İRLANDA’NIN HİKÂYESİ….Ebruli Sayfalar…

Merhaba Sevgili Nilgün’ün Günlüğü Okurları,

Şimdi sizlere Dublin’den aldığım İrlanda’nın tarihini kısaca anlatan, Brendan O’Brien’ın yazdığı, “The Story of Ireland” kitabından özetler sunacağım.

  • İrlanda adasına ilk insanoğlu, İ.Ö. 9000 yıllarında Orta Taş Devri’nde, muhtemelen en kuzey yerinden, hayvan derilerinden yapılmış kayıklarla yerleşti.
  • Orta Taş Devri 2500 yıl sürdü ve bu süre boyunca ülke meşe, karaağaç, çam ve fındık ağaçları ile doluydu.
  • İ.Ö. 6500 yıllarında, Yeni Taş Devri’nde, İspanya ve Fransa’dan ve hatta Avrupa’yı karadan geçerek, İrlanda’ya ulaşan Orta Doğu’dan insanlar gelmeye başladı. Bu insanlar çiftçilik ve çömlekçilik gibi becerilerini de adaya getirdiler.
  • Yeni Taş Devri insanlarının metal araç gereçleri ve yazı yazma becerileri yoktu, fakat 100 tona kadar ağır olan kayaları karmaşık şekillerde bir araya getirebildikleri mükemmel mühendislik becerileri vardı.
  • Bu kayalar aslında mezardı ve County Meath’deki Newgrange’daki mezar, en büyük gizeme sahip. Burada yılın sadece bir günü güneşin içeri girdiği ve 20 metre içerde bulunan mezarı tamamen aydınlattığı gerçeği yatar.
  • 1. Newgrange
  • Mısır’daki piramitlerden daha eski, Meath’de bulunan, “Tara” denilen çok ünlü bir yer var. Burada arkeologlar Taş Devri’nden kalma harikulade kalıntılar buldular. “Tara”, Kelt dilinde “Kutsal Yer” ya da “Öbür Dünyanın
  • Kapıları” anlamına gelir.
  • 2. Tara
  • Eski Tunç Çağı’nda İrlanda, güneşli ve sakindi. Kadınlar altın kolyeler takıyorlardı. Orta Tunç Çağı karanlıktı. Arkeologlar bu çağ ile ilgili çok az bilgiye sahip. Geç Tunç Çağı’nda ise korkunç fırtınalar esti, tarlaları seller kapladı ve savaşlar başladı. (İ.Ö. 2300 – 600)
  • Daha sonra küçük takımlar halinde Keltler adaya yerleşti. (İ.Ö. 600 – 100) Keltler, sarı saçlı, mavi gözlü, saçlarını kirece, vücutlarını ise meyve suyuyla boyayan, derilerin üzerlerine, kılıçların saplarına ve büyük taşlara sanatsal figürler çizen, altın, bronz ve kehribardan oluşan mücevherler takan savaşçı bir ırktı. Çıplak mızrakçıları ve savaşlarda kafa kesmeleriyle ünlü olan Keltler, hurling oyununun eski şeklini ve ficheall denilen satranca benzeyen oyunu oynamayı seviyorlardı.
  • 3. Keltler
  • İrlanda nasıl Hristiyan oldu? 16 yaşındayken İrlandalı akıncılar tarafından esir tutulan Aziz Patrick, altı yıl sonra kaçmayı başardı. Birkaç yıl sonra misyoner olarak gemi ile tekrar İrlanda’ya geldi ve Hristiyanlığı yaymaya başladı. (460 – 490)
  • 4. Aziz Patrick
  • Vikingler, İrlanda’ya 800 yıllarında saldırmaya başladı. Ünlü Viking savaşçısı Kral Ragnarr’ın oğlu Ivar the Boneless (Kemiksiz Ivar) Dublin’i yönetti. Dublin’i İngiltere ve İskoçya’ya saldırmak için bir üs olarak kullandı. Savaşlara metal bir zırhla taşınırdı. Acımasız bir istilacıydı. Zengin, güçlü, savaşlarda yenilmez bir pagan olarak 873 yılında öldü.
  • 5. Vikingler
  • Fransa’dan kalkıp, önce İngiltere’ye saldıran Normanlar, daha sonra da 1169 yılında İrlanda’yı da ele geçirdiler. Normanların, İrlandalıların karşı koyamadığı savaş metotları vardı. Uzun yayları onların ölümcül silahıydı. Kendilerini zincirden oluşan zırhla ve demirden miğferlerle koruyorlardı.
  • 6. Normanların İrlanda'ya istilası
  • Normanlar ülkeye birçok yenilikler getirdiler. Birçok kale inşa ettiler ve çiftçiliği geliştirdiler. Müziği ve şiiri de seviyorlardı. İrlanda’ya tavşanları da onlar getirdi.
  • 1348’de veba salgını başladı ve insanların üçte biri öldü. Şehirler küçüldü; birçok Norman büyük evlerini terk etti, birçok yerde çiftçilik durdu; papazlar öldü; kiliseler kapandı.
  • İngiltere’de 8. Henry başa geçtiğinde Roma’daki papadan ayrılarak Protestanlığı başlattı ve İrlanda’ya da göz koydu.
  • Henry’nin kızı Kraliçe Elizabeth, İrlanda’yla birçok kez savaştı. İrlandalı Lord Hugh O’Neill’in bu savaşlarda başarılı olmasına rağmen, 1601 yılında Kinsale’deki ünlü savaşta yenilmesi, İngiltere’nin İrlanda üzerinde egemen olmasına sebep oldu.
  • 7. Kraliçe Elizabeth ve O'Neill karşılaşması
  • İngilizler ve İskoçlar adaya yerleşti. Yeni kaleler inşa ettiler, çiftçiliği ve ticareti geliştirdiler. Bir yandan da Katoliklere karşı savaş açtılar. Katolik papazları ya infaz ettiler ya da ada dışına çıkardılar.
  • 1641 yılında Ulster’de isyanlar başladı. Bu isyanlar içinde en iyi hatırlananı Portadown’dakidir. Burada 80 Protestan kazığa geçirildi, vuruldu ya da köprüden atıldı. Dublin de bu isyanlara katıldı. Tam 12 yıl ada genelinde isyan yaşandı. Sonunda Londra’daki kralı tahtından indirerek İngiltere’nin başına geçen Oliver Cromwell, İrlanda’ya geldi ve isyana son verdi. 600.000’den fazla insan, 12 yıl boyunca, savaşta, açlıktan ya da vebadan öldü. İrlanda artık bölünmüştü.
  • 8. Portadown İsyanı 1641
  • İngiltere ve İrlanda arasında daha birçok kanlı savaş oldu. Bu savaşlarda İrlanda hep yenildi. Sonunda yeni yasalar getirildi. Bunlar: Bütün Katolik papazlar İrlanda’yı terk edecekti; Katolikler oy veremeyecek, silah satın alamayacak, okula gidemeyecek ve 5 Pounddan fazla değeri olan bir at sahibi olamayacaktı.
  • Fakat Katolik papazlar gizli bir şekilde görevlerini yapmaya devam etti ve çocuklar da ahırlarda eğitim gördü.
  • 1741’de korkunç bir kıtlık baş gösterdi. 300.000 kişi açlıktan öldü.
  • 1775’de kıtlık geçtikten sonra Dublin’de bir parlamento kuruldu ama bu parlamento sadece Protestanlar içindi. 1798’de Fransa ortaklığıyla tekrar İngiltere’ye karşı bir isyan başladı ve yine İngiltere kazandı.
  • 1800ler geldiğinde, hayat artık sıradan insanların yüzüne gülmeye başladı. İrlanda parlamentosundan kurtuldu. İnsanlar küçük çiftliklerde yaşamaya ve iş sahibi olmaya başladı. Tıp ilerledi ve daha az bebek öldü. Nüfus patladı. 8 milyon insan adada yaşamaya başladı. Buharlı trenle ulaşım daha kolay oldu.
  • 9. Buharlı tren
  • Ölüm, İrlanda’yı terk etmedi. 1845’de başlıca geçim kaynağı olan patateste kıtlık yaşandı ve ardından da kolera salgını baş gösterdi. 35.000 İrlandalı koleradan öldü. “coffin ships” (tabut gemiler) adı verilen gemilerle insanlar artık İrlanda’dan Amerika, Kanada ve Avustralya’ya göç etmeye başladılar. Bu gemilerde birçok insan açlık ve hastalıktan öldü.
  • 10. Amerika'ya göç (coffin ships)
  • Bu arada 1831’de tüm ülke çapında tek bir eğitim sistemi kurulmasına karar verildi. Bütün Protestan ve Katolik çocuklar aynı şekilde eğitim görmeye başladı. 1900ler geldiğinde bütün çocuklar okuyup, yazabiliyor ve sayı sayabiliyordu.
  • 1900lere gelindiğinde Belfast çok hızlı bir şekilde büyüdü. Sanayide çok ileriye gitti. Dünyanın en önemli gemi tersanelerinden biri haline geldi. Titanic gemisinin yapıldığı yer de burasıydı. Aynı zamanda Katolikler ve Protestanlar arasında kargaşalar da devam ediyordu.
  • 11. Titanic yapılırken
  • 1913’te zor iş şartları ve fakirlik baş gösterdi. Jim Larkin “Big Jim” adında bir adam işçi haklarını savunarak grev başlattı. 25.000 işçi hapsedildi ve İngiltere’den gelen yardım kesildi. Jim Larkin de hapsedildi. Yerine James Connolly geldi. İşçileri savaşmak için eğitti. Fakat aç ve umutsuz işçiler tekrar çalışmaya zorlandı.
  • 12. Jim Larkin
  • 1903’te İngiltere’de Emmeline Pankhurts adında bir kadın, kadınların seçme hakkı için bir sendika kurdu. Çok geçmeden aynı akım İrlanda’da yaşandı. İngiltere’de Emily Davidson adlı bir kadın, 1913’te kadınların seçim hakkı için yapılan protestoda, kendini kralın atının altına atarak öldü. 1918’de İngiliz ve İrlandalı kadınlar artık oy verebiliyor ve parlamentoda yer alabiliyorlardı, tabi 30 yaşının üzerinde olanlar! Gerçek anlamda kadın erkek eşitliği 50 yıl sonra gelecekti.
  • 13. Emmeline Pankhurts
  • 1912 ve 1916 yılları arasında Birinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde, İrlandalılar, iki düşünceye ayrılmıştı: ya Birleşik Kraliyet’in egemenliğinde Londra tarafından yönetilmeye devam etmek ya da İrlanda Özerk Yönetimi olacak ve Dublin’de bir parlamentosu bulunacaktı.
  • Sonunda Londra, İrlanda’ya özerkliğini vermeye karar verdi. Fakat bazıları bundan memnun olmadı. Belfast gibi gelişmiş şehirlerin İrlanda özerkliğinde olmasını istemedi. Özerklik tam olarak şöyleydi; Dublin’de bir parlamento olacak ve İrlanda için kararlar alacaktı fakat İrlanda yine de İngiltere’ye ve krala bağlı kalacaktı. İrlandalılar, İngilizlerle I. Dünya Savaşı’nda Almanlara karşı savaştı.
  • 1916’da İngiltere’ye karşı, Padraig Pearse’in başını çektiği yeni bir ayaklanma çıktı. Kendilerine İrlanda gönüllüleri dediler. Silahlar Almanya’dan gelecekti. 20.000 silah taşıyan Alman gemisinin kaptanı sahile yaklaştığında tutuklanmaktan korktuğu için gemiyi batırdı. Ama ayaklanma yine de çıktı. Fakat sadece Dublin’de çıktı. Postane ve daha birçok yeri ele geçirdiler. Fakat tam altı gün süren İngiliz hava bombardımanından sonra isyancıların başları teslim oldular. Bu isyanda 230 sıradan Dublin vatandaşı ve 200 isyancı hayatını kaybetti. İngilizler isyancıların başlarını, idam etti. Fakat bu olay daha çok İrlandalının isyanı desteklemesine sebep oldu.
  • 14. Padraig Pearse
  • Aralık 1920’de 6 bölgeden oluşan Kuzey İrlanda ilan edildi. Aralık 1921’de ise Londra, 26 bölgeden oluşmak üzere İrlanda Özgür Devleti ilan etti. Bunun üzerine bu anlaşmadan memnun olmayanlar yüzünden bir iç savaş çıktı. İç savaşta 2000 kişi öldü. Mayıs 1923’te iç savaş, zaferle sonuçlandı ve İrlanda artık ikiye ayrılmıştı.
  • 1940larda İrlandalılar artık uçakla Atlas Okyanusu’nu geçerek Amerika’ya gidebiliyorlardı. 1940’ta Collinstown (Dublin) Havalimanı ve 1947’de de Shannon Havalimanı açıldı.
  • 1932’de İngiltere ile aralarında bu sefer “ekonomik savaş” başladı. İkiye bölünürken yapılan anlaşmada İngiltere güvenlik sebebiyle İrlanda’nın önemli limanlarının gelirine sahip olacaktı. İrlanda’nın İngiltere’ye 104 milyon pound borcu vardı. İrlanda hükumetinin başkanı Eamon de Valera bu borcu ödemeyi reddetti. İngiltere daha ağır vergilerle karşılık verdi. De Valera da İngiltere’den gelen mallara vergi koymaya başladı. Bunun üzerine 1938’de De Valera’nın lehine bir anlaşma imzalandı ve İngiltere, İrlanda’nın borcunu 10 milyon pounda indirdi ve İrlanda limanlarından elini eteğini çekti.
  • 15. Eamon de Valera
  • 1937’de İrlanda Özerkliğine yeni bir isim verildi. Eire.
  • Eire, II. Dünya Savaşı’na katılmadı ama Kuzey İrlanda, İngiltere ile birlikte bu savaşta yerini aldı. İngiliz ve Amerikan donanmaları için limanlarını verdi. Uçakları ve askerleri de savaşa katıldı. Yiyecek tedarik etti ve savaş için daha birçok desteği oldu.
  • 1941’de Alman uçakları Belfast’ı bombaladı ve 1000 kişi hayatını kaybetti. Aynı yıl Alman bombaları Dublin’in kuzeyine düştü ve 34 kişi hayatını kaybetti.
  • 16. Almanların Belfast'ı bombalaması 1941
  • 1946 yılında 418 Alman yetim çocuk, Shamrock Operasyonu adı altında İrlanda Kızıl Haçı tarafından İrlanda’ya getirildi ve koruyucu ailelere dağıtıldı. Almanya güvenli hale geldiğinde çocuklar ülkelerine geri döndü. Fakat 50 kadar Alman çocuk İrlanda’da kaldı ve İrlandalı ebeveynleri ile birlikte yaşadılar.
  • 1949’da Eire, adını İrlanda Cumhuriyeti olarak değiştirdi.
  • 17. Shamrock operasyonu 1946
  • 1972’de Kuzey İrlanda’da Katolikler yaşıyordu ve Protestanlarla eşit haklara sahip değillerdi. Bunun üzerine “Civil Rights Association” (Vatandaşlık Hakları Derneği) kurdular ve sokaklarda gösteriler düzenlediler. Birçok Katolik özellikle Belfast’takiler evlerinden zorla çıkarıldılar. Düzeni sağlamak için İngiltere’den asker gönderildi. Fakat kargaşa devam etti. IRA (İrlanda Cumhuriyet Ordusu), askerleri, polisleri ve sıradan vatandaşları öldürmeye başladı. IRA Birleşmiş bir İrlanda ve Kuzey İrlanda’nın da İngiltere’den kurtulmasını istiyordu. Loyalist (Protestanlar) gruplar da sıradan Katolikleri öldürmeye başladı.
  • 30 Ocak 1972 tarihine aynı zamanda “Kanlı Pazar” da denilir. Bu tarihte İngiliz askerleri Derry’de 13 kişiyi katletti.
  • 18. Kanlı Pazar 1972
  • 1994’te IRA ateşkes ilan etti. Loyalistler de aynısını yaptı. İrlanda ve İngiliz hükümetleri iki yıl süren görüşmeler yaptı.
  • Sonunda 10 Nisan 1998’de, İngiltere Başbakanı Tony Blair ve İrlanda Başbakanı Taoiseach Bertie Ahern tarafından “Good Friday Agreement” (Güzel Cuma Anlaşması) imzalandı. Böylece Kuzey İrlanda’daki halkın tümüne eşit haklar verildi.
  • Ulster PM Blair/Ahern sign

Eveet, sevgili okurlar! İrlanda’nın hikâyesi kısaca böyle. Fakat bu kitapta yazmayan ve bizim ve İrlanda için çok önemli bir tarihi gerçeği de sizinle paylaşmadan yazımı bitirmeyeceğim. 1847 yılında patates kıtlığı yaşayan İrlanda’ya, dönemin Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecit, gıda ve para yardımı yapmış ve birçok İrlandalının açlıktan ölmesine engel olmuştur. Bu tarihi gerçeğin ayrıntılarını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=cEwyGVeBFAE

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere!

Ebru

Hakkımda Nilgun

blank
Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

İZLANDA HALK HİYAKELERİ..Ebruli Sayfalar

Merhaba Sevgili Nilgün’ün Günlüğü Okurları,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.