NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI 
HASRET mi,ÖLÜM mü deseler,
Ölümü seçerdi
Tereddütsüz
Hiç gözünü kırpmadan
Ama ona soran olmadı ki…
En Son Yürekler Ölür ve Piraye’den sonra okuduğum, 3. Canan Tan eseri.Hasret Canan Tan’ın son kitabı.
Ve…Ve ..buram buram hasret kokan bir kitap.Çok beğendim,ilgiyle ve merakla okudum.Üstelik gerçek yaşamdan alınmış bir hikaye. Tacettin’le,Patricia’nın hikayesi. Cumhuriyet ve Kurtuluş Savaşı öncesine dayanan,tutkulu bir aşkın ve ömür boyu sürecek bir hasretin hikayesi.
Zengin,müslüman bir bey oğluyla,bir Rum kızının tüm engellere rağmen filizlenen sevdası…..Bu sevdanın sonunda önlenemeyen herşeye rağmen doğan bir çocuk…
Lozan Antlaşması öncesinde imzalanan Mübadele Sözleşmesi,birçok insanı,yerlerinden,yurtlarından etmiş, geride boynu bükük insanlar, yarım kalan aşklar,ömür boyu sürecek hasretler bırakmıştır…
Kitabı hep Tacettin ,tekrar Patricia’yı bulabilecek mi, tekrar birleşecekler mi, bu hasret dinecek mi diye okudum…Beklentim nedense hep bu yönde oldu.İstedim ki, birbirini seven bu gençler birleşsin, bu yuva dağılmasın…Ama çok farklı gelişti olaylar.Neler oldu neler..
Tacettin, Patricia’dan sonra neler yaşadı,tekrar sevdi mi, tekrar çocukları oldu mu?Nasıl bir hayat sürdü Keskin’de…Ya Patricia…Tacettin’in yokluğuna alışabildi mi?Ya ALİ…Acaba babasını günün birinde bulabilecek mi?
İşte değerli okurlarım bu soruların cevabını öğrenmek için sizin bu güzel kitabı okumanız gerekiyor…Tavsiye ederim,okuyunuz…
Hepinize iyi akşamlar..
