nazan akpınar

Nazan Akpınar….

Dün saat 14 .00 sularında Taksim’deydim.İstiklal Caddesinde bir dolaşayım, belki sinemaya giderim diye düşünürken, yanda bir sergi afişi dikkatimi çekti.Taksim Cumhuriyet Galerisin’de Yüz Üç Yıl Resim Sergisi.Hemen içeriye girdim. Yeni ressamlardan birçok yağlıboya tablo ve değişik çalışmalar vardı. Keyifle inceledim.
Çok farklı teknikler kullanmışlardı.Bazıları satılıktı 5 bin liraya kadar satılan tablolar vardı.Daha girişte bir tablo dikkatimi çekti,kendi kendime aa ben bu teknikte yapıyorum diye düşündüm. Boya çok ince kullanılmıştı.Sergiyi gezmem bitti. Çıkışta bir broşür almak istedim. Koruma içeride bir ressamın olduğunu kendisinden bilgi alabileçeğimi söyleyince hemen geri dönüp ressamı araştırdım.

nazan akpınarnazan akpınar

Nazan Akpınar Hanım’ı böylece tanımış oldum.Kendisi, girişte benim stilimi yakın bulduğum tabloları, yapan bayanmış.Resimler üzerine uzun sohbetimiz oldu.Eğer mekan uygunsa tuvalini alıp manzara karşısına oturupta resim yapabiliyormuş veya kendim çekerim eve gelir yağlıboya çalışırım diyor.Mesela Emirgan Çeşmesi ve Çınaraltı Kahvesi resminde etrafta birçok tenteneli mekanların olduğunu ama onları resmi bozduğu açıkça görüntü kirliliği verdiği için çıkararak boyadığını söyledi.Çokta doğru,oradaki sadelik çeşmeyi ön plana çıkarmıştı. 45 yıldır resim yapıyormuş. Ahh Hocam dedim benim daha 1 yıl olmadı. Ama ben de sergi açmayı düşünüyorum dedim.)))Kendisi resim bölümü mezunu değil,İ.Ü.Edebiyat Fak.Sosyal Antropoloji ve Sosyoloji Bölümü mezunu(Kızımda aynı bölümü bitirdi).Fakat ilkokul yıllarından beri resme meraklı ve eğitim almış. Herşey bir tarafa . Prof. Ayetullah Sumer’in kızı.Ve babasının kitabınıda bana imzalayarak verdi.Bu arada yanında Milliyet Kültür Sanat ‘tan da bir yazar vardı.Ayça Hanım (umarım doğru yazmışımdır ismini.)Sinop hakkında ve sergiler hakkında konuştuk. Sinop- Gerze’de akrabaları varmış.Sohbetimiz güzeldi.

Şimdi sizlere birde Nazan Hanım’ın babası Prof. Ayetullah Sumer Bey’den bahsetmek istiyorum.

‘’İzmir 1905 doğumlu olan Ayetullah Sumer, Marsilya’da ticaret eğitimi gördüğü sırada ressam Theophile Berengier’den özel resim dersleri alarak resim sanatına geçmiştir. Aynı kentteki akademide resim öğrenimi gören sanatçı, Paris’te on yıllık fresk çalışmaları da yaptı. Türkiye’ye dönüşünde, yani 1938 yılında Güzel Sanatlar Akademisi’ne öğretim üyesi olarak girmiş ve burada kurduğu fresk atölyesini 38 yıl yönetmiştir. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nden 1971 yılında emekli olan Ayetullah Sümer, ilk kişisel sergisini Paris’te açmıştır.

1979 yılında vefat eden sanatçının birçok özel koleksiyonda eserleri mevcuttur.  “Bir İstanbul Manzarası-1943”, “Kitaplar Hayatın Masalı- 1951”, “Bakır Kaplar-1955” gibi önemli eserleri de İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ndedir.’’

Bu bilgileri internetten aldım. Ama bunun yanında kitabında da tanınmış kişilerin görüşleri yer alıyor.

Mesela Burhan Felek ,Türkiye’nin resim sanatı doyenidir demiş.Georges Turpin,

Renklerinde ki çümbüşle bir natürmort ustasıdır diyor.1939 yılında zamanın Cumhurbaşbakanı İsmet İnönü’nün huzurunda portresini yapmış ve büyük takdir toplamıştır.Tabloları çok sükse yapmış ve resim meraklıları tarafından bulunup takdir edilmiş.Peyami Safa diyor ki:Ayetullah Sumer’in sergisinden, dışarıdaki parlak ilkbahar gününü solduran daha aydınlık renk ve ışık intibalarile dolup taşarak çıktım. Yeni garp cereyanlarının hayranlarından bir noktayı daha unutmamalarını rica ederim, ki bu renkler ve ışıklar Türk oğlu Türktürler.13.05.1943..Cevad Ulunay, onda nağmeleri inleten bir musikişinas, kelimeleri ağlatan bir şair gibi duygularını renklendiren bir hassasiyet vardır diyor.

Yani sevgili okurlarım, resme ilgiliz olunca bu tür şeylerde ilgi alanımda oluyor. Düşünüyorumda eğer İstanbul’da yaşasam herhalde fırsat buldukça sergi gezer,ressamlarıyla tanışıp onlardan bilgi almaya çalışırdım. İşte büyük yerlerinde avantajlarından biride bunlar..

blankblank

Sergi çıkışı birbirlerimizin mail adreslerini aldık ve vedalaştık.Sonra benim İstiklal Caddesi gezim başladı. Bu arada çok şiddetlide yağmur yağdı.Sonra Şampiyon Büfeye gidip midye kızartması yedim. Kızımın ofisine gidip iş arkadaşlarıyla tanıştım ve oradan da daha önce web sayfama konuk olan yaşam koçu Hande Akın’ın ofisine hem tanışmaya ve hemde Bhanu Foxley’in sunduğu Duygusal Kinesiyoloji seminerine katıldım.

Şimdi merak ettiniz tabiii.))))Merak etmeyin anlatacağım.Ama önce bunu okuyun. Yarın ki konumda Hande Akın ve Bhanu Foxley olsun.)))

Hepinize İstanbul’dan kucak dolusu sevgilerimi yolluyorum…

Hakkımda Nilgun

blank
Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

Calista Otelde 2. Gün

Merhaba tekrar, Calista Otel’de tatilimizin 2. Gününü anlatmaya devam edeyim. Rahat bir uykudan sonra sabah …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.