Delice..Hande Altaylı..

Hande Altaylı’nın son kitabı.. Seviyorum bu kadının romanlarını. Bu son kitabı da bir önce ki romanı’’ Kahperengi’’ gibi dizi olmaya çok yatkın.

Hande Altaylı bizi, 484 köylünün yaşadığı Çakalağzı Köyü’ne götürüyor, doğduğu günden beri uğursuzluğuyla nam salmış, 29 yaşındaki ‘çirkin Meryem’le, ona âşık olan‘zengin ailenin yarım akıllı oğlu Kazım’ın hayatına sokuyor. Okudukça ara ara acaba Meryem haklımı diye soruyorsunuz kendi kendinize.

“Delice” cüretkâr bir kitap. Evet, içinde aşk var, ilişkiler var, cinsellik var, hırs var, mizah var ama hiçbiri alışık olduğumuz türden değil.

Meryem’in gönlü Aliço’da, zengin ailenin yarım akıllı oğlu Kazım,  Meryem’i seviyor.

Meryem’de köyün en çirkin ve en uğursuz kızı..Zorla evlendiriliyor Kazım’la. Meryem’in planlarında Aliço’yla kaçmak var. Ama Aliço güven veren biri değil.

Ve birde Meryem’in çok sevdiği, saydığı güvendiği Nurdan ablası var.

İşte hayat öyle bir gelecek hazırlamış ki bu dörtlüye, şimdi ne olacak, şimdi ne olacak diye okumaya devam ediyor ve 311 sayfalık kitabı bir çırpıda bitiriveriyorsunuz.

Arka kapak bilgisi de şöyle:

Birini sevince hayat cennet de olur cehennem de.

“… Aliço Meryem’i içeri itip kapıyı kapattı ve ay dışarıda kaldı, yıldızlar dışarıda kaldı, ay ışığı da dışarıda kaldı. Kırık dökük kaldırımlar, tozlu yollar, iğde kokan hava, otların arasında bitmiş kır çiçekleri… Hepsi dışarıda kaldı. Ağustosböcekleri, tembel tembel hışırdayan yapraklar ve o gece usul esen poyraz, onlar da dışarıda kaldı.”

İnsanın yapmadan duramayacağı hatalar vardı. Tıpkı sevmeden duramayacağı insanlar olduğu gibi. Bizi biz yapan şeylerdi bunlar. Meryem’i Meryem yapan da, Aliço’yu hayatının hatası olarak seçmesiydi.

Sonu hiç umduğum gibi bitmedi..Ben çok beğendim,okumanızı öneririm.

Şimdi birden dilime dolandı, Sertab Erener’in şarkısı…

 

Uzanmışım kumsala

Güneş damlar içime

Kurumuş dudaklarımda

Unutulmuş bir beste

Yaşıyorum ahesteee..

 

İyi günler hepinize….