Elveda 2013..Bi’Tutam Tuz

Seninle 365 gün, 52 hafta, 8760 saat, 525.600 dakika, milyonlarca an geçirmiş olacağız 31 Aralık saat 23.59’a kadar…
İyi, kötü, tatlı, acı zamanlar geçirdik. Öğrendik, sevdik, sevildik, acı çektik, hatta bu yıl diğer yıllarda hiç yapmadığımız şeyleri yaptık, örneğin gaz yedik. Özgürlüğün tadı nefeslerimizi kesermiş, tadına baktık.
‘Zamanların en iyisiydi… En kötüsü de. Akıl çağıydı, budalalık çağı da. İnanç çağıydı aynı zamanda, ama inkar çağıydı da. Bir taraftan aydınlık, bir taraftan karanlık bir mevsim yaşanıyordu. Umudun baharıydı, yeşiin kışı… Her şeyimiz vardı, ama hiçbir şeyimiz yoktu. Hepimiz doğruca cennete gidiyorduk, ama hepimiz cehenneme de gidiyorduk. Kısaca o çağ bu devre öyle benziyordu ki, sesi en çok çıkan otoriteler iyisiyle kötüsüyle ikisinin mukayesinin, sadece üstünlük bağlamında yapılmasında ısrar ediyorlardı. ‘
Bu satırlar kadar Türkiye’nin 2013 yılını daha iyi anlatabilen bir şey var mı acaba? Bu satırlar Charles Dickens’ın ‘İki Şehrin Hikayesi’ adlı romanının başlangıcı ve 31 Mayıs 2013 tarihinde başlayan Türkiye dirilişinin daha iyi bir tanımı yok bana göre.
Benim için böyle geçti 2013… İlk altı ayı yoğun mutsuzluk ve umutsuzluk içinde, son altı ayı ise umutla yeşerip, her gün yeşeren yerlerin kesilmesiyle… Çok şeyler öğrendim bu yıl, kendimle ilgili çok şeyler farkettim. Bazen şaşkınlığın dibine düştüm, bazen mutluluğun zirvesinde uçtum aşağılara bakarak… Hani televizyonun siyah beyaz olduğu dönemlerde yeni yıl programlarında yaratıcılığımız ancak bir sahneye izin verirdi ya, eski yıl yaşlı ve ak sakallı bir dede kılığında gider, arkasından da üstünde ‘Yeni Yıl’ yazan sünnet kıyafeti giymiş bir erkek çocuğu gelirdi. İşte kendimi öyle hissediyorum, ama benim görüntüm biraz değişik. Önce eski ben görünüyor sahnede, bir el sallıyor dostça ve yerini yeni ben’e bırakıyor.
Yeni yılla birlikte eskiden bir çok yeni kararlar alırdım. Sonra tabii ki onları yazdığım yerde bırakır, yıl sonuna kadar hatırlamazdım bile ve yıl sonunda yapamadıklarım için hayıflanırdım. Erteleme huyumun, aceleciliğimin eyleme dönüştüğü bugünlerde yeni kararlar almama gerek yok, çünkü her yeni farkındalık benim için yeni bir karar demek artık.
Sevgili 2013, verdiklerin, gösterdiklerin için teşekkür ediyorum. Umarım 2014 çok daha güzel bir yıl olacak.

Banu Conker

Hakkımda Nilgun

Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

2017 geldi…Bi’Tutam Tuz..

Günaydın sevgili nefes dostu, Büyük umutlarla beklediğimiz 2017 en sonunda geldi ve ilk saatlerde yine …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.