YAŞLANMAK GÜZELDİR-AGE İS JUST NUMBER

Arkadaşlarım bilir ben yaş konusunda takıntılıyımdır. Daha öncede bahsetmiştim, günlüğümü takip edenler okumuştur, 38 yaşından 45 yaşıma kadar her doğum günümde ağlardım, bir yaş daha aldım yaşlanıyorum diye.))

Sonra kendi kendime karar verdim, eğer YAŞ almazsan, yaşamazsın Nilgün dedim ve sonra ağlamayı kestim.))

Geçen hafta kütüphanede kitap araştırırken elime ‘Yaşlanmak Güzeldir’ diye Bestami Çiftçi diye bir beyin kitabı geçti. Hiç de duymamıştım ismini. Dur dedim bir alıp okuyayım, belki faydası olur bana diye düşündüm. Bugünde bitirdim. Şimdi diyeceksiniz ki, faydası oldu mu? Hayır, hala yaş almaktan korkuyorum.)))

Kitap 10 teselliden oluşmuş. Bazı bölümlerde şairlerden ve ünlü filozoflardan alıntılar var. Birde Sadi Nursi’den çok alıntı vardı. Bazı bölümleri,  kelimelerin   anlamlarını bilmediğimden geçmek durumunda kaldım.

Mesela bazı cümleleri size aktarayım.:

1.Yaşlanmak bir dağa tırmanmaya benzer. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır. Ama görüş açınız genişler.

2.20’sinde yakışıklı,30’da karizmatik,40’da zengin,50’de bilge değilsen, yaşamını boşa geçirmişsin.

3.Güneşe karşı  gözünü kapayan, sadece kendini karanlık yapmaz mı?

4.Maymunları Hindistan’da şöyle avlarlarmış: Maymunun elinin sığacağı bir kavanoza muz koyarlar. Maymun muzu almak için eli açıkken kavanoza elini sokar, muzu eline alınca yumruk yapar. Bu halde elini kavanozdan çıkaramaz. Muzu bırakmamak içinde elini açmaz ve yakalanır.

5.Ali Poyrazoğlu’nun bir şiiri var. Geçmiş yaşlarını bir araya toplayıp yazdığı.
“Şunları bir araya toplayayım.
Bir güzel muhabbet edelim” diye düşündüm.

Mutfak işinden de anlarım.
Donattım sofrayı.
Bayağı uğraştım.
Hepsinin, ayrı ayrı ne yemekten, ne içmekten hoşlandığını iyi bilirim.

Bayağı da para gitti.
Birinin yediğini öbürü yemez.
Ötekinin içtiğini beriki içmez.
Dört kişilik sofra kurdum.
Mumları da yaktım. Bak hepsi, Erick Satie severdi. Hatırladım.
Müziği de ayarladım.

Geldiler.

20 yaşında ben, 35 yaşımda ben, 40 yaşımda ben ve bugünkü ben dördümüz.
Birden yirmi yaşımı, otuz beş yaşımın karşısına oturttum.
Kırk yaşımın karşısına da, ben geçtim.
Yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
Kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.
Yatıştırayım dedim.
“Sen karışma moruk” dediler. Büyük hır çıktı.
Komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.
Evin de içine ettiler. Bende kabahat.
Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine.

 

Ömür dediğin üç gündür, dün geldi geçti yarın meçhuldür,
O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür…

 

6.Childhood is good morning of life. Youthful is prime time, and old age is late night show. Türkçeside:

Çocukluk hayatın günaydını, gençlik prime time’ı, yaşlılık ise geç saat şovudur.

7.Pek çok esere imza atan yaşlıların  unutulmamasının sebebi, davalarından, inançlarından ve ideallerinden aldıkları enerji.

8.Önemli olan uzun yaşamak değil, sağlıklı ve başarılı yaşamak.

9.Yarın kimseye vaad edilmemiştir.

10.Sonra yaşlanma sürecinde olan bayanları fark ettim. Kırışıklıkları, pörsümüşlükleri ve aklanan saçları gibi, yaşlanma sürecinde olduklarına dair işaretleri gizlemek istiyorlardı. Güzellik merkezlerinden çıkmamak için adeta direniyorlardı. Oysa aklaşan saçların hangi birini boyamakla kapatmak

mümkün dü?Her çizgisinde bin tecrübe yatan o masum cildin gerdirilmesine maddi imkan mı yeterdi.?Sonra kendisiyle barışık olan hanımlara baktım ki tesettüre girip,bu tür eziyetlerden kendilerini muhafaza etmişlerdi.!!!!!!!

11. “Ömür yolculuğunun her durağı güzeldir; yaşlanma durağı da öyle… Sadece yaşlılığın hakiki manasını görecek bir yakıngözlüğü lazım bize; hani 45’inden sonra burun üzerine indirip, elimize aldığımız bir kitabı okumak için kullandığımız yakın gözlüğü gibi bir gözlük…”

Yaa…..İşte bunlar yazıyordu kitapta..

blankblankblank

Yani anlayacağınız, benim fikirlerimde değişiklik olmadı..Maalesef ki AGE İS JUST NUMBER diyemiyorum.(((((

Hakkımda Nilgun

blank
Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

Vadideki Zambak..Balzac

Bu defa da bir dünya klasiği bitirdim. Bu romanı yıllar önce okumuştum, bu defa yine …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.