Seul, Güney Kore…(Bölüm I)… Ebruli Sayfalar.

Merhaba Değerli Nilgün’ün Günlüğü Okurları,

Şimdi Doğu Asya’nın en gelişmiş ülkesi olan Güney Kore’nin başkenti Seul’a benimle gitmeye hazır mısınız? Önce kemerlerinizi bağlayın ve tam 10 saat sürecek olan uçak yolculuğuna hazır olun.Güney Kore’ye gitmeye, tam 6 ay öncesinden karar vermelisiniz ki, uçak biletiniz yaklaşık 2000TL olsun. Yoksa geciktirirseniz, 2,5 ya da 3 katı daha fazla ödemek zorunda kalırsınız. Kışın ortalama hava -30 derece olduğundan, yazın gitmenizde fayda var. Yazın da +30’un üzerlerinde geziliyor yalnız. Kore’ye gitmek için en iyi zaman Ağustos sonu. Sıcaklık yaklaşık 25 derece oluyor. Seul’da görülmesi gereken birçok yer olduğundan dolayı, gezinize minimum 10 gün kadar süre ayırmalısınız ki doya doya her yeri görün.

Öncelikle yüklü bir para biriktirmelisiniz, özellikle kozmetik ve elektronik alışverişi yapmayı planlıyorsanız. Koreliler kozmetikte kesinlikle Lancome, Cristian Dior, Estee Lauder gibi Amerikan ve Avrupa ürünlerini kullanmıyorlar bunu bilesiniz. Kendi ürünleri olan Innisfree, Missha, It’s Skin ve daha birçok başka markaları kullanıyorlar ve hepsinin de cildi bebek gibi. Üstelik batı markalarına göre fiyatları yarı yarıya. Güney Kore, elektronik dünyasının Asya’daki başkenti. Samsung telefonlar Güney Kore yapımı ve IPhone ve Samsung marka telefonlar Türkiye’dekinin tam yarı fiyatına satılıyor! Ayrıca diğer bütün elektronik aletlerin tamamı Türkiye’dekinin yarısı! Tablet, dizüstü bilgisayar, Ipad, fotoğraf makineleri, lensleri vs buradan çok ucuza alabilirsiniz.

Eğer benim gibi vejetaryen değilseniz, Güney Kore’de hiç aç kalmazsınız. Çünkü dışarda satılan bütün yiyeceklerin tamamı, et, tavuk ya da deniz ürünü. Eğer benim gibi vejetaryen iseniz, vay halinize. Çünkü aç kalacaksınız eğer 5 yıldızlı bir otelde kalmıyorsanız. Hiçbir yerde sadece sebzeden oluşan bir yemek yok! Evde insanlar sebze yemekleri pişiriyormuş ama dışarıda böyle bir şey yok. Ben 15 gün kaldım ve hem her gün gezmekten hem de doğru düzgün yemek yiyememekten epey kilo verdim.

Seul gezimi, benim de yönetim kurulu üyesi olduğum, Sahipsiz Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği’nin başkanı Işıl Oktay ile yaptım ve günlük programımızı her gün Işıl hazırladı. Kalacağımız hosteli de booking.com’dan birkaç ay öncesinden belirledik. Seul’de kalmak için birçok alternatif var. Biz seçimimizi üniversite öğrencilerinin yoğun olarak kaldığı Hongdae’de kullandık. Işıl daha önceden gidilecek ve görülecek yerleri belirlemiş olduğundan, bugün nereye gitsek, ne yapsak gibi bir sorunumuz olmadı. Sizler de gezinizi daha önceden planlarsanız, çok kolaylık yaşarsınız.

25 milyon nüfuslu Seul’de ulaşım, 15 milyonluk İstanbul’dakine göre inanılmaz derecede kolay! Neden mi? Çünkü Seul’ün en ücra köşesini bile içine alan tam 12 hattan oluşan bir Metro sistemi var. Sadece işe gidiş ve çıkış saatlerinde kalabalık oluyor. Ayrıca bir Metro trenini son anda kaçırırsanız,  üzülmeyin çünkü 2 ya da 3 dk. sonra yenisi geliyor. Ulaşım için öncelikle havalimanından bir Seul Metro haritası ve bir de Seoul Metro T-Money Card almalısınız. T-Money Card’daki paranız bittiğinde tüm istasyonlarda doldurabilirsiniz. T-Money Card’ı hem trene binerken, hem de indikten sonra kullanacaksınız. Bu yüzden bu kartınızı her zaman cüzdanınızın kolay yerine yerleştirin. Ayrıca bütün gezinizi daha da kolaylaştıracak Seul Turist Rehberini de havalimanında bulabilirsiniz. Turist rehberinizi yanınıza almayı unuttuysanız da üzülmeyin. Çünkü gittiğiniz hemen hemen her yerde bir Turist Danışma Bürosu var. O bölgeye ve bütün Seul’e ait bir İngilizce rehber bulabiliyorsunuz.

Şimdi sizlere bölge bölge Seul’ü tanıtayım!

Samcheong-dong ve Bukchon

Bu bölgeye gitmek için turuncu hata binip, Anguk’ta inmelisiniz.

Burada UNESCO’nun Dünya Mirasları listesinde yerini almış, 1405 yılında inşa edilmiş Joseon Hanedanlığı’na ait Changdeokgung Sarayı bulunuyor. Bu sarayın bahçesi için ayrı ücret alınıyor. Bahçesiyle birlikte bu saray gerçekten görülmeye değer.

Changdeokgung Sarayı

Changgyeonggung Sarayı’nda ise Joseon Hanedanlığı’na ait olağanüstü mimari estetik örneklerini görebilirsiniz.

Changdeokgung Sarayı BahçesiChangdeokgung Sarayı Bahçesi2

Bukchon Hanok Village, yukarıda bahsettiğim iki sarayın tam ortasında Joseon Dönemi’nde yaşamış soylu ailelerin ve aristokratların yaşamış olduğu bir bölge. Burada orijinalliğini ilk günkü gibi koruyan, küçük dar sokaklarda yan yana sıralanmış, türlü çiçeklerle süslenmiş geleneksel Kore evleri bulunuyor. Bazı evler müze niteliğini kazanmış ve üstelik ücretsiz bir şekilde bu evlerin içini gezebiliyorsunuz.

Bukchon Hanok Village

Insa-dong

Insa-dong için de yine aynı turuncu hattın Anguk durağında iniyorsunuz ve bu sefer güneye doğru yol alıyorsunuz.

Burada Kore’nin en ünlü Budist Tapınağı olan Jogyesa Tapınağı’nı ziyaret etmelisiniz. Biz gittiğimizde burada bir ayin yapılıyordu ve içine giremedik. Yakından fotoğraf ve video çekmek de yasaktı. Dikkatimi çeken bir özellik ise burada insanlar aynı bizim gibi namaz kıldığımız hareketlere benzer bir şekilde ibadetlerini yapıyorlardı. Bahçesinde çok büyük lotus bitkileri ve üzerlerinde rengârenk nilüferlerle süslü küçük havuzlar bulunuyordu. Jogyesa Tapınağı’nın bir de hediyelik eşya mağazasına mutlaka girmelisiniz. İçinde Yeşil Aventurin, Ametist gibi daha birçok taştan yapılmış, tespih ve mücevherler bulacaksınız. Üstelik fiyatları da çok uygun. Ben kendime ve anneme buradan çok hoş iki tane bilezik aldım. Annem aldığım hediyeye bayıldı ve ben de benimkini zevkle kullanıyorum. Mağazada ayrıca el yapımı çantalar, çeşitli dekoratif amaçlı biblo ve duvar süsleri, yeşil çay, ginseng şekerlemeleri de bulabilirsiniz.

Jogyesa Tapınağı

Bosingak Çanı, tapınağın biraz daha güneyine doğru gidildiğinde lacivert hattın Jonggak durağının hemen üzerinde bulunuyor. Yine Joseon döneminde saati insanlara duyurmak için kullanılmış olan bu çan, her gün çalıyor. Yeni yılın gelişi için ise (1 Ocak’ta) çan çalma töreni yapılıyor.

Bosingak Çanı

Alışveriş çılgınlığı için ise Insa-Dong Caddesi’ne gitmelisiniz! Burada Kore kültürünün bütün antik sanat ürünlerini, kıyafet, kozmetik satan dükkânlarını ve çay evlerini göreceksiniz. Hanbok (geleneksel Kore kostümü) ve hanji (geleneksel kağıt) satan mağazaları, üzerlerinde Kore figürlerini göreceğiniz kalite kalite değişen yelpazeleri, cüzdanları, magnetleri, kitap ayıraçlarını satan birçok dükkânı ve ayrıca Insa-Dong galeryasını gezmeden buradan ayrılmayın.

Insa-dong CaddesiInsa-dong Galerya

Devam edecek …

Ebru

Hakkımda Nilgun

blank
Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

Calista Otelde 2. Gün

Merhaba tekrar, Calista Otel’de tatilimizin 2. Gününü anlatmaya devam edeyim. Rahat bir uykudan sonra sabah …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.