2012 Avrupa Kültür Başkenti Maribor..Ebruli Sayfalar..

Merhaba Sevgili Nilgün’ün Günlüğü Okurları,

 Bu seferki yazımda sizlere, 2012 Avrupa Kültür Başkenti ünvanını Portekiz’deki Guimarães ile birlikte alan,

Slovenya’nın şirin mi şirin bir şehri olan, Maribor’dan bahsetmek istiyorum.

Başkenti Ljubljana’dan (Liyübliyana şeklinde okuyunuz) sonra ikinci önemli şehir olan Maribor’un en eski yerleşik insanlarına ait bulgular, taş devrine kadar dayanmaktadır. O zamandan bu zamana kadar şehir batı Avrupa’yı, doğu Avrupa’ya ve Balkanlara bağlayan önemli bir kesişme noktası olarak bilinmektedir. Romalılar ise şehri hiç el değmeden bırakmışlar. 1164’de Pirimida Tepesi’ne bir kalenin inşa edilmesiyle, Drava Nehri boyunca insanlar yerleşmeye başlamış. 16ıncı ve 18inci yylar arasında komşusu Ptuj’la “şarap savaşları” yaşamış, vebadan da payını alan Maribor, bir de  Macarların ve Osmanlıların kuşatmaları altında kalmış.

Birinci Dünya Savaşı’na kadar Avusturya’nın egemenliği altında olan Slovenya, daha sonra Yuvoslavya’nın bir parçası olmuş. 1991’de Yugoslavya’dan ayrılan Slovenya, şimdi ise bir Avrupa Birliği üyesi ve NATO’ya bağlı bir ülke.

Kısa bir tarihten sonra, gelelim ben nerden biliyorum Maribor’u?  2011’i 2012’ye bağlayan gece, yani geçtiğimiz yılbaşı gecesi, 4 tane genç katılımcım ile birlikte Maribor’daydım. İnanılmaz görkemli yılbaşı eğlenceleri hazırlamışlardı. 2012 Avrupa Kültür Başkenti oluşlarını kutluyorlardı doğal olarak ve 31 Aralıktan günler önce kutlamalar başlamıştı. Oraya dünyanın dört bir yanından genç gruplar, bu önemli olayı kutlamak için gelmişlerdi. İnanılmaz eğlenceli bir hafta geçirdim. Çok farklı ülkelerden insanlarla tanıştığım gibi güzel Maribor’u da gezdim.

blankblankblankblankblank

Gelelim Maribor’u Avrupa Kültür Başkenti yapan unsurlara. Öncelikle üniversite şehri olan Maribor’da 26.500 civarında öğrenci bulunmakta. Toplam nüfusu 90 binlerde olan Maribor için gençlerin sayısının oldukça çok olması burayı çok aktif ve yaşam dolu bir hale getirmiş.

Hayat suyunu Drava Nehrinden alan üzüm bağları ise şaraplarına ayrı bir lezzet katmakta. Dünyanın en eski üzüm bağları ünvanını alan Maribor’da, 400 seneden fazla şarap yetişmekte.

Maribor Katedrali 12inci yy.da inşa edilmiş. Gotik tarzda yapılmış bu katedral şehrin merkezinde bulunan görülmesi gereken bir yer.

Görülmesi gereken başka bir yer ise 1515 yılında Rönesans tarzında yapılmış, ana meydanda bulunan ünlü şehir binası. Adolf Hitler, Maribor’a 1941 yılında geldiğinde bu binanın balkonundan halka seslenmiş. Buraya gelmenizi tavsiye ederim çünkü içinde Slovenya milli yemekleri yapan bir restoran bulunmakta. Tam bu binanın karşısında ise vebadan ölen insanların anısına da bir anıt bulunmakta. Orada da bir fotoğraf çekebilirsiniz.

Nüfusunun büyük bir oranında Yahudiler de bulunan Maribor’da, bir de sinegog da bulunmakta. 1941’de Nazilerin işgali sonucunda buradaki Yahudilerin hepsi toplama kamplarına götürülmüş. Maribor’daki sinegog ise Slovenya’da bulunan iki sinegogdan biridir.

Slovene National Theatre ise birçok sanatçının bir araya geldiği ve şehre gerçekten yüksek kalitede kültür katan bir yer. Burada bir çok önemli festival ve günler kutlanmakta. Maribor gerçekten kültür başkenti olmayı hak ediyor çünkü nüfusuna oranla bu şehirde çok fazla galeri, müze ve sergi alanları bulunmakta.

Daha bitmedi. Spor sevenler için büyük eğlenceleri olan bir şehir burası. Pohorje Dağı’nın eteklerine kurulmuş bu şehir kışın ne yapar acaba? Tabi ki kayak. Alp Kayağı Dünya Kupası, bayanlar slalom ve büyük slalom yarışları burada yapılmakta. Bu arada kış sporlarını yakından takip etmek isterseniz 2013’de buraya gelin çünkü 26ıncı Üniversite Kış Yarışları burada, Maribor’da yapılacak. 2013 yılında da Maribor’un Avrupa Gençlik Başkenti olacağını da şimdiden müjdeleyeyim sizlere.

Nehir boyunca uzanan birbirinden şirin ve rengarenk evlerle süslü bir şehir Maribor’un nehrin öbür yakasına bağlayan köprüsüne gelin ve fotoğraf makinenizi panaroma konumuna ayarlayıp, buranın 360 derecelik fotoğrafını çekin. Çünkü bu evler kesinlikle modern bir mimariyle yapılmadığı gibi, şehrin kendi ruhunu koruyan sıcacık bir hava katmış.

Etrafında en eski üzüm bağı olduğu iddia edilen ve nehrin tam kenarında çiçeklerle süslü şarap evini muhakkak gezin ve evin ve üzüm bağının resmini çekin.

Biliyorsunuz en güzellerini en sona saklıyorum. Kendinizi kışın ortasında, çılgın bir yılbaşı gecesinin sabahında en çok nerede görmek istersiniz? Ben kendimi Maribor’un harika doğal sıcak suyunun içinde, kaplıcasında buldum. Bir önceki geceki tüm yorgunluğum, buraya geldikten sonra tamamen geçti. Ardından da nehir kenarında nefis bir yemekle bu zevki son noktaya getirdim.

Eğer bu güzel şehri görmek isterseniz, İstanbul’dan ya Viyena’ya, ya da başkenti Ljubljana’ya THY ile gidebilirsiniz. Bu arada Viyena’ya Türkiye’den çok değişik havayollarıyla, ekonomik bir şekilde yolculuk yapabilirsiniz. Ama Ljubljana’yı da görmek isterseniz tek seçeneğiniz var. O da THY. Ben Viyena’dan doğru gelmeyi tercih ettim çünkü yolculuğum biraz daha ucuza geliyordu. Gelmişken tabi ki Viyena’yı da gezdim. Viyena’dan ise Graz yazan trene bindim ve yaklaşık 3 buçuk saatte Maribor’a geldim. Ljubljana’dan doğru gelseydim bu tren yolculuğu 2 buçuk saat sürecekti.

Slovenya’da Avro geçiyor. Yani biriktirdiğiniz Avroları başka bir para birimine dönüştürmenize gerek yok. Maribor’dan ayrılmadan önce muhakkak güzel şaraplarından bir tane alın. Yemekleri ise bir Avrupa şehri için inanılmaz ucuz. Aynı zamanda gerçekten çok lezzetli ve doyurucu.

Eğer pasaportunuz bordo ise Schengen vizesi almak zorundasınız. Ama bu vizeyi aldıktan sonra, tüm bu emeklerinize değecek bir yere gideceksiniz.

Youtube’da bulduğum Maribor’u tanıtan bir film sizin gerçekten ilginizi çekecektir. Size iyi seyirlier diliyor, bir dahaki sefere size dünyanın neresini tanıtacağımı düşünmeye başlıyorum.

http://www.youtube.com/watch?v=EpVWQQk8CwA

Hakkımda Nilgun

blank
Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

İZLANDA HALK HİYAKELERİ..Ebruli Sayfalar

Merhaba Sevgili Nilgün’ün Günlüğü Okurları,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.