Banska Bystrica, Slovakya…Ebruli Sayfalar..

Değerli Nilgün’ün Günlüğü Okurları,

Sizlere bu yazımda Avrupa’nın içlerinden, Slovakya’nın güneyinde yer alan, Budapeşte’den karadan bir saat uzaklıkta olan Banska Bystrica bölgesini tanıtacağım. Öncelikle Van Gogh’un “Starry Night” tablosunu gözünüzün önüne getirin. Çünkü birazdan sizin hayalinizde çizeceğim resim bu tabloya benzeyecek.

Banska Stiavnicavangoghstarrynight
Okul projesi için yaptığım bu ziyarette, ortağımın okulu Lucenec’de bulunmaktaydı. Bir zamanlar Macaristan’ın daha sonra Çekoslovakya’nın egemenliği altında olan Lucenec, günümüzde Slovakya’nın bir şehridir ve Novohrad bölgesinin ekonomi merkezidir.
Şimdi Lucenec’den biraz uzaklaşalım ve şehrin dışına çıkalım. İşte size anlatmaya çalıştığım manzara. Şubat ayında gittiğim Slovakya’nın Banska Bystrica bölgesinde kartpostalları andıran vadilerde karla süslenmiş çam ağaçları ve sivri çatılı köy evlerinin birbirlerine sokulmuş sevimli hallerini yol boyunca görmeniz mümkün.

DSCN8763DSCN9431DSCN9432Svaty-Anton

Kendinizi bir masalın tam ortasına hissedeceksiniz ya da aklınıza Van Gogh’un “Starry Night” tablosunun canlanıp, sizi içine aldığını da düşünebilirsiniz. Banska Stiavnica’da muhakkak Štiavnický Betlehem denilen dükkana gidin. Çünkü burada ahşaptan yapılmış harika süs eşyaları bulacaksınız. Fiyatları da çok uygun.
Ancak Slovakya’nın karayolu bizim bundan 20 sene önceki karayolumuzun aynısı. Yol boyunca sadece hoplama, sallantı ve midenizde biraz tahribat hissedebilirsiniz. Çünkü neredeyse bütün yurtiçi karayolu, çukurlarla dolu. Hiç abartmıyorum. Yalnız 2005 yılında Eli Roth’un yönettiği ve Quentin Tarantino’nun prodüktörlüğünü üstlendiği “Hostel” filmindeki gibi karanlık, kasvetli ya da toprak yollar yok, evler de yıkık dökük ve paslı görünümde de değil. Film sizi yanıltmasın. Ama Tarantino’dan da normal bir film beklenmez. Tam anlamıyla filmdeki gibi olmasa da, bir de harika termal tesisleri olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. 37 ile 53 derece arasında değişen sıcaklıkta olan havuzda kalma izni yarım saat. Zaten isteseniz de bu süreden daha fazla kalamayacağınızı bedeniniz size söyler. Kayaların arasından süzülen bu termal sularda yüzdükten sonra sizi soğuma odasına alıyorlar, işte o zaman diyorsunuz ki “Bütün o çukurlu yollara değer. İyi ki gelmişim.” Çünkü sizi hafif loş bir odada, son derece dinlendirici bir müzik çalan ve tam karşınızda dev bir akvaryumun olduğu yerde şezlonga yatırıp, ruhunuzu dinlendirmenizi istiyorlar. İşte o an hiç bir şeyi düşünmüyorsunuz.
Slovakya’da 300den fazla malikane, şato ve kale bulunmaktadır. Turist rehberiyle gidiyorsanız onlar size hangilerinin yakın olduğunu söyleyecektir. Ben sadece içlerinden iki tanesini gördüm. Biri Svätý Anton, diğeri ise Betliar Malikanesi. Svätý Anton Barok tarzda 13. y.y.da soyluların ava gidip dinlenmeleri için yapılmış bir binadır. Burası aynı zamanda tam bir doldurulmuş hayvan müzesidir.

Svätý AntonBetliar-(1)Banska-Stiavnica2

İnsanlar doğada ne var ne yok doldurmuşlar. Afrika’dan gelen timsahtan tutun, gölde yakaladıkları balığa kadar, irili ufaklı her şey doldurulmuş. Betliar Malikanesi ise 2. Dünya Savaşı’ndan kesinlikle zarar görmemiş, 15 y.y.da yapılmış ve zamanla da yenilenmiş, içinde paha biçilmez eşyaların ve tabloların olduğu bu bir malikanedir.
Şimdi size Slovakya’nın en büyük mağarasını anlatmazsam, eksik kalırım. 5140 metre olan Domica Mağarası’nın sadece 1600 metresi turistlere açık. Bir zamanlar insanların yaşadığı söylenilen bu mağaranın diğer ucundan çıkmaya karar verirseniz, kendinizi Macaristan’da bulursunuz.
Slovakya’ya özgü tam bir içki yoktur. Fakat kendileri her meyveden içki yaptıklarını ve bunları içtiklerini söylemektedirler. Benim size tavsiyem buraya gelmişken, Çek Cumhuriyeti’ne özgü olan içinde zencefil ve bir çok harika bitkinin kombine olduğu, Becherovka’yı almanızdır. Bu içki Slovakya’da da ünlüdür ve çok ucuzdur. Gofret seviyorsanız, bu ülkede o kadar çok çeşitte gofret vardır ki inanamazsınız. Slovak arkadaşım Jozef, bana buradan ayrılmadan neredeyse bir sepet dolusu gofret çeşidi verdi ve valizimde onları nereye koyacağımı şaşırdım.
Slovakya’da avro geçiyor. Eğer Budapeşte’den doğru gelecekseniz, o zaman havalimanında paranızı forinte çevirin. Eğer havalimanında paranızı forinte çevirmeyi unutursanız, üzülmeyin. Budapeşte’de bir alışveriş merkezine gidin. Hemen hemen her alışveriş merkezinde bir döviz bürosu vardır.
Dünyanın başka bir yerinden görüşmek dileğiyle…
Ebru

Hakkımda Nilgun

blank
Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

İZLANDA HALK HİYAKELERİ..Ebruli Sayfalar

Merhaba Sevgili Nilgün’ün Günlüğü Okurları,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.