NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI 
Cansu Kırcan ….İstanbul doğumlu, 22 Yaşında, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi 4. Sınıf öğrencisi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümünde okuyor. Annesi Sinop’lu, babası Çanakkale’li.
Sinop O nu, 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramında denizde yaptığı senkronize yüzme gösterisinde tanıdı. Bize göre çok değişik gelen, havuzda yapması gereken bu gösteriyi Cansu, üstelik denizde yaptı. Şimdi siz sevgili okuyucularıma, bu başarılı genç kızımızı tanıtmak istiyorum.
- Cansucuğum önce bize,’’Senkronize yüzme’’ ne demek onu açıklar mısın?
Senkronize yüzme (su balesi) yüzme, müzik, bale, dans ve jimnastiğin iç içe geçtiği bir spor dalıdır. Temel olarak müzikle ve eşinle uyumlu şekilde suda estetik hareketler yapmak denebilir. Tek (solo), ikili (düet), sekizli (takım), onlu (kombinasyon) olarak yapılabilir. Başta sirklerde ve panayırlarda gösteri amacıyla yapılırken şuanda olimpik bir spor dalı olarak kabul görmektedir.
2.Nasıl ve ne zaman başladın?
Babamın arkadaşının kızı bu sporla ilgileniyordu. Ailemin benim de yapmamı teklif etmesi üzerine 2004 yılında başladım.
3.Kaç senedir profesyonelce yapıyorsun?
2005 yılından 2013 yılına kadar profesyonel olarak yaptım. 2006 yılından, sporculuğu bırakana kadar milli takımdaydım. Oldukça fazla mesai isteyen bir spor. Üniversiteye girmemle birlikte antrenmanlara yeterince ağırlık veremedim ve profesyonel olarak yapmayı 2013 yılında bıraktım.
4.Yarışmalara katıldın mı?
Ulusal ve uluslararası yarışmalara katıldım.
5.Hangi yarışmalar, sonuçları ne oldu?
Comen Cup (İsrail, 2008), Avrupa Senkronize Yüzme Şampiyonası (İngiltere, 2009), Türkiye Şampiyonaları ve Türkiye Federasyon Kupası yarışlarına katıldım.
Bu yarışmalardan 2 altın, 3 gümüş, 3 bronz madalyam ve 1 gümüş takım kupam var.
6.Türkiye’de bu senkronize yüzme nerelerde yapılıyor?
İstanbul ve Eskişehir’de spor kulüplerinde yapılıyor.
7.Neden tercih ettin bu sporu? (Buna spor diyebilir miyiz Cansu?)
Evet, bir spor dalı. Ancak sadece spor demenin yeterli olduğunu düşünmüyorum. Müzik ve dansla iç içe olduğundan ruhunda sanat var denebilir.
Bu spora başlarken pek bilgim yoktu. Küçük bir kız olarak pullu parlak mayolar, abartılı renkli makyajlar ve dans ilgimi çekmişti.
8.Ailen destekledi mi?
Evet, kesinlikle. Sporculuk hayatında aile desteği oldukça önemli, ben bu konuda çok şanslıyım. Özellikle uzun ve ağır antrenman dönemlerinde onların ve antrenörümün desteği olmadan devam etmem güç olurdu.
9.Bu sporu yapabilmek için ne tür becerilere sahip olmak gerekiyor?
Bu sporu yapabilmek için suya karşı cesur olmak yeterli. Ancak başarılı olmak için suyla işbirliği yapmayı öğrenmek gerek. Bunun yanı sıra vücut esnekliği, koordinasyon becerisi, müzik kulağı ve iç disiplin kişiyi diğerlerinden ayıran en önemli özellikler.
10.Kaç yaşlar arasında yapılıyor?
Başlamak için 5 yaş ideal. Bırakmak için belirli bir yaş yok.
11.Yaşıtlarına ne önerirsin?
“Şimdiye kadar hiç spor yapmadım, artık ne yapabilirim ki?” demeyin. Sporu profesyonel olarak yapmak şart değil. Kendiniz için, sağlığınız ve iç huzurunuz için vücudunuza uygun hareketler yapın.
Sadece kendinizi geliştirmek için değil çevrenizdeki insanları ve yaşadığınız yeri geliştirmek için de çaba harcayın.
12.Pahalı bir uğraş mı?
Ucuz bir uğraş değil.
Havuz sporları başlı başına pahalı. Bir de senkronize yüzme eğitiminin yanı sıra jimnastik, bale, pilates, modern dans gibi eğitimlerin alınması bu sporda daha başarılı olunmasını sağlıyor, tabi alınan her bir eğitimin ekstra masrafı oluyor.
Yarışmalarda kullandığımız mayolar kişiye özel olarak elde dikiliyor ve işleniyor. Maliyetleri oldukça fazla. Özellikle maddi olarak o kadar az destekleniyoruz ki, milli takım adına yarışa giderken bile, mayomu kendim diktirmem gerekmişti.
13.Milli takıma giderken bile kendi mayonu kendin diktirmişsin. Çok şaşırdım. Neden devlet destek vermiyor sence? Bu spora mı vermiyor, hep mi böyle?
Bu sporun ülkemizdeki geçmişi uzun değil. Biz bu sporun gelişmesi için basamak görevindeydik, yurt dışında büyük başarılarımız yoktu. Büyük başarıların olması için desteklenmek gerek ama ülkemizde önce başarıyı görüp sonra desteklemek gibi bir alışkanlık var. Bu nedenle bizim dışımızda daha pek çok branşta aynı sorun görülmekte.
14.Okul bitince ne olmak istiyorsun?
Kültür-sanat, yerel kalkınma ve proje yönetimini içeren bir işle uğraşmak istiyorum. Şuanda İstanbul Atlantik Spor Kulübü’nde senkronize yüzme antrenörü olarak çalışıyorum. Okul bittiğinde yapacağım iş ne olursa olsun antrenörlüğe devam etmek istiyorum.
- Sinop’u nasıl buldun?
Yavaş ritimli bir şehir. Yaşadığım şehrin aksine burada insanların acelesi yok. Bu sayede daha anlayışlı ve saygılılar. Sinop’tan her dönüşümde en çok bu ritmi ve samimi insanları özlüyorum.
- Bienalle ilgili düşüncelerin nedir? Sinop’a katkısı ne oluyor sence?
Bienal ekibine Sinopale 5’te dahil oldum. Diğer birçok bienalin aksine sanatçıların eserlerini kente dokunarak üretmesi kent, yerel halk ve sanatçı arasında sıkı bir bağ kuruyor. Birçok noktada geçmişten ilham alan eserler Sinop’un potansiyelini ortaya koyarak geleceğe ışık tutuyor. Sinop için bienal, benim için de bu ekibin içinde olmak büyük bir şans.
17.1 Temmuzdaki etkinliğe nasıl katıldın?
Kabotaj Bayramı’ndan bir gün önce denize girmek için Ayışığı’nın plajına gittim. Tesisin sahibi olan Cemalettin Kaya ile karşılaştım. Sohbetimiz esnasında Kabotaj Bayramı’nda yüzme yarışı yapılacağını söyledi. Yarışa mı katılsam diye düşünürken “Gösteri yapmaya ne dersin?” diye sordu. Bu teklif beni heyecanlandırmıştı, kabul ettim ve Liman Başkanlığı ile görüştük. Kendileri Valilik’ten izin aldılar ve kutlamalara saatler kala programa eklendim.
18.İlk kez mi denizde gösteri yaptın, nasıl bir duyguydu?
Evet, gösteri olarak ilk kez yaptım. Denizde daha özgür hissetmeme rağmen suyun çırpıntısı ve müziği duyamamak beni biraz zorladı.
- Sinop’un eksikliği nedir sence?
Sinop’ta insanlar olan ile yetiniyorlar. Yaptıkları işi geliştirmek ve katma değer katmakla pek uğraşmıyorlar. Oysaki biraz daha fazla heves, çaba ve uğraş ile yaşam kalitesi birkaç kat artabilir.
20.Sana 10 kelime sorsam, ilk aklına gelen ne olurdu?
Sinop: Samimi
Deniz: Huzur
Bienal: Gelecek
Yüzme: Özgürlük
Aşk: Hissetmek
Olimpiyatlar: Güç
Arkadaş: Paylaşmak
Kitap: Mola
Tekne: Alem
Politika: Oyun
Çok teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum…
