Prag’ta ,Ortaçağ Gecesi.1.Ekim.2010

Akşam üzeri saat 17.30 da, otelin önündeki otobüsümüze binip, 1saat sürecek olan yolculuğumuza başladık. Gittiğimiz yer bir köydü. Rehberimiz, bu akşam karşılaşacağımız şeyler hakkında bize bilgi vermiş ve heyecanımızı bir o kadarda artırmıştı. Eskiden, oraya avlanmaya giden bir derebeyi,daha sonra yorgunluğunu atmak, dinlenebilmek için, bir köşk yaptırmış.Şimdi adı, Av Köşk’ü olarak geçiyor.3 Katlı, içinde çok güzel mobilyaların,çeşitli av aletlerinin, avlanan hayvanların içi doldurulmuş postlarının da bulunduğu bir köşk. Burada en ilginç gelen şeylerden biri de, köşkteki yatak odasıydı.Yatağın tam karşısında tuvalet masası ,önünde de sandalyeye benzer bir oturak vardı.Üst kapağı kaldırdığında lazımlık çıktı)))Köşkün ev sahibesi, makyajını yaparken,alttanda tuvaletini yapabiliyor,sonra da kova gibi sapı var, oradan tutup, kaldırıp döküyormuş))))) Rehberimiz diyor ki, eskiden her bayanın elinde şemsiye vardı, demek çişlerini camdan döküyorlardı ki,başımıza gelmesin diye hepsi şemsiyeli dolaşıyordu))))))))))))))))))

Köy yolunda, busefer ilk kez termik santrak gördük.Rüzgar güllerine alıştıktan sonra, bu garibime gitti. Av köşkünü dolaştık,mobilyalar harikaydı.Hayvan postlarını öyle güzel yapmışlardı ki, gerçeğinden farkı yoktu. Gideceğimiz resturanda hemen yakınındaydı. Burası eskiden kalma bir handı.İçeride ışık yoktu, meşalelerle aydınlanıyordu. Sağ tarafta bir ocak yanınyordu.Orada çalışanlar aynı ortaçağ zamanından kalma insanlar gibi giyinmişlerdi.Üstlerinde bazılarının birşey yok veya bir bezden bir örtüyle kaplıydı.Çok uzun bir handı, bölüm bölümdü,hanın sonundaki 3 masa bize ayrılmıştı.Karşımızdaki 3 masada da başka bir Türk grup vardı.İçeride hangi ülkeden olduğunu anlamadığım bir sürü turist vardı.Bizim gelişimizlede tüm masalar doldu.Karanlıkta ,uzaktakileri tam seçemiyordum,çok gürültü vardı.Bu gürültüyü çıkaranların çoğuda burada çalışan kişilerdi.Duvarlarda iskelet kafaları vardı,tavandan sarkan zincirlerde,insan figürleri asılmıştı,kafesler vardı içlerinde yine insan figürleri olan.2 cüce bey,bir cüce bayan dolşıyor, hancının kızları,oryantele benzeyen danslar yapıyorlardı.Bu arada yine ortada elinde asası ile bir cadı dolşıyor,yiyecek istiyordu masalardan. Masamızda 5 kişiydik.Bizim masaya özellikle az kişi oturtulmuştu.Neden olduğunu daha sonra söyleyeceğim)))) Tahta masaların üstünde bir ekmek sepeti ve tahta tabaklarda salata vardı.Önce onları yemeğe başladık.İçki sınırsızdı.Rehberimiz,bu köyde özel yapılan şaraplardan içmemizi tavsiye etti. Siyah birada vardı ama, ben onu denemiştim.Şarap tercih ettim.Salatanın hemen akabinde içinde tavuk,biftek, ördek kızartması bulunan ve haşlanmış mısır, pişmiş elma pekmezle servis edilen bir menü geldi. Etler çok lezzetliydi hele ördek budu nefisti.))))Mısır mısır..hımmmmmmm.yedim vallahi.Bize servis getiren genç adam, kollarına , 8 büyük tabak dizmiş geldi masaya, arkadaşıma aaaaallll diye bağırdı.))))(Bu şekilde bağıracaklarını söylemişti rehber ,hazırlıklıydık)))) Arkadaşımda 5 kişilik aldı, tekrar bağırdı aaall diye, böylece masamızda ekstra 3 tabak daha oldu.Şarap güzeldi.Önce bir kadeh içtim,hiç başım dönmedi, sonra tekrar içtim,yine birşey yok.Daha sonra öğrendik ki, alkol oranı %2-3 kadarmış.Onun için hiç kimse sarhoş olmuyordu.)))) Bu arada gelelim gösterilerine.. İçeriye girdiğimizde hancının kızları dans ediyordu. Müzikleride farklı, ritimleride tabii.Göğüs altından kalçalara kadar açıktı bedenleri.Göbek showlarını izleye bildik)))).Bu arada bizim masa, gösteri masası oldu.Her gösteride bizim masa kullanıldı ve böylece bizde daha yakından izleyebildik.Sonra 3 adam ,birde cüce geldi ellerinde kılıçlar ve meşalelerle bir kavga sahnesi oldu. Sonra bir bey elinde koca bir yılanla masaları dolaştı, ben resim çekeçeğim diye yılana dokunamadım((((Çok üzüldüm(((Keşke yılanlada resmim olsaydı. Biliyorsunuz,Meksikada yunuslarla öpüşürken,Afrika’da aslan kucağımdayken,erfelek şelalelerinde ata binerken resmim var ,niye yılanı severken yok((((Hay allah yaaa. Çok üzüldüm((O ortamda yılana dokunmaya kormazdım, çünkü resmini zaten neredeyse 40 cm uzaklıktan çektim.Bu arada içerisi çok karanlık olduğu için,bazı fotografları çekemedim. .Sonra bir kadın ve erkeğin ateşle dansları oldu.Ateşi ağızlarında söndürdüler,dans ettiler. Bu arada bir cadı çıktı ortaya masa masa dolaştı.Pamuk Prensesteki cadıya benziyordu,karanlıkta.Ama flaş patlayınca yüzünde, aslında güzel bir genc kız olduğu anlaşıldı))) Bir rahip,yakışıklı bir genç ve bizim aramızdan güzel bir Türk kızınıda alarak, gösteri yaptılar.Güya,genç kızın vücüdündan şeytan çıkardılar. Kafese filan koydular,zincirlerle yukarı çektiler,olmadı masaya yatırıp sırtını temizlediler,çok eğlenceliydi.)))))) Bir bağırmayla,çığlıkla başka bir gösteri başladı. Bu sefer silahlar patladı, tabii silahtan korkan ben, hem videoya aldım, hem çığlık attım.))))Herşey çok farklı ve enstantirikti))))Çok eğlendiğimiz bir gece oldu. Tuvaletleri eski usul yapılmış, ama yeni ve temizdi. Saat 22.30da kalktık,otele geldiğimizde ben hemen yattım.Sabah yolcuyuz.Son günümüz uçağımız saat 18.25de kalkacak .Saat 16.00ya kadar boş zamanımız var onuda değerlendiririz artık.Hoşcakalın.Haydi videolarıda izleyin…İyi geceleeer)))
Av köşkü..

Bayanın yaptığı ateşle gösteri..

Erkek dansçının ateşle gösterisi.