NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI 
Merhaba Sevgili Nilgün’ün Günlüğü Okurları,
Litvanya’yı anlatmaya kaldığım yerden devam ediyorum.
Kaunas, Litvanya’nın ikinci büyük şehridir. Nemunas ve Neris nehirlerinin arasında bulunan şehir 1400ler de Romalılar tarafından kurulmuştur.
Kaunas Kalesi, burada görülmesi gereken yerlerin başında gelir. Tam olarak ne zaman inşa edildiği bilinmemekle birlikte, arkeolojik veriler 14 yyın ortaları olduğunu göstermektedir. Birçok savaş görmüş ve bu savaşlarda yara almışsa da tekrar inşa edilmiş. Şimdi ise sanat galerisi olarak kullanılmakta ve birçok festivale de ev sahipliği yapmaktadır.
Perkunas Evi, 1440 dan 1532 yılına kadar Hansa Birliği tacirleri tarafından ofis olarak kullanılmış. Gotik tarzda inşa edilmiş bu yapı 19 yyda okul ve tiyatro binası olarak kullanılmış. 19 yyılın sonunda Pagan fırtına tanrısı Perkunas adını almıştır. Ünlü tarihçi, ilahiyatçı ve tercüman olan Albert Wijuk Kojałowicz bu evde dünyaya gelmiştir.
16 yyda yapımı tamamlanan ünlü şehir binası da görülmesi gereken başka bir yapıdır. İçerisinde seramik müzesini barındıran bu bina, bir süre ortodoks kilisesi, çarların dinlenme yeri, itfaiye binası ve Rus tiyatrosu olarak kullanılmıştır. Günümüzde “Beyaz Kuğu” adı verilen bu yapıda düğün törenleri ve resmi kabul faaliyetleri düzenlenmektedir.
St. Michael the Archangel Kilisesi diğer adıyla Garnizon Kilisesi 1895 yılında inşa edilmiştir. 5 kubbeli olan bu yapı Neo-Bizans dönemine ait öğelerle doludur. Diğer askeri kliseler gibi buranın da yapımında askeri bakanlık mali destek sağlamış.
Litvanya’ya gelmişken saunasına da girmeyi sakın ihmal etmeyin. Sahibinden ritualiyle birlikte istediğinizi söylerseniz, bu sauna keyfini kesinlikle unutamazsınız. Bu ritualde saunada konuşmak yok. Pagan inanışına göre saunaya girmeden önce bütün olumsuz düşüncelerinizi beyninizden atmanız ve içerideki huzur dolu atmosferi hissetmeniz için sessizlik şarttır. Öncelikle size bir tuz veriyorlar ve bu tuzla vücudunuzu ovmanızı istiyorlar. Daha sonra yazsa bağırarak nehre atlamanızı, kışsa karlarda yuvarlanmanızı istiyorlar. Daha sonra tekrar saunaya giriyorsunuz. Bu sefer size bal getiriyorlar. Bunu vücudunuza sürmenizi istiyorlar. Daha sonra dışarı çıkıp, o çılgın olayı tekrar yapmanızı istiyorlar. Yine içeri girip, bu sefer sizi yüzüstü yatırıp, ellerindeki sıcak çalı parçalarıyla sırtınıza önce yavaş sonra hızlı bir şekilde vuruyorlar. Merak etmeyin bu acıya tolere edilebiliyor. Geceleyin ise bebekler gibi uyuyorsunuz.
Litvanya’ya gitmek için eğer yeşil, ya da gri pasaportunuz yoksa, vize almanız gerekmektedir. Türkiye’de sadece Ankara’daki Litvanya Büyükelçiliği vize vermektedir ve Schengen vizesi usulleri uygulanmaktadır.
Para birimi Litas, Avro’nun 6da biri değerindedir. Hesaplamalarınızı buna göre yapabilirsiniz. Litvanya’ya gitmişken, Litvanya votkasını almanızı tavsiye ederim. Ayrıca kehribar taşı Baltık kıyılarında çok çıktığından Litvanya’da birçok kehribar taşından mücevher, hediyelik eşya ve bir yığın süs eşyası bulunmaktadır. Litvanya hatırası olarak, kendinize bir kehribar kolyesi alabilirsiniz.
Litvanya’ya en uygun havayolu Air Baltic’le olabilir. Bu şirketle ilgili aklınızda bulundurmanız gereken şey ise kesinlikle bagaja vereceğiniz valiziniz 20 kg aşmamalıdır. Yoksa bir koltuk parası kadar excess bagaj ücreti kesiyorlar. Aklınızda bulunsun. Bu yüzden insanlar ellerinde bir ton el bagajlarıyla uçağa biniyorlar ve yolcuların üzerlerinde bulunan bagaj kapaklarını hostesler zor kapatıyor. Air Baltic biletini internetten daha ucuza alabilirsiniz. Önce Riga’ya daha sonra da Vilnius’a aktarmalı gidecek olan uçağınızda yemekler de paralı. Pasaport kontrolü Riga’da oluyor. Vilnius’a indiğinizde elinizi kolunuzu sallaya sallaya ülkeye giriyorsunuz. Vinius havaalanından şehre geçmeden önce muhakkak elinizdeki Avrolarınızı Litasa çevirmelisiniz.
Aşağıda, pagan dönemini yansıtan bir şarkının eşliğinde ki video, size güzel Litvanya’yı gösterecektir.
Size bir memleketi anlatmaktan yine büyük keyif aldım. Bir başka diyardan tekrar görüşmek dileğiyle …
