Tekrar iyi akşamlar. Bugün size gerçekte yazacağım şeyleri unutup, başka konulara girmişim farkında olmadan.
Ben dün gece, ‘’Kimya Hatun ‘’ kitabını bitirdim.Bu sefer elimde biraz uzun kaldı.Ama malum seyahat işin içine girince uzadı.Aslında yanımda götürmüştüm kitabı ama, vaktim olmadı.Neyse bitti işte.Fikrimi sorarsanız çok garipsedim.Hele sonu ,beni iyice şaşırttı.Allah yolunda yürüyen Şems , nasıl olurda Kimya Hatun’a bu kadar kötü davranır anlayamadım.Ve sanıyorum Mevlana’nın hayatını bilmeyen birisi, bu kitabı okuyunca yanlış düşüncelere kapılabilir gibi geliyor bana…
Siz de okuyun, belki farklı yorumlarsınız.
Şimdi sıradaki okuyacağım kitap,’’Bir Muhteşem Güneş.’’ Güzel olduğunu duydum. Bitirince fikrimi yazarım size.
Umarım hemen bitiririm. Yaz aylarındaki, özelliklede ramazandaki kadar pek vaktim yok bu sıralar. Birde kendime panço örmeye kalkınca vaktim daha da azaldı.Ama olsun 1haftada bitireceğime 2 haftada bitiririm,yeter ki okuyayım)))
Dün ki Haber Türk Gazetesinde bir haber ve şiir dikkatimi çekti, sizlerle paylaşmak istedim.
Tıp dünyasının efsanevi ismi, nam-ı diğer ’Cerrah Çelebi’’Prof. Dr. Tarık Minkari dün İstanbul’da toprağa verildi. Hafızalarda gülümsemesi, geliştirdiği cerrahi teknikler ve kitaplarıyla gündem de kaldı.
İşte 2 gün önce kaybettiğimiz, bu ünlü cerrahın gazetede yayınlanan, eşine yazdığı şiir, dikkatimi çekti ve çokta beğendim.Sizlerle paylaşmak istedim.Allah rahmet eylesin.
Yalnız seni sevdim dersem, inanma Ayseli,
Ben de yalan söyleyebilirim,
Değil mi gözümün feri.
Çocuklar var, torunlar var
Ya ağabeylerim, ah onlar,
Annem babam da tabii.
Hele hastalarım,
Ki bazılarına ben de hastayım.
Bir de dostlarım var Ayseli.
Ben de yalan söyleyebilirim
Değil mi gözümün feri.
Ama inan Ayseli,
Onlardan öğrendiklerimle,
Sevdim ben seni.
Prof.Dr.Tarık Minkari