Çi…Akilah..Azra Kohen

Fi’yi geçenlerde bitirmiştim, serinin ilk kitabıydı, şimdi de Çi’yi bitirdim. Ben beğenerek okudum 2 ciltide, şimdi 3.sü de Pi…O en kalını. Ama sevdiğim için zevkle okuyorum. Tek sorun kalın olunca tutmam zor oluyor. Birde ben asla oturarak okuyamıyorum, muhakkak yatacağım okurken.

Uçakla İstanbul’a gittiğimde yolda kitap okuyorum ve uçaktan indiğimde bir süre etrafı net göremiyorum. Neden ki???Hiç de bunun için doktora gitmek aklıma gelmedi.))

Gelelim Çi’nin konusuna.

Duru, Denizin kendisiyle ilgilenmediğini düşünüp, özellikle kendinde merak uyandıran Can Maney’e doğru kayar. Can dünyada istediği tek şeye sahip olmanın verdiği büyük mutlulukla , her an Duru’nun yanında olmasını ister. Bu sevgi zamanla katlanılmayacak hal alır. Artık Duru, onu seviyor değil, kaçıyor olmuştur. Hele Can’ın gizli odasını bulup,  video kayıtlarını da görünce sinir krizi geçirir, hastaneye kaldırılır.

Duru’yu Can Manay’e kaptıran Deniz, kendini bilinmeyen bir köye atıp, ortalıktan kaybolur.

Göksel’in Ada’ya olan ilgisi aynı şekilde devam ederken, Ada gönlünü Tugay’a kaptırmıştır.

Özge yine dergisi Darbe’yi çıkarmak için var gücüyle çalışmakta ve medya dünyasının gerçek yüzünü görmeye başlar.

Bilge ilk kez aşık olmuş, ama sonu acı bir hüsranla bitmiştir.

Bu konuları detaylı bir şekilde bu kitap da okuyabilirsiniz.

Ve kitabın arkasında ise yazanlar çok daha farklı:

Hayat, insanın kendi potansiyeline ulaşabilmesi için dikkatle, incelikle, muhteşem bir zekâyla dizayn edilmiştir. Yapman gerekeni yapamıyorsan, olamıyorsan, doğamıyorsan hayat çok acıtır, anlaman için hırpalar, yorar. Seni sen yapabilmek için ne gerekirse yapmaya hazırdır.

Asla rahat bırakılmazsın.
Öylesine, anlamsız var olmazsın.
Mutluluğa saklanamazsın.
Öyleyse acına sahip çıkmalısın!
Çünkü acı, bilginin bedene inmesidir.
Bilgiyi bedene indirmeli, olman gereken şeye dönüşmelisin.

Bu kitap ‘kendine gelmek’ için burada olduğunun farkına varabilenlere yazıldı. Fi ile çıkılan yolculuğun tek durağıdır Çi. Sadece farkındalığa giden, değiştiren, mutlaka geliştiren bir yoldur bu ama sunduğu seks, macera, intikam, ihtiras sizi aldatmasın, zordur.

Hayatı değil sistemi yaşadığımızı fark edenler, harekete geçmek için işaret bekleyenler, umursamayanlara karşı umursayanlar, hissedemeyenlere karşı hissedenler adına ve kendi tekamülünde kaybolmuşlar için yazılmış, dengeye adanmıştır. Hayat harekete geçen herkesi varması gereken yere götürür.
(Tanıtım Bülteninden)

İnsanlık yalanı ve adaletsizliği kılıçla değil, kitapla yenecektir.

Emile Zola

Haydi bakalım, sizlere iyi geceler…Kitapsız kalmayın, olur mu?

Hakkımda Nilgun

Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

Vadideki Zambak..Balzac

Bu defa da bir dünya klasiği bitirdim. Bu romanı yıllar önce okumuştum, bu defa yine …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.