Din bir vicdan eğitimidir. Allah insanın kalbine ve niyetine bakar. İslam kalp eğitimidir, temiz kalp, duyarlı kalp, bilen kalp, sızlayan vicdan, iyiliği unutmayan kul hakkını bilen vefa duygusu, iyi bir müslümanın sahip olması gereken hedeflerdir. Biz bu kalbe yürek diyoruz. Gerçek müslümanı, diğer inananlardan farklı yapan en mühim özellik: Vefa ve Vicdan duygularıdır.
Yüreğin içindekiler gözle görülmez ama davranışlarla ortaya çıkar.İşte örnek insan:
*Her gün geçtiği yolunun üzerindeki iğde ağacının kesildiğini görünce ağlayan,
*Çok sevdiği köpeği Foks öldüğünde matemini tutan,
*Yalova’da köşke zarar veren ağacın dalı kesilmesin diye köşkü kızaklarla
kaydırtan,
* Savaş sonrası Çankaya’da ücretle çalıştırılan ve ayrılışlarında çantalarında Gazi markalı sigara çıktığı için görevli personel tarafından dövüldüklerini gördüğü Yunan esirlerinden özür dileyerek sigara ve para ile onları uğurlayan,
* İçki içmeyen ve beş vakit namaz kılan Mareşal Fevzi Çakmak yemekte olacağı zaman masaya içki koydurmayıp limonata ile yetinen,
* Ramazanlarda Hafız Yaşar Okuyan’a, gündüzleri Hacı Bayram Veli ve Zincirlikuyu camilerinde şehitlerimizin ruhu için hatim okutan, akşamları da huzurunda okuttuğu sureleri derin bir hazla dinleyen,
* Ankaralılar tarafından kendisine hediye edilmek istenen Çankaya’daki evin tapu tescilini, 1.İnönü savaşını kazanan orduya bağışlanmak üzere M.S.B’ye yaptıran,
*Yurt gezilerinde, Kara Fatma, Satı Kadın gibi Kurtuluş Savaşı’nın kahraman Türk kadınlarını buldurup ellerini öpen,
*Tarikat ehli, Abdülhalim Çelebi Hazretlerinin, herkese açık sofrasını sürdürebilmek için halısını satmasını anladığında, kitapçıya bile belli etmemeye çalışarak ihtiyacı olan yardımı yapmış, fakat halıyı almamışlardı.”
Bu insan Atatürk’tür. O büyük asker, devlet adamı ve devrimci liderin, en az bu nitelikleri kadar büyük olan insanlığını anlatmasının yanı sıra Onun, gerçek dindar ve üstelik bir tarikat mensubu olan Çelebi’ye saygısını göstermesi O’nun vicdan-vefa- merhamet taşıyan ve “bilen kalbe” sahip olan gerçek Müslüman olduğunun işaretleridir.
Dinimizi, vatanımızı, namusumuzu kısacası her şeyimizi borçlu olduğumuz böyle bir Önder nasıl sevilmez!