BANA ELİNİ VER (Birinci Bölüm) Ebruli Sayfalar

Merhaba Sevgili Nilgün’ün Günlüğü Okurları,

Sizlere şu anda “Bana Elini Ver” projesini tanıtacağım için büyük heyecan duyuyorum. Sahipsiz Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği’nin koordinatörü olduğu, Eğitim Programları ve Evrensel ve Kültürel Aktiviteler Derneği’nin de ev sahipliğini yaptığı Erasmus+ Avrupa Gönüllü Hizmeti projemiz “Bana Elini Ver” sona erdi. İspanya, Slovenya, Almanya, İtalya, Portekiz ve Polonya’dan gelen gönüllüler, proje kapsamında engellilerin sosyal hayata uyumu için 59 gün sürelerde olağanüstü işler yaptılar. Şimdi sizlere tek tek bu harika insanları tanıtacağım!

blankblankblankblankblank

Anna Nadal Vidal, İspanya’daki Associació Alba kuruluşundan geldi ve Spastik Çocuklar Derneği’ne gelen engelli çocuklarla 3D gelişimlerini sağlamak için 2016’nın Mart ve Nisan ayları boyunca onlarla birlikte şehir maketleri yaptı. Faaliyet, çocukların çok ilgisini çekti. Aynı zamanda mimar olan Anna, bu faaliyeti daha önceden İspanya’da uygulamıştı ve bu alanda tecrübeliydi. Çok cana yakın, güler yüzlü ve hayata hep pozitif bakan bir yapıya sahipti. Bütün engelli çocuklar onu çok sevdi. Onun sayesinde basit İngilizce kelimeleri konuşmaya başladılar. Anna’yı gördüklerinde engelliler “Hello”, “Hi”, “Good morning” diyorlardı. Engelli çocukların anneleri de çocuklarının bu sevincine ortak oldu. Dernekte de bir çok dost edindi. Onlarla birlikte gezilere katıldı. Kapadokya ve Amasra’ya gitti. Annem ve babam Anna’ya okey oynamayı öğretti. Yalnız gecelerinde birlikte okey oynadılar. Gizem, Ayça, Işıl ve ben akşamları onunla dışarda buluştuk ve sohbet ettik. Anna o zamanlar Sinop’taki tek gönüllümdü. Onun yalnız kalması beni hep üzüyordu. Keşke daha fazla gönüllüm olsaydı, kendisini yalnız hissetmeseydi dediğim çok oldu. Sürekli çalıştığım için onunla birlikte çok zaman geçiremiyordum ama o bu durumu hep anlayışla karşıladı. Çünkü o mükemmel bir insandı.

blankblankblankblankblankblank

Ziga Frisek, Slovenya’daki EPEKA Association, Social Enterprise kuruluşundan geldi ve o da Spastik Çocuklar Derneği’ne gelen engelli çocuklarla birlikte satranç çalışmaları yaptı ve basketbol oynadı. Onların çok yönlü düşünmelerini sağladı. Fiziksel engelli olan çocuklar için de servis araçlarıyla yapılan ulaşımlarına yardım etti. Servis şoförü ile birlikte Sinop’un her bölgesindeki (köyler de dahil) engellileri evlerinden aldı, arabaya bindirdi, rehabilitasyon merkezine getirdi, onları arabadan indirdi ve merkeze çıkardı. Engelli yakınları ona çok dua etti. Merkeze gelen herkes onu çok sevdi. Ziga, benim Zeyno ve Melankoli’yi (köpeklerim) her akşam yürüyüşe çıkardı. Hatta yanlarına Sylvia (kedim) da eklendi. Köpeklerle yürüyüş herkese olağan gelebilir ama yanında bir de kedinin yürümesi, Ziga’yı görenleri hayrete düşürdü. Ziga ayrılmadan kısa bir süre önce, Fransız stajyerimiz Marion Bergere geldi ve Ziga’nın yalnızlığı son buldu. Marion’la Ziga arkadaş oldular. Gezilere de çıktı Ziga. Gürcistan ve Kıbrıs’a gitti. Bir baktık ki, Kıbrıs’a süper ucuz bir uçak bileti var. Benden iki gün izin istedi. Hemen bileti al ve git dedim. Ziga, Kıbrıs’ın da tadını çıkardı. Sinop’un en güzel zamanı olan Mayıs ve Haziran aylarında güneşin ve denizin de keyfini çıkardı.

blankblankblankblankblankblank

Anna-Lena Schaeper, Alman kuruluş CJD Ruhrgebiet’ten geldi. Özel Sporcular Kulübü’ne gelen engelli çocuklarla spor faaliyetleri yaptı. Kendisi özel eğitim mezunu olduğundan, tam olarak mesleğini yerine getirdi ve burada engellilerle harika sportif faaliyetler yaptı. Onların engelli sporları müsabakalarına katılmalarını sağladı. Anna, hayvan barınağında çalışan Marion’la birlikte barınağa da gitti ve burada onunla birlikte çalışmalar da yaptı. Onlar için yemek pişirdi, yavrularla ilgilendi ve köpekleri yürüyüşe çıkarttı. Barınağa gelen hasta bir yavru köpeği evine aldı. Köpekte gençlik hastalığı belirtileri vardı. Birlikte köpeği Samsun’a Veteriner Cerrahi Merkezi’ne götürdük. Orada gençlik hastalığı teşhisi konuldu. Ona gençlik hastalığından kurtulmanın çok düşük bir ihtimal olduğu söylendi. Anna, köpeğin öleceğine hiç inanmadı. “Hayır! Ölmeyecek!” dedi ve gece gündüz köpeğe gözü gibi baktı. İğnesini, ilaçlarını ve onu güçlendirecek yemekleri düzenli olarak verdi ve köpek ölmedi. Ona Bella adını koyduk ve gidene kadar Anna, hep Bella ile birlikteydi. Anna da benim köpeklerimi her akşam yürüyüşe çıkardı. Geçtiğimiz yaz Aşıklar caddesinde sokak hayvanları yararına yapmış olduğumuz kermeste çalıştı ve bize para kazanmamızda yardım etti. Diğer derneğimiz bünyesinde Romanyalılarla yaptığımız öğrenci değişimine katıldı ve babamla birlikte Sinop’ta bir hafta Romanyalı gençlerin ağırlanmasına yardım etti. Sinopale kapsamında gerçekleşen film atölyesine katıldı ve bir filmin yapımında rol aldı. Çok sevdiğimiz üyemiz Ayça’nın düğününe katıldı ve bir Türk düğünü gördü. O da Temmuz – Eylül aylarında Sinop’un deniz, kum ve güneş keyfini doya doya çıkardı. Anna’nın bir özelliği de harika yemekler pişirmesiydi. Süper vejetaryen yemekler pişirip, bize de ikram etti. Onun yemeklerini yemek bizim için bir zevk haline gelmişti. Özellikle veda gecesinde Anna resmen bizlere bir şölen hazırladı.

blankblankblankblankblankblank

Bir tiyatro oyuncusu olan Francesca Zolli, İtalyan kuruluş Sezione Laziale della U.I.L.D.M. ONLUS’dan geldi. Spastik Çocuklar Derneği’nde drama dersleri verdi. Çok içten ve samimi davranışlarıyla hem engelli çocukların, hem de personelin gönülünü fethetti. Ekim – Aralık aylarında AGH’sini yapan Francesca’nın doğum günü 12 Ekim’deydi ve doğum gününü hep birlikte kutladık. Sahipsiz Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği’nin sokak hayvanları yararına düzenlediği şiir dinletisinde dans performanslarıyla izleyicileri büyüledi. Şiir dinletisi sayesinde epey bir para kazandık ve sokak hayvanlarına mamalar aldık. Bizim şiir dinletimizden sonra Spastik Çocuklar Derneği de şiir dinletisi yapmak istedi. Hem de peş peşe iki gün. Buradaki performanslarda da kendini kanıtladı ve Spastik Çocuklar Derneği de hatırı sayılır para kazandı. Kazandıkları paralarla işitme engellilere işitme cihazı aldılar. Francesca’ya da Türkiye’yi gezme izni verdim. O da Kapadokya’ya ve Ankara’ya gitti. Atamızı da ziyaret etti. Hatta Ankara’daki sevgili arkadaşım Gülçin, Francesca’ya evini açtı. Diğer arkadaşım Kübra da Gülçin ile birlikte onu harika bir şekilde ağırladı ve gezdidi. Diğer projemizin veteriner gönüllüsü Carla, bir gün eve minik mi minik yavru bir köpekle geldi. Francesca onu kendi evine aldı ve diğer gönüllümüz Rafael’le birlikte adına “Narco” koydular. Gidene kadar Narco’ya çok iyi baktı. Narco, onun hep kucağındaydı. Francesca da süper İtalyan yemekleri pişiriyordu. Muhteşem tiramususunun tadı hala damağımda.

 

Devam edecek.

 

 

 

 

 

 

 

Hakkımda Nilgun

blank
Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

İZLANDA HALK HİYAKELERİ..Ebruli Sayfalar

Merhaba Sevgili Nilgün’ün Günlüğü Okurları,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.