Geçen gün Dr. Rıza Nur Kütüphanesine gittiğimde ödünç aldığım kitaplardan biriydi Süreyya.
344 Sayfalık bir roman. Hergün 2 saate yakın okuduğum halde, bitmesi çok günümü aldı. Neden derseniz, romanın içinde, başkahramanın(Süreyya)günlüğü anlatılıyor ,işte o anlatımlar o kadar küçük yazılmış ki, o sayfalar belki 3 normal sayfanın yerine geçiyor ve dolayısıyla hemen bitiremiyorsunuz romanı. Giriş bayağı heyecanlıydı, ara ara sizi meraklandırıyor ne olacak diye heyecana kapılıyorsunuz. Fakat bazende sanki arada bir boşluk var doldurulmamış yazar tarafından öyle bir hisse kapılıyorsunuz. Özellikle Süreyya cezaevine düştüğünde , ben kesinlikle ağabeyi yüzünden olmuştur diye düşünmüştüm,o konuda yazar hiç detaya girmemiş.Tam olarak neden girdi, neden o kadar ceza aldı,bunlar detaylı anlatılmıyor ve acabalarda kalıyorsunuz.
Aslında yazar kadının iç dünyasında yaşladığı çatışmaları irdeliyor. Bazen o kadar çok uzatıyor ki, başka sayfalara geçsem diyorsunuz.
Sonu da hiç tahmin ettiğiniz gibi bitmiyor.)))
Konusuda yurt dışına yerleşmiş bir Türk Ailesinin ,kızlarına olan baskısı.Erkeklerinin özgürlüğü, annenin çocuklarına tavrı vurgulanmış.Asıl anlatılanda,bu çocuklardan biri olan Süreyyanın yaşadıkları.İç çatışmaları, hayatındaki tesadüfler.
Ben ce okuyabilirsiniz..İnternettede satılıyor,kütüphanede de var.Tercih sizin..
Sinop hala yanıyor. Sizin oralarda sıcaktır sanıyorum.
Gündüz oruçlu olunca ve gecede çok sıcak olunca haydi denize gidelim dedik dün gece ve gittiiiik.
Bir kalabalıktı ,bir güzeldi. Ve çoğunlukta bayandı.)))
Gökyüzünde ay, denizde ışıl ışıl dolaşan gezi tekneleri ve Karadenizin serin olmayan sularında, arkadaşlarımla gece yüzmek pek keyifliydi.
Sizlerede keyifli, güzel günler dilerim..Sevgiler herbirinize…