NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI 
Merhaba sevgili okuyucularım…
Ohhhhh nihayet bu da bitti….Artık benimde tatilim başlasın yani….Şimdi bazılarınızda kızıyordur içinden, Nilgün sen zaten tatildesin diye….
Öyle demeyin ama, ister istemez bazı şeylerini etkiliyor bu açılışlar, konserler. Stres yapıyorsun azda olsa. En basitini söyleyeyim, ay üşütürüm de sesim gider mi acaba diye, içtiğime, yüzdüğüme dikkat etmek durumunda kaldım. Onun içinde artık en azından bu konularda özgürüm. Çünküüüü, dün akşam muhteşem bir konser verdik.
Hemen başlayayım anlatmaya. Dün hava kapalıydı, Allah’ım inşallah akşamüzeri yağmur yağmaz diye dua ettim. Ama aramızda bir yanlış anlaşılma olmuş ki, yağmur akşam üzeri başladı. Benim salona geldiğimde yağmur dinmişti, sonra hem de saat 19.30 gibi tekrar başlamış yağmur, ama offf offff. Öyle böyle değil. İçeri giren sırılsıklam geliyor, hatta bazıları yolda mahsur kalmış, bazıları arabada…
Saat 20. 00 de başlayacak konserimizi, arkadaşları beklediğimiz için 10 dakika geç başladık.
Kendi kendime ” Nilgün yeni Kültür Merkezinde konser sunmayı çok istemiştin, ama ne yaparsın ki hava müsaade etmedi dinleyicilerle buluşmayı”diye düşündüm….Ama yine yanıldım. 470 kişilik salonda belki 15-20 koltuk boştu.
O yağmurda bizim seyircimiz, yine salonu doldurmuştu.Şimdi söyleyin, bu seyirci sevilmez mi, bu seyirciye saygı duyulmaz mı….? Canlarım benim yaa.
Tüm gelenlere, her zaman ki gibi bizi yalnız bırakmayan eski seyircimize ve o salonu dolduran diğer izleyicilerimize de sonsuz teşekkürlerimizi iletiyoruz. İyi ki varsınız…
Herşey çok güzeldi, bir kurum konseri gibi değil de, daha geniş kapsamlı bir konser gibi, izleyiciyle beraber,neşeli, bol müzikli bir gece geçirdik. Bizlere eşlik ettiler, gönülden alkışladılar…Ben çok sevdim.Aldığımız duyumlarda çok olumluydu. Yeni salonunda hali bir başka. Kimse kimsenin görüş alanına girmeden izleyebiliyorsunuz. Herkes oturuyor, sahne geniş, koltuklar rahat. Birde ses düzeni için dışarıdan birisini getirtmek zorunda kalmasak, her şey çok güzel olacak…Onu da kısa zamanda hallederler umarım.
Kulis arkası da güzeldi. Işıklı aynalar, geniş bir kulisi vardı. İçinde yine lavabosu olması güzeldi. Beylere ayrı bir oda yoktu galiba, onları hep sahne arkası gezerken gördüm. Ama emin değilim.
Bu defa sahnede, bayanlar bir tarafta, erkekler bir tarafta durduk, sebebi de,Tone master ‘ın mikrofonları daha rahat ayarlayabilmesi içindi.
Salon büyük olduğu için bu defa gelen herkesi göremedim. Daha sonra facebook ta bizim fotoğraf ve videolarımızı yayınladıklarında geldiklerini anladım.
Bazıları konser keşke daha uzun olsa demiş…Eeee haklılar, güzel şey çabuk biter.))
Konser sonunda, bir şarkı da dinleyicilerimiz söyledi ve ardından gelen, son hicaz türküyü de, birlikte söyleyerek, neşe içinde kapattık programımızı.
Daha sonra Sinop Belediye Başkanı Sayın Barış Ayhan’ı, çiçeklerini vermek için sahneye davet ettim. Kısa bir konuşma yapıp her birimize teşekkür etti ve çiçeklerimizi verdi.
Konser 2,5 saat sürdü, her şey çok güzeldi de, şu ayakta topuklularla durmak, çok zordu .İşte ne yaparsın, kadın milleti değil miyiz, güzel olmak için her acıya katlanıyoruz:))
Arkadaşlarımın herbiri birer astsolist gibiydi.(Maşallah)Şefimiz Nuri Karagülle ve hocamız Orhan Yılmaz da söyledikleri şarkılarla geceye renk kattılar.
Şefimiz Nuri Karagülleye, , saz heyetine, korist ve solistlere, bana ilk şiirimde kanunuyla eşlik eden Tolga Yılmaz’a, 2. Şiirimde ney’iyle eşlik eden Özgür Çavdar’a da, çok teşekkür ediyorum.
En büyük teşekkürü de yağmur demeden, merkezden uzak salon demeden, düğün dernek var demeden, gelen seyircimize çok teşekkür ediyorum.İyi ki varsınız.
Ve esas teşekkürde, bizleri sizlerle buluşturan Sinop Belediyesine gelsin.
(Allah’ım her şey için çok teşekkür ederim, seni çoooooooooooook seviyorum,biliyorsun)
Hepinize güzel günler diliyorum.