Bakın, gerçekten epeydir bu kadar heyecan veren bir roman okumamıştım.462 sayfalık romanı 5 günde bitirdim. Üstelik sadece gece yattığımda okuyarak.
24.00 gibi yatıyorum, biraz okuyayım diyorum, ama elimden bırakamıyorum, ta ki 2.00 lere kadar. Müthiş heyecanlı, can yakıcı, ibretlik, insanı çok üzen okunası bir kitap.
Daha önce bu romanın konusuna uygun bir dizi vardı, ismini anımsamıyorum şimdi. Yüreğim dayanmadığı için izlemeyi bırakmıştım, ama bunu bırakamadım.
Bu kitabı kütüphaneden ödünç almıştım, ilk de ben okudum. Basım tarihi,2013 şubat.
Biraz da konusundan bahsedeyim sizlere şimdi.
Ahalya ve Sita, Hintli bir ailenin 17 ve 15 yaşında kızları. Hayatları çok güzel giderken, yaşadıkları tsunami felaketinde ailesini evlerini, akrabalarını her şeyi kaybediyorlar. Okudukları yatılı okula ulaşabilmek için bindikleri arabada ki kötü insanlar, onları kaçırıyor ve fuhuşa zorluyorlar. Uyuşturucu işine de bulaştırıyorlar.
Bu arada karısı Hintli olan Amerikalı avukat Thomas, özel iş hayatıyla ilgili radikal kararlar alarak, yeni bir hayat kurmanın eşiğinde, ayrılmak isteyen karısı Priya’nın bulunduğu Hindistan’a gidince, tesadüfen fuhuş araştırmalarının içine giriyor. Yolları Ahalya ile kesişiyor.
Başka bir uyuşturucu çetesinin kardeşi Sita’yı almasından sonra, kahrolan Ahalya, Thomas’dan yardım istiyor.
Thomas Sita’yı bulabilecek mi, karısı onu affedebilecek mi? Bu soruların cevabını kitap da bulurken, günümüzde bu işin ne kadar yaygın olduğunu, cinsel istismarın ne kadar çok olduğunu, duyuyor, okuyoruz. İnsan ticaretinin dünyada, ne kadar yaygın olduğunu da biliyoruz. Bu roman bizim dikkatimizi birkez daha bu önemli konuya çekiyor ve insan ister istemez üzülüyor,korkuyor.. Kitabı okurken biraz empati yaptım, bu defada uyuyamadım. Çok zor çoook.
Sita kaçabilecek mi, iki kardeş buluşabilecek mi derken 462 sayfalık romanı 5 gecede bitirivermişim.
Vallahi ben çok beğendim, heyecanla ve üzüntüyle okudum. Kesinlikle öneririm.
İyi okumalar.