NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI 
İyi akşamlar efendim..Nasılsınız bakim bugün?Neler yaptınız,nasıl geçti gününüz.Ben hem griple mücadele ediyorum,hem de geziyorum..Bu nasıl iş derseniz…Öyle bir şey işte)))
Bu sabah yine her zamanki gibi 5.00de uyandım..Ne yaptın diyeceksiniz hiiççççç.Alıştı artık bünyem 1haftadır hep böyle uyanıyorum.
Bu sabah 9.00da Zinos ‘tan fotografçı arkadaşlarımı alıp güne başladık. Bugünkü programımız öğlene kadar yelken grubuyla beraber, Sinop merkezde ki tarihi yerleri gezmekti. Ve Seyit Bilal Hazretlerinin türbesinden başlayıp, Balatlar Kilisesi, Arkeoloji Müzesi, Etnografya Müzesi, Alladdin Camii,Pervane Medresesi, Yalı Kahvesi, Akliman, Hamsaroz Koyu, İnce Burun, Sarıkum diye devam ettik.
Akşam saat 19.00da merkezdeydik. Bu akşamda T.s.m. Çocuk konseri vardı ama maalesef benim hiç gidecek halim yoktu. Yine çok yoruldum ve sesimde çok kötü, üstelik iyileşmem lazım, pazartesi Sinop Üniversitesinin T.S.M. konserinde sunuculuğum var.
(üsteki kısmı dün akşam yazmış ama devamını yorgunluktan getirememiştim)
Bugün yine devam edeyim dedim. Karar aldım, yayınlayacağım fotoğraflar içine çektiğim tarihi yerlerin resmini koymayacağım.Oraları size daha müsait anımda ,hakkında bilgi verip ,resimleriyle yayınlamayı düşünüyorum.Çünkü her akşam öyle 100 resim koymak gerçekten işimi çok zorlaştırıyor.
Hemen dünü anlatayım, daha o kadar şey varki anlatacak. Bu gidişle kendime bir sekreter tutup,bende ses kaydedicisine okuyup ona yazdıracağım)))))
Dün önce Seyyid İbrahim Bilal Hazretlerinin türbesine gittik. Kapıda her iki gruba da tarihini ve hikayesini anlattım. İlgiyle dinlediler.
Oradan Arkeoloji Müzesine gittik. Orada da Arkeolog Ercan Bey gerekli bilgiyi verdi. Bizde bol bol resim çektik.Tabii flaşsız.Flaşlıya müsaade etmiyorlar.
Bu arada Müze Müdürü Fuat Bey, yapacağı etkinliklerden ve yaptıklarından bahsetti.Harika şeyler yapmış, çocukların ilgisini müzeye çekmek için.Ne mi?
Mesela balıkların yüzdüğü havuz yapmış, sonra bir sürü kuş çeşitlerinden kafesler vardı. Ha birde Gerze horozu vardı.Hani şu ender bulunan cinsten.
Birde sanıyorum 23 mayısta çeşitli okulların öğrencilerine gruplar halinde müze bahçesinde yer gösterip onların müzik yapmasını sağlayacakmış.Vallahi çok tuttum bu fikri.Kendisini tebrik ediyorum. Gelecek nesil, tarihimizle daha ilgili büyür bakarsınız. Bu arada biz müzeyi gezerken, bir grup Gazi İlk Öğretim okulu öğrencileri, müzenin bahçesinde geziyordu.Ve bir bölüm var, orada ki toprağa bazı tarihi şeylere benzer maddeler gömüp, çocukların onları bulmasını sağlıyorlarmış,her birini arkeologluğa özendiriyorlar.Bu arada TRT de çekim yapıyordu bahçede.
Oradan Etnoğrafya Müzesine götürdük. O müzede kayınvalidemin dayısı Aslan Torun’nun evi idi. Eskiden anlatırdı kayınvalidem. Daha sonra devlete verildi ve müzeye dönüştürüldü.
Unuttum birde Balatlar Kilisesi’ni de ziyaret ettik bu arada.Ama ne yazık ki,O ikonaların üstüne, sevgililer kendi isimlerini yazmışlar çok bakımsızdı.(((
Sonra Tarihi Sinop Cezaevine hareket ettik. Yine Parmaklıklar Ardında’ki dizi çekimi vardı. B kısmına giremedik. Ama bol bol resimler çektik, eskiyi konuşarak(((
Oradan doğruuuuu Alladdin Camiye . Özelliklede ezan saatinde denk getirdik ki, isteyen arkadaşlar namaz kılabilsinler diye. Sonrada Pervane Medresesi ve Yalı Kahvesi.
Namaz çıkışıda hemen toplanıp,doğruca Akliman’a piknik yapmaya gittik.Tahmin ettiğiniz gibi öğlen et ızgara yedik.Semaverle çaylarımız demlendi.Hava rüzgarlıydı ama, güneş gören yerler sıcaktı.Bu arada arkadaşlar yakan top ve voleybol oynadılar.Güneşte biraz otların üstüne yattılar.Hatta bir ara yere yatıp harfler oluşturarak ttnet yazdılar yere))))Çok eğlenceliydi. Yanlarında profesyonel fotoğraf hocasının olması da çok harikaydı. Hepsi bilinçli ve güzel resim çekmenin formüllerini de Methi Hocadan aldılar. Bende birkaç kelime kaptım bu arada.)))))
Oradan doğruca Hamsaroz Koyu’na götürdüm misafirleri, mağaralara kadar indiler. Ben bu sefer inmedim çünkü daha en az 3 hafta daha geleceğim için görmediğim yerlerde olsun istedim.))Bir daha ki sefere inşallah.
Sonra İnce Burun’a gittik.Yine Trt orada film çekiyordu. Feneri çektik ve arkadaşlar Türkiye’nin en uç noktasında olmanın heyecanını yaşadılar. Bende gittim onlarla, ama öyle bir rüzgar vardı ki,bir ara Karadeniz’in lacivert sularına doğru rüzgar beni alıp götürecek sandım))))
Haydi dedim, haydiiiiiiiii şimdi sırada Sarıkum var. Bindik bizim Firt class minibüsümüze ve doğruca Sarıkum. Ama maalesef eşimle benim, mart ayında gittiğimiz ve benim hayran kaldığım yeri bulamadık((((Orası çok harikaydı görüntü almak için. Bir daha ki sefere kesin orayı bulmam lazım.Yinede arkadaşlar Sarıkum’un kumuna, sahile,denize hayran kaldılar.Zişan kesin eşimlede buraya geleceğim dedi)))
Çok mücadele verdim ama hiçbirine Tersane’den su içiremedim)))))Ya arkadaşlarımız İstanbul’da içmeyelim dediler))))))
Bilmeyenlere buradan yazayım. Dışarıdan gelip te Sinop’ta Tersane Çeşmesinden su içen muhakkak Sinop’ta kalırmış)))Belki evlenip, belki ev alıp.)))Sinop’ta kalmak isteyenlere duyurulur)))
Ve Sinop merkeze geldiğimizde saat 19.00 olmuştu. Hem grip olduğumdan hem de yorulduğumdan ve hem de geç kaldığımdan Sinop Belediye Konservatuvarı T.S.M. çocuk korosuna gidemedim((((Minik arkadaşlarımdan özür diliyorum.Haberlerini aldım hepsi mükemmellermiş.Nuri Hocayla konuştum,videonuz ve resimleriniz geldiğinde web siteme koyacağım söz,izci sözü)))
Ve ben dün akşam,belki 3senedir ilk kez saat 22.00de yatmışım. Başka bir şey hatırlamıyorum.)))))))))))))
