Sabah erken kalktık.Bugün havuza girmedik..Çünkü Gili Trawangan Adasına gidecektik. Ve otelle de ilişiğimizi kestik, valizleri sağolsun Kadir Bey aldı, bizler sadece ufak bir çanta alarak yola çıktık. Saat 7.00de tur arabamız geldi ve 1,5 saat kadar yol gidip Gili’ye gidecek teknenin iskelesine ulaştık. İskeleye yaklaştığımızda, trafik tamamen durmuştu. 4 km kadar tırlar yol boyunca sıralanmış gitmiyordu. Çünkü bir gemi arızalanmış ve mal sevkiyatı durmuştu.1 saat kadar sonra baktık yol açılmıyor, bizde yolun bir kısmını yürüyerek iskeleye ulaştık.
gili adasi paylaşan: ncabaci
Bu arada çevrede o kadar çok seyyar satıcılar vardı ki, azıcık göz uçuyla bakmayın yeter, hemen çevrenizi sarıveriyorlar. Kaça diye sorduğunuzda, sen kaç verirsin diyorlar. Bizde öğrendik artık, sen bir söyle diyoruz, sonra söylediği fiyatın dörtte birini veya yarısını söylüyoruz. Onlarda alışmışlar sonunda o rakama düşüyorlar. Bu arada yağlıboya resim satan bir satıcı ister istemez dikkatimi çekti, o da anladı ilgilendiğimi tanesine 20 dolar istedi yok veremem dedim ve inanır mısınız tekneye gidene kadar peşimi bırakmadı ve ben 2 tanesini 5 dolara aldım. Pirinç tarlalarını yağlıboya yapmışlardı. Anı olarak saklayacağım.
Gili adasına 7 motorlu,105 kişi kapasiteli bir tekneyle geldik.2 saat sürdü yolculuğumuz.. Son hızla geldik. Normal tekne olsa sanırım 6-7 saat sürerdi.
Ada çok kalabalık, her yer turist kaynıyor. Tekneleri örümcek gibi. Sabri’yle biz kızları oturtup kalacak bir yer bulalım diye araştırmaya çıktık. Ada küçücük, hemen birisi yer mi arıyorsunuz ben sizi götüreyim dedi ve denize çok yakın bir yerde yine bungalow tarzı otel bulduk. Bahçe içinde, çiçekler arasında, içi de çok güzeldi, banyosu filan, zaten 2 bungalow kalmış onu da biz tuttuk. Tabi önce pazarlık yaptık, burada her şey de pazarlık yapılıyor.
Odalarımıza yerleşip hemen denize gittik. İlk kez burada denize girdik. Kıyıda ki tekneler örümcek gibi yanlarda ayakları var.
Denizin kumu ince ve beyaz, kıyılarda lavların oluşturduğu şekilli taşlar var. Al topla eve götür dekor yap, öyle yani.
Denizi fazla tuzlu değildi. Kıyıdan 4-5 metre sonra hemen derinleşiyor ve çok fazla akıntı vardı. Biraz zor yüzdük. Bu adanın halkı tamamen Müslüman. Biz denizdeyken 14.50 gibi ikindi ezanı okundu.
Bu arada tuvaletin kapısının üstünde bir resim dikkatimi çekti. Alaturka tuvalete nasıl çiş yapıldığını gösteriyordu.))))
Çok çok fakir bir halkı var. Yemekleri elleriyle yiyorlar, ayakları çıplak dolaşıyorlar, tuvaletlerde kağıt yok. Hatta hatta deterjanda göremedik marketlerde, ama şampuan, güneş kremi var.
Benim nedense bu adada çok midem bulandı, yemeklerini yiyemez oldum. Birde ishalim 5 gündür, bugün artık ilaç aldım. İyi ki yanımızda getirmişiz.(İlaçın faydası olmadı.)
Bugün adada bir Türk gördük, ismi Mustafa, kız arkadaşıyla tatil yapıyordu, ayak üstü konuştuk. İnsan yabancı ülkede vatandaşını görünce mutlu oluyor. Güneşin batışını, adanın uç tarafında izleyin dedi bize. Bizde gidip izledik.
Zaten ada küçük bir yer. Bu adada araba, motosiklet yok . Paytonlar var, çok basit yapılmış el arabasını, bir at çekiyor. Bugün güneşin batışını izlemeye giderken bindik, dengesi bozuluyordu az kalsın.)))
Güzel fotoğraflar çektik. Dönüşte sahili baştan başa yürüdük. Yol boyunca Lüks oteller, resturantlar, disco ve cafeler vardı.
Burada sabah balık tutuyorlar, akşam da resturantların önünde satışa sunuyorlar.
Bir hal yeri gibi bir alanda, belki 20 satıcı balıkları ve karidesleri, istakozları tezgahların üstüne koymuşlar müşterilere servis yapıyorlardı. Sabri’de hemen balıkları kontrol etti ve seçti. Kendiside ızgaranın başına geçip pişirtti. Yanmasın diye ateşin harını düşürttü. Üstüne herhangi bir sos koymayınca da aynı bizim usul oldu.
Yalnız çok salaştı oralar. Tahta masalar, tabureler, peçete yok, yerine tuvalet kağıdı veriyorlar, tabak yok, kağıtlara koyuyorlar, çatal yok, plastik çatal bulduk neyse. Ekmek yok, balıkları pirinçle ve közlenmiş mısırla birlikte yedik.Bu alan aşırı kalabalıktı ve sadece turistlerdi.
Yemek sonrası etrafı biraz daha dolaştık ve 21.00 gibi odamıza geldik.
Yarın deniz kaplumbağalarını izlemeye gideceğiz.
İyi geceler.