SİNOP SARIKUM TABİATI KORUMA ALANI..

2 Şubat ‘’Dünya Sulak Alanları Koruma Günü’’ymüş. Bu günün önemi çerçevesinde, Sinop Çevre ve Orman Müdürlüğü de, çeşitli etkinlikler yapmışlar. Hava şartları el vermediği içinde, Sarıkum Tabiatı Koruma Alanına yapılacak piknik, bugüne (dün) kalmış. Duyuru yapmışlar, fakat katılım çok azdı.Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneğinden arkadaşlarla birlikte  bu etkinliğe katıldım.

Saat 9.30da otobüs kalktı. Ve önce ,Sarıkum Köyü sınırları içinde,ilimizden 21 kilometre uzaklıktaki, Sarıkum Tabiatı Koruma Alanına gittik.

Hava sakindi. Yetkililer birden fazla dürbün ve bir  teleskop getirmişlerdi. Bir süre kuşları ve ördekleri izledik. Yetkililerden Fatma Hanım, bize kuşlar ve ördekler hakkında bilgiler verdi. Broşür dağıttılar.Ben de bol bol yine resim çekme fırsatı buldum.

Bu arada da, anlatılanlar ve okuduklarımızla yeni bilgiler öğrendiğimiz gibi, bazı bilgilerimizide tazaleme olanağı yakalamış olduk.

Sarıkum ve çevresi 1981 yılında,I. Derecede Doğal Sit Alanı ilan edilmiş.Alan içinde Araba Durağı Mahallesi’nin bulunduğu bölgede III. Derece Doğal Sit Alanıymış.

Bilimsel çalışmalar için açık hava laboratuvar özelliğine sahip olan Sarıkum Gölü ve çevresi, bu zengin biyolojik çeşitliliğinden dolayı 1987 yılında ‘’Tabiatı Koruma Alanı’’ilan edilmiş.

Sarıkum Gölü, eski bir körfezin önünün kıyı kumullarıyla kapanması sonucunda oluşmuş bir Lagün Gölmüş. Ve bu göl, 25-30 metre bir boğazla denize bağlanmakta olup, bu boğaz kumulların hareketine bağlı olarak, yıl içinde zaman zaman kapanmaktaymış.

Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı,aynı zamanda barındırdığı bitki ve hayvan türleri ve bunların yaşama ortamlarındaki çeşitlilik, kuşların göç yolları üzerinde bulunması, çok kalabalık kuş gruplarına beslenme ve konaklama sağlaması ile Ramsar Kriterlerine göre ‘’Uluslar Arası Sulak Alan’’özelliği taşımaktaymış.

Alanda yapılan araştırmalarda 272 kuş türü tespit adilmiş.

Bugün birçok kuş çeşitine rastladık. İsimlerini anımsamıyorum şimdi.Uzaktan gördük. Ördekleri teleskopla  izledik, dürbünle kuşlara baktık.

Dikkuyruk ördekleri gördük.

Daha sonrada köprüden geçip ormana doğru yürüdük. Bu arada etrafda çok güzel çiçekler vardı. Bunlardan biride siklemendi. Minicik çok hoşuma gitti, köküyle  birlikte, evde büyüteyim diye bir tane aldım. Sonra grupta bulunan bölge müdürü bey, onlar yerinde daha güzel değince !!! düşündüm doğru dedim,şimdi yuvasından ayrılmasın diye aldığım yere tekrar diktim. Hatıra olarakta resmini çektim.Şimdi benimde ormanda dikili bir siklemenim var.)))

Siz siz olun, kulağınıza küpe olsun, onları yerlerinden ayırmayın…

Bu arada Ankara’dan gelen birkaç kişi, uzun yürüyüşlerde nelere dikkat etmemiz gerektiğinden bahsetti.

Sırt çantası taşıyorsanız ve alttan belinize bağlı kayışı varsa, belinize sıkıca bağlayacakmışsınız. Bu da sırtınızın  geriye doğru gitmesini sağlayacak ve çiğerleriniz açılacak daha çok oksijen almanıza sebep olacakmış. Yokuş çıkarkende,  adım attıktan sonra ayağınızı dizden sabitleştirecekmişiz, Bu durumda kaslarımıza değil,kemiklere güç biniyor ve yorulmamızı önlüyormuş.

Bir ara biraz yağmur yağar gibi oldu ,ama çok kısa sürdü. Sonra da doğruca Abalı’dan Akliman’a gittik. Burada da kısa bir tur yaptık.Harika yerler keşfettik. Yazın artık gideceğimiz yerler arasında bu tarihi alanda var. )))Resimlere baktığınızda bana hak vereceksiniz.

Öğlen yemeğinde, ekmek arası köfte ve ayran ikram ettiler. Oturup yedikten sonra üşümeye başladık. Ama valimizin geleceğini söylediler, beklemek durumunda kaldık.

Yanmayan bir soba karşısında, arkadaşım diyor ki :2 odun birbirine bakar, 3 odun birbirini yakar.)))Bu söz hoşuma gitti. Bir müddet sobaya sarılıp durduk.Odunları zoraki 3 leştirdik.)))

Valimizin gelişinden sonrada Sinop’a döndük..

Ha  size bir haber. Bugün sayın valimiz,  sitemi takip ettiğini söyledi.Sık kulanılanlara eklemiş.))))Siz!!!!! Siz de eklediniz mi?

Aaaaa yerel basında haber okuyabilirsiniz, ama benim sitemde yok yok…))))

Ona göre….

Haydi görüşürüz  ..İyi pazarlaaaaaar.)))