NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI 
27 Mart cumartesi gerçekten çok yoğun bir gündü benim için. Dün gece geç vakte kadar sizlere konsere hariç yaptıklarımı yazmıştım. Şimdi de ancak konsere geldi sıra.
Dün sahne hazırlıkları erkenden yapılmıştı, mikrofon ve ses düzeni için, saat 13.00de salondaydık.Yine herkeste tatlı heyecan, hazırlıklar devam etti. Provalar yapıldı. Öyle ya 5aydır yaptıkları çalışmaları sergileyeceklerdi bu gece. Bende mikrofonumun kontrolü yapıldıktan sonra ayrıldım salondan.
Akşamda kuaföre gidip, birde saç boyatınca son anda gerçekten strese girdim. Normalde hiçbir zaman, hiçbir şeyimi sona bırakmam ama, dün ilk kez arkadaşlarımla birlikte olunca ayrılamadım onlardan ve akşam üzeride sıkıştım tabii.Ne ise her şey yolunda gitti de,sorun çıkmadı.
Kulis arkasında da tatlı heyecan devam ediyordu.Bizim konser gecemizi hatırladım)))Ama ben, bizim konserde daha heyecanlı oluyorum sanırım bende sahnede şarkı söylediğim için.Malum burada sadece sunuşlarda çıktım ortaya.Onun içinde heyecanlı değildim.
Saat tam 20.00de protokolde yerini alınca başladı konser. Her şey çok güzel gitti, fark ettiğim hiçbir aksaklık olmadı. Bende beklediğim yerden sahnedeki arkadaşlarımın resmini çektim. Hepside çok güzeldi,üstlerine düşen görevleri zevkle yerine getirdiler. Tüm arkadaşlarımı kutluyorum buradan.
Programın sonuna geldiğimizde ben belediye başkanımızı sahneye davet ettim, konuşmalarını ve çiçeğini vermesi için. Ama kendisi sanırım vali beyle beraber çıkmak istemiş, ama bana böyle bir bilgi ulaşmamıştı.Sonra nasıl oldu pek anlamadım bana verilmesi gereken çiçek, şefimize verildi başkan tarafından.Ardından valimizi arz ettim sahneye baktım o da çiçeği o gün ayağını burkup ama her şeye rağmen babasının kolunda gelen(aferin Cem) bizim genç kavalcımız Cem Can Çilingiroğlu’na verip gitmiyor mu… (Cem ‘e verdiğine çok sevindim belirteyim hak etmişti.) Aaaaaa ben çiçeksiz kalacağım(((Allah biliyor ya üzüldüm vallahi. Zaten vatan millet sağ olsun diye yapıyorum, eee yani bir buket çiçekte alamasamya gerçekten üzülecektim. Dedim ki konser sonunda 30 karanfil atıyorum seyircilere, bende o karanfilleri seyirci adına alırım, diye düşünüyordum ki,)))ne ise baktım vali bey elinde bir buket çiçekle döndü.Ve mikrofonu alıp,sesinizle,sedanızla,endamınızla bize çok hoş vakit geçirttiğiniz,güzel sunduğunuz için teşekkür ederiz dedi)))Bende teşekkür edip moral buldum))))
Ve gece mutlu sonla bittiiiiiiiiii)))))Başka konserlerimizde buluşuncaya kadar, kulaklarınızdan eşiz türkülerimizin sesi, dillerinizden o güzel ezgileri eksilmesin efendim))))
Not:Konserimizde, koristlerimizden biri olan Kemal Çilingiroğlu’nun bir şiirini de seslendirdim.Sizinle paylaşmak istiyorum.Çokta alkış aldı.Bu grupta iki kişi, babalı oğullu geliyorlar.Biri Kemal Çilingiroğlu ve kaval çalan oğlu Cem Can Çilingiroğlu, diğeri de ritimcimiz Erdoğan Elver ve oğlu Oğuzcan Elver…Ne güzel değilmi?Baba oğul aynı sahneyi paylaşmak.
Sizlerde konservatuvarımıza baba oğul, ana kız gelebilirsiniz))))Bekleriz efendim))))İyi pazarlar.
Dağlardan ovalardan
Yalçın kayalardan
Yunus’tan, Mevlana’dan
Türküler okumaya geldik.
Avşar ellerinden,
Sazımın tellerinden
Has bahçenin güllerinden,
Türküler okumaya geldik.
Anadolu’dan,Rumeli’den,
Efeler diyarı Ege’den,
Neşet Ertaş, diyarından
Türküler okumaya geldik.
Ben dadaşım, Erzurum’dan,
Halil İbrahim diyarı Şanlı Urfa’dan,
Çok çalışmalıyız, durmadan,
Türküler okumaya geldik.
Reyhani’den,Sümmani’den,
Aşık Veysel, İrfani’den
Mustafa Kemal Atamız için
Türküler okumaya geldik.
Gazi Antebimizde, Şahin Beyime,
Çanakkale’de devleşen Mehmetçiğime
Ne mutlu Türküm diye diye
Türküler okumaya geldik.
solist lerin türkülerinden birer bölüm yayınlarmısın ablacım sesler nasıl gelmiş ona bakıcamm
Size malesef kötü haberim var. Dün akşam Mustafa’ya kayıt etdiye çihazımı vermiştim.Ama eve gelip baktığımda hiçbirşeyin kayıt olmadığını gördüm((((Yani bende ses kaydınız yok.Artık videoyu bekleyeceğiz.