
Hasan ellerini başının arasına alarak büyük bir müessiriyetle:
-Evet doğru, çok doğru.Bir anlık tehevvüre kapılarak affedilmesi pek güç bir suç işledim. Yalnız o anki durumumla, içine düşürüldüğüm hali görseydin böyle bir cümrü ikaya mecbur hale getirildiğimi sende gözlerinle görecektin. Fakat ben bu hususları kendimi suçsuz olarak göstermeye gayret etmeye çalışmamdan söylemiyorum. Evet hakikaten vebali pek büyük bir cürüm ika ettiğimi kabul ediyor ve gece gündüz tövbe istiğraf ederek yüce Allah’ın affumağfiretine sığınıyorum dedi…. Gibi.
Gelelim konusuna . Semira doğuda bir köyde yaşayan güzeller güzeli bir kız. Köyde Hasan’a aşık oluyor, birbirlerini seviyorlar. Hasan askere gidiyor.Bu arada kızın muhtar olan babası, kızını 2 karısı olan Remzi Ağaya vermeye karar veriyor. Çünkü remzi Ağaya hem borcu var, hem de Remzi Ağa ona para vermeyi vaat ediyor.
Askerden dönen Hasan bu durumu öğrenince hayatı mahvoluyor ve istemeden 2 kişiyi öldürüyor, hapse düşüyor.
Hapisten kaçıyor başka bir ermeni aileyle tanışıyor. Ovin Hasan’a aşık olsa da Hasan bu aşka karşılık vermiyor. Semira, Remzi Ağay’la evlendiriliyor veee…
Neyse neredeyse hepsini anlatacaktım.))))Merak ediyorsanız, alıp okuyun. Benden bu kadar açıklama yeterJ)))
Birazda konu ve yazış biçiminden, ara ara Tv’de zaping yaparken rastladığım Samanyolu Tv deki dizilere benziyor.
Okudum vallahi. En azından doğuda bu tür olaylar o kadar çok yaşanıyor ki, işte bu kitap da, onların gerçeğe yakın hüzünlü hikayesi.
İyi okumalar.
