NLP ve Kişisel Gelişim Uzmanı Sayın Oğuz Saygın’ı, dün Halk Eğitim Merkezinde dinleme şansım oldu.
Tesadüf eseri, Halk Eğitim Merkezine gitmiştim, aradığım öğretmenin konferansta olduğunu söylediler, dur ben de gidip bir bakayım dedim.
İlk kez de duyuyordum Oğuz Saygın ismini. Bir çok okuldan talebeler gelmiş, izliyorlardı. Hem de pür dikkat. Espirili konuşmaları ve öğrencilerle yaptığı canlı performanslarla dikkatleri üzerine toplamıştı. Büyük bir ilgiyle izlendi.Yarım saatte yakın bir süre izledim ve program sona erdi.
öğretmenler_WMV V8 ile ncabaci
Arkadaşım, saat 16.00 da öğretmenlere ‘’Etkili İletişim ve Koçluk Sanatı’’isimli seminer var dedi ve ben de o seminere de gitmeye karar verdim.
Malesef fazla katılım yoktu.((( Bu arada salona girişte kitapları satılıyordu.’’Renklerle İnsanları Tanıma Kılavuzu’’ isimli kitabını aldım,imzaladı.
Önden 2. Sırada, başta oturuyordum. Seminer başladı. Ben de kendisini ilgiyle izliyordum. Bir ara konuşmasında vücut dilinin m, kelimelerin mi önemi daha büyük diye bir soru geçti.Bazıları kelimeler dediyse de, vücut dili her zaman ön plandaydı, bunu örneklerle anlattı.
Bu arada 4 renk yazdı tahtaya.
Kırmızı-sarı- mavi- yeşil. İnsanların kişiliklerini söyleyerek hangi renge girdiklerini anlattı. Konuşmayı dinlerken kendimi %30 kırmızı,%30 mavi,% 25 sarı ve %15 de yeşil renge sokmuştum ,ama eve gelip de aldığım kitabı okumaya başladığımda ve içindeki testi uyguladığımda,%28 kırmızı,%28 mavi,%14 yeşil ve %30 sarı gruba girdiğimi gördüm. Dün akşam kitabın yarısını okudum. Gerçekten de bendeki % deler doğru çıkmaya başladı.)))
Bu arada bilinç altımızın öneminden bahsetti. Mesela yolculuğa çıkacaksınız, uçağı veya otobüsü kaçırmamak için saati kurarsınız, ama her defasında da siz saatten önce uyanırsınız dedi. Doğru hep öyle olur. Çünkü bilinç altımızı o saate göre uyarmışızdır.
Bir misal daha verdi.Bunu sizde bulunduğunuz yerde uygulayabilirsiniz. İki elinizi açık ve avuç içi yukarı gelecek biçimde tutup,kolunuzu öne doğru uzatın. Gözlerinizi kapayın. Sağ avucunuzda kalınca ve ağırca bir sözlük olduğunu düşünün.Ağırlığını hissedin. Sol avucunuzda ise uçan balon hayal edin,sol kolunuz çok hafif ve hatta uçan balon kolunuzu yukarıya kaldırıyor gibi düşünün. Bu arada gerçekten sevgili okuyucularım, sağ kolunuz ağır bir sözlük taşıyormuş gibi ağırlaşıp ağrıyor, sol ise uçan balonun etkisiyle çok hafif olduğunu hissediyorsunuz. Gözünüzü açıyorsunuz, avuçlar boş ama sağ kol ağrıyor. İşte düşünce gücünün önemi. Bir çok şeyi düşüncelerimizle biz oluşturuyoruz. Ben her zaman diyorum, güzel düşünün güzel şeyler olsun diye.))))
Bu arada ben sizlerin düşüncelerini okuyorum dedi.Bana döndü, isminiz ne diye sordu, söyledim.Mesela Nilgün Hanım, ne iyi etmişim de gelmişim diyor dedi.)))Diğer bir arkadaşa baktı, siz de vakit dolsa da bir an önce kalksam diyorsunuz dedi.)))
Sonra sahneye 6 kişi istedi. Bir oyun oynayacağız, çok eğlenceli dedi. 4 gönüllü çıktı, ben de istedim içimden ama ,seminer öğretmenlere veriliyor diye çıkmadım, fakat Sayın Saygın, beni de sahneye davet etti, çıktım.
Sahnede ki 6 kişiye işaret parmaklarını uzatmamızı ve elinde bulunan çemberi aynı anda yere kadar indirmemizi istedi.
Bu arada tahtada ki konuda, Liderlik, planlama ve ekip çalışmasıydı.
Yalnız bu çemberi yere aynı anda ve beraber indirecektik. Kaç saniyede indirebilirsiniz diye sordu,Kimi 1 saniye, kimimiz 6 saniye gibi cevaplar verdik. Evet haydi o zaman indirin dedi.)))Ve tam bir fiyasko…Olmuyor, kimini parmağı yukarıda kalıyor, kimin çemberi kendine çekiyor.Olmuyor. Sizleri salonun dışına 10 dakikalığına alalım ve orada bir çalışın dedi.
Çıktık dışarı , beden öğretmeni bayan önce bir ayağımızı öne uzatıp denge sağlayalım dedi. Ben düz ve dik kolumuzu uzatalım dedim. Deniyoruz yine olmuyor.Aklıma geldi birbirimizin omuzlarına bastıralım dedim uyguladık, önce olmadı, sonra bir arkadaş pes etti, yapamayacağız diye, hayır dedi beden öğretmeni, yapacağız.( Kararlı olmak çok iyidir.)Sonra 1-2-3- diye sayarak aşağıya indirelim dedim. Ve denemelerimiz sonucu başardık. Bizi sahneye çağırdı tekrar Sayın Saygın.Çıktık ve başardık.Sonra hepimizden mesajlar aldı nasıl başardığımıza dair.
Benim görüşüm önce bir lider belirledik, sonra fikirler öne sürdük denedik, ve ekip çalışması yaptık dedim.Diğer arkadaşlarımda buna benzer şeyler söylediler.
Gerçekten sevgili okuyucularım . İyi bir lideriniz varsa,iyi bir plan yapabiliyor ve bir ekiple bunu uygulayabiliyorsan yapılmayacak bir şey kalmıyor geriye.
Birlik beraberlik şart. Eğer başta pes eden arkadaşa bizde uysaydık, yapamıyoruz diye salona dönecektik. Demek ki ,Liderlikte bir vasıf, güvenmek güven vermek, motive etmek çok önemli..Bu arada bu oyuna katılan 6 kişiye, kitaplarından hediye etti Sayın Saygın. Böylece 2 kitabım oldu,2 sinide imzaladı hocam.Hediye olarak verilen kitap,Türkiye Hafıza Şampiyonu öğrencisi Mücahit Aköz’e ait.’’Şampiyon Yapan Düşünce Haritaları’’.
Bu arada hedeflerinizi belirleyin. Hedefiniz yoksa yardım alamazsınız, başarılı olamazsınız dedi.
Ve Güneydoğuda imkansızlıklar içinde yaşayan ama çok okumak isteyen bir kızın yaşam hikayesini anlattı, onun yazdığı şiiri okudu bize. Ama o kız kendine hedef koyduğu için başarılı oldu, istediği okulu kazandı,okuyor dedi
oğuz saygın-şiir_WMV V8 ile ncabaci
İşte böyle sevgili okurlar, güzel bir gün oldu.Milli eğitim Müdürlüğüne böyle bir etkinliği Sinop’a getirdikleri için, kendim adına teşekkür ederim. Umarım bir başka sefere daha çok katılım olur, malum bu tür güzelliklere her zaman ulaşamıyoruz, kıymet bilmek lazım.
Hepinize iyi günler..