Dünya üzerinde en çok ödüle layık görülen kadın şarkıcı ünvanını alan sevilen ses, geride hoş bir seda bırakarak aramızdan uçtu. İlk defa Kopenhag’da dinlemiştik şimdi Londra’da vefat haberini duyuyorum. Anılarım tazelendi, içim burkuldu doğrusu. Müzik dünyanın tek ortak lisanı. Müziğe kimsenin hayır demesi mümkün değil. Yaşam melodisi doğru seçilmiş bir dans gibi, müzik ruhun gıdası olduğu için evrensel!
Hayat ; çok ve uzun yaşamak değil, ömrüne çok şey sığdırmak, eser bırakmaktır. Bizde 90 yaşına kadar yaşayan insan var ama et yığınıyla geçmiş bir ömür. Disiplinli yaşamak, verimli yaşamak uzaktan bakıldığı gibi hiç te kolay değil. Üretmek büyük yükselişler istiyor, sunmak, toplum önüne çıkmak büyük ve çılgın enerji gerektiriyor. Dünya bu seviyedeki insanları önemsiyor. Beyinsel anlamda büyük yükselişler depresyona zemin hazırlıyor, çükü beyin balon gibi büyüdükçe çatlamalar oluşuyor. Büyümek sancılı bir süreç olduğu için normal yaşam ile yükselen yaşam arasında denge kurmanın zorlaştığı devreye içki, uyuşturucu, antidepresan hatta aşk giriyor.
1993’te Danimarka’ya gitmiştik. Sofy ve Pala’nın misafiri olarak Kopenhag’ın merkezindeki güzel evlerinde kalıyorduk. Withney Houston geliyor dediler. Konsere yürüyerek gideceğiz, fakat biletler bizim için çok pahallıydı, Sofy, dışarıdan dinleyenlerin çok olacağını söyledi, onlar biralarını ellerine aldılar ve yeşillikleriyle ünlü Kopenhag’ın göz alabildiğine uzanan kadife gibi çimenlerine binlerce insanla birlikte bağdaş kurduk. Daha yüz binlercesi de stadın içindeydi. Kuzeyde hava gece onbir gibi kararıyor muhteşem bir atmosfer İsveç ve Danimarka’dan binlerce müziksever Withney Houston için toplanmıştı. Unutulmaz bir geceydi. Ama bir şarkısı var ki hala onunla anılıyor: I will Always Love You! O gece sanki gökyüzü yarılıyor semalara yükselen sesler, alkış, havaya karışıyordu. Hayatımızın en anlamlı günlerinden biriydi diyebilirim. Müziği batıda dinleyeceksiniz. Beyni yükselen toplum müzikten anlıyor, geri toplumlar ise gürültüyü müzik sanıyor.
Whitney Houston 1963 günü NewYork- New Jersey‘de dünyaya geliyor,11 yaşında bir solo söylemek için sahne aldığında seyircileri şaşkına çeviriyor. Güçlü ve saldırgan sesi herkesi büyülemiş, bütün seyircileri söylediği parça ile göz yaşlarına boğmuştu.
1987 Yılında Oskar ödüllü ünlü sinema sanatçısı Kevin Costner ile çevirdiği “Bodyguard” isimli film ile sinema dünyasına bomba gibi düştü. Filimin en ünlü şarkılarından olan “I Will Always Love You” dünya çapında en çok beğenilen ve satan parçalar arasında yerini alıyor.
Hayır kurumlarına ve çağımızın en büyük sorunu AIDS ile mücadele eden kuruluşlara yaptığı eli açık yardımlarla beğeni toplamıştır.
6’sı Grammy olmak üzere 400’ün üzerinde ödül kazandı. Aldığı ödüller Whitney Houston’ı Guinness Rekorlar Kitabı‘na da taşıdı. Dönem dönem uyuşturucu tedavisi alan sanatçı, Los Angeles’daki otel odasında 11 Şubat 2012 sıralarında ölü olarak bulunan ünlü sanatçıya tüm dünyadaki sevenleri üzüldü.