Olayların birçoğu tarih kitaplarından da bildiğimiz Alamut Kalesinde geçiyor.Bu kale, Sarp dağların tepesinde yer alan, Hasan Sabbah’ın fedailerine, sahte cennet vaad ederek kendi Haşhaşilik öğretisini yaydığı mekan.
Burada Sabbah, cennetin anahtarının kendisinde olduğunu inandırarak, fedailerinin arasından suikastçi yetiştiriyor..Ve suikastçileri haşhaşla uyuşturarak, onlara geçiçi cesaret veriyor.Halka açık yerlerde de onlara hüküm vererek ölmelerini sağlıyor.
Sabbah, Alamut kalesinin arkasındaki gizli bir bölümün bahçesine, Afrika’dan evcilleştirilmiş aslan, kaplan gibi yabani hayvanlar koyduruyor. Daha sonra kalelerin içine dünyanın değişik bölgelerinden getirilmiş birbirinden güzel cariye kızlar seçerek bu kalelere kapatıyor ve o kızlara tek bir görev veriyor. Kaleden çıkmaları hiçbir zaman mümkün olmayacak olan bu kızların görevi, bu bahçeye gönderilen fedailerin, orasını cennet olduğuna inandırmaları oluyor.
Buraya 3 fedai yollanıyor ve kızlara aşık oluyorlar. Sahte cennetten döndüklerinde, unutamadıkları dakikaları çevrelerine anlatıp, kendileri gibi onları da, cennetten döndüklerine inandırıyorlar.
Bu kitap da aşk, entrika,cinayet hepsi var. Beğeniyle okuyacağınız bir kitap olacak.
Kısaca,Sabbah kendi deyimiyle, insanların saflığını kullanıp dine adanmışlığı politik emellerine alet ediyor.Okuyun bence.