NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI 
Bugün boş vakitlerimde ne yaptığımı düşündüm…Ve hayretler içinde gördüm ki mutfaktayım. Evet maalesef doğru…Kilo aldığımdan belli olmuyor mu?Bu sıralar devamlı her meyveden reçel yapıyorum. Ama 250 gram veya en fazla yarım kilo.Bu yaz erik, şeftali,kızılcık, incir,vişne, çilek,kara üzüm reçelleri yaptım.Çocuklarda isterlerse onlara da yapıyorum.Maşallah hepside güzel oldu.
Birde bu yaz likör yapımı denedik.2 kavanoz vişne, 1kavanoz şeftali, 1 kavanozda kavun likörüm oldu. Dün akşam şeftali ve kavunu denedik, arkadaşlarım şeftali, ben kavun likörünü sevdim. Vişnede süper olmuş gibi, ama bir ay kadar daha bekleteceğim onu.
Yaz geçti…Nasıl geçti… Ondan da haberim yok. Kime yazın nasıl geçti diye sorsam, aynen benim gibi, hiç bir şey anlamadım diyorlar. Önceden bol bol yüzdüm, yürüyüş yaptım, gezdik derdim..Şimdi aynı soruya, bu cevapları veremiyorum maalesef.Ama bir şekilde geçti..Yinede iyiydi, sakindi.
Zaten haziran ayı soğuktu, temmuz ayında deniz çok soğuktu, 10 ağustosta deniz ısındı, hava bozdu derken geldik bu güne. Şimdi yine hava soğuk ama deniz sıcak, bu defada deniz anaları çok var. Hani o filostos denilen iri deniz analarından.
Şu sıralarda kestane karası dediğimiz şiddetli rüzgar zamanı, her an patlak verebilir. Bu akşam Sinop limanında 14 tane şilep türü gemiler vardı, onlarda sığınmak için geldiler limana.
Görmüşsünüzdür Rize’yi, İstanbul’un Sarıyerini.Her taraf betonlaşınca yağan yağmur gidecek yer bulamayınca evleri, dükkanları basıyor İstanbulda. İklimler değişti, mevsimler kaydı sanki. Allah hayır etsin sonumuzu. Ve ülkemin durumunu.Politikadan sayfamda mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyorum,ama gördüğünüz gibi durumumuz hiç iç açıçı değil.
Eeee gelelim günlüğüme…eylül doğum günü ayımızdı, eşimin , benim, ağabeyimin.
Ardından 15 eylül-22 eylülde 3. Sinop Kitap Festivali yapıldı.Birçok yazar ve yayın evi sahipleri Sinop’a geldiler. Bizlerde bol bol kitap aldık.Bazıları imzalı, bazıları imzasız. 7 kitap almışım. Ama henüz başlamadım okumaya çünkü elimde bir tane 780 sayfalık bir kitap var, önce onu bitirmek istiyorum.Ama bu arada da meleklerle ilgili kütüphaneden aldığım bir kitabı bitirdim, size yazamadım özetini.
Sonra dün, 35 yıl aradan sonra ilk kez dayımın kızıyla oturduk, eskileri yad ettik.
Ve dün akşam SİFAD’ın 2017-2018 sezon açılışı vardı.Kalabalık bir açılış oldu, tüm üyelerimize hayırlı uğurlu olsun. Bol gezmeli, bol fotoğraf çekimli ve verimli bir sezon olur inşallah. Pastamızı da kestik, çok güzeldi. Aramızda geleceğin Sifad üyesi henüz 1 yaşında konuğumuz da vardı.
Bu yazın açtığımız fotoğraf sergimize, fotoğraflarıyla katkıda bulunan üyelerimize,başkanımız teşekkür belgesi verdi.
Bu arada başkanımız Erdoğan Purçlutepe geçen sene yaptığımız faliyetleri gösteren bir sunu hazırlamıştı onu izledik, bir kez daha yaptıklarımızı,gezilerimizi anımsadık, gülümsedik.
Hele Seyit Ali Ak Kupasında bir üst tura çıkan Evrim Sönmez’in hazırladığı, ‘’Aşura’’ sunumu muhteşemdi.Ah Evrimciğim nasıl binbir zorlukla çekmişsindir o fotoğrafları kim bilir, herbir karen çok etkileyiciydi.Tebrik ediyorum canım.
İşte kısaca böyle bir eylül ayı geçti…Ve 2 gün sonra Ekim ayına giriyoruz.İnşallah güzel bir sonbahar mevsimi geçiririz.
Bu arada 3 gün önce sezonun ilk çinekoplarını yakalayıp, afiyetle yedik. Bugünde istavrit çok boldu.Palamut fazla yakalayamadık.İnşallah bundan sonra bol balıklı bir sezon olur.
Sevgili okuyucularım hepinize huzurlu ve güzel geceler diliyorum.Kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın. Sevgiler..
