Mark & Spencer

Dün hava çok soğuktu. Bu seferde kızımla İstinye Park’a gittik. Ve bir ara baktık ki, lapa lapa kar yağıyor. Her biri o kadar iri ki, sanki pamuk parçacıkları düşüyor gibiydi havadan.

Bu arada Backhouse diye bir cafeye gittik.Çorba içmek istedik. Eşim sebze çorbası, ben günün çorbasından istedim. Nasıl bir çorba diye sorduğumda ekmek içinde çorba dedi garson. Ben de galiba dili sürçtü,içinde ekmek parçaçıkları vardır herhalde diye düşündüm.Aaa bir de baktım büyük bir tabak içinde ekmek geldi. Ekmeğin üstünün görünümü kapak şeklinde.Kapağı kaldırıyorsunuz ve ekmeğin içindeki çorbayı kaşıklamaya başlıyorsunuz.

Çok nefis ve güzel bir sunumdu. Ben doyduğum için ekmek çanağı yiyemedim.)))

Bu arada karın yağışınıda izledik.Dönüşümüzde her yer bembeyazdı ,birde devamlı elektrikler kesilince ortalık biraz felç oldu.  Metroda da çok kalanlar olmuş.

İstinye City’deyken, Mark& Spencer’den bana telefon gelmedi. Ayırdığım kıyafetleri almasam bile, hakkımı aramak için gidip konuşacağım dedim.(Dünkü günlüğümü okuyanlar konuyu biliyordur.)Gittiğimde bir gün önceki şefte, benim telefonumu alan çalışanda, izin günündeymiş. O gün kü şefe anlattım durumu. Kız size bu seferlik bu indirim yapalım dedi.

Bu arada MassimoDutti diye bir İtalyan mağazası çok kalabalıktı. Dedim galiba burada bedava birşey dağıtıyorlar. İçeri girdik yine %60 varan indirim vardı. İyi bir markaymış ve cumarteside olunca millet kapış kapış alıyordu vallahi.

İşte böyle ..Bir gün daha İstinye Park’ta geçti.

Akşama arkadaşımız yemeğe götürdü,sonra yeğenim yeni ev almıştı onları ziyaret ettik,ardından 22.30 da oradan kalktık diğer yeğenim oğlu Tanzanya’ya gidiyordu onlarıda görelim diye ziyeretlerine gittik.Ve bir günde 4 ayrı yere giderek rekor kırdık.))Hepsinin gönlü oldu. Bizim içinde güzel ve yorucu bir gündü.

Bugün Pazar . Hepinize iyi, güzel sıcak pazarlar diliyorum.