NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI 
Merhaba sevgili Nilgün’ün Günlüğü okurları,
Tüm ilişkilerimizde de olduğu gibi çocuğumuzla olan sorunlarımızın başında iletişim eksikliği gelmektedir. Karşımızdakini dinlemeyi bilsek, sakin olmayı denesek, sorunlarımızı daha çabuk halledebileceğimize inananlardanım.
Bir de sorun ergenliğe giren çocuklarımızsa daha da işin içinden çıkılmaz duruma gelmekteyiz. Çocuğumuzun sorununu tam olarak anlayabilmek için çocuğumuzun sözünü kesmeden onu dikkatlice dinleyelim. Cevap verirken de katı olmayalım. Eğer katı olursak ceza almadan kuralları çiğnemenin yollarını bulmaya çalışacaktır. Bizlere duymamız gerekenleri söyleyip, diğer yandan da bizlerin göremeyeceği yerde istediklerini yapacaklardır.
Peki bu ergenlik ne zaman başlar, ne zaman biter? Bunda uzmanlar bile kesin bir ölçü verememektedir. Ancak şöyle denilebilir diye not düşmüşler; biyolojik ve psikolojik olarak ergenlik çağını 10-12 yaşlar ile 16-18, hatta bazı hallerde 20’li yaşlar arasındaki, dönem olarak kabul ediyoruz. Ergenliğin başlangıcında kişinin biyolojik durumun sonunda ise, psiko-sosyal durumunda bir değişiklik bulunmaktadır. Böylece bu dönemin başlangıcı da sonu da birer kişisel kriz demektir. Bireysel farklılıklar gösterir. Çocuğunuzun davranışlarına tepki göstermek yerine, serin kanlılığımızı kaybetmeyelim. Davranışının nedenini araştıralım. Bugüne kadar davranışlarına hep biz karar verdik. Artık çocukluktan çıktığını kabullenelim.
Mantık yürütme yeteneği çalışması gereken kaslara benzer. İkileme düştüğünde onun yerine siz düşünmeyin. Konu hakkında konuşurken kendi kendine bir kaç çözüm kararının nedenleri hakkında konuşabiliriz.
Çocuğumuzun yeni edinilmiş bağımsızlığına saygı gösterelim. Onun kişiliğini kabul edelim. Bu dönemdeki baş kaldırısı bize yöneltilmiş bir isyan değildir.
Tüm anne ve babalara, ergenlikteki çocuklarımıza bu zor süreçte sabırlar diliyorum. sağlık ve sevgiyle kalın…
Nalan Durmaz
