Çok kısa sürede bitirdiğim,301 sayfalık bir romandı. Hele kitabın başı bayağı polisiye tadında heyecanlıydı. Sonra o heyecan gitti.Sonu da çok vasat bitti.Ama yine de Ayşe Kulin’in kalemini severim. Okuyun derim.
Derya ve Hakan evlidir. Ada adında bebekleri vardır. Uzun süredir işsiz kalan mimar kocası Hakan sonunda başvurularından birine yanıt alır. Çin’in en önemli şehirlerinden biri olan Şangay’dan davet gelir. Kayınpederinin yardımlarıyla geçinmeye çalışan bir iş bulmak için uzun süredir bekleyen Hakan gitmek için kararlıdır ancak Derya kesinlikle istemez.
Hakan gider, Derya, babasının evinde kalmaya karar verir.Keşke gitseydi,işte tam burada o polisiye olaylar başlıyor. Bu kısım çok heyecanlı. Yazmıyorum,okuyun.
Kitabın arkasında yazanlarda şöyle:
Ayşe Kulin’in heyecan verici kaleminin, sürükleyici anlatımının doruk noktalarından biri SON!
Kulin’in daha önceki romanlarından tanıdığımız kahramanların sona eren hikâyeleri…
SON, içinde tuhaf bir sıkıntısı olanların, memleketin hallerine dertlenenlerin, birini hep son gördüğü haliyle hatırlayacağını bilenlerin, ülkeden ülkeye savrulanların, üstüne gidildiğinde gözü hiçbir şeyi görmeyenlerin, aşk yerine umutla yetinmek zorunda kalanların hikâyesi.
Denize doğru akarken birbirine karışan nehirlerin, tesadüflerin,
denk gelişlerin, kesişmelerin, hiç unutmayanların, kördüğümleri çözmeyi dileyenlerin romanı
SON!
İyi okumalar diliyorum.