Çok ilginçtir ki, bu kitap yayınlandığında,yazar ve yayıncı hakkında ahlaksızlığa teşvik suçundan dava açılmış.)))Güldüm …Kusura bakmayın yani yazara da yayıncıya da açıdım. Yaşasalardı ve şimdi ki TV kanallarındaki dizileri izleselerdi, ne kadar usturuplu yazılar yazmışız diye hayıflanırlardı.
Gördüğünüz gibi birazda klasiklerden okuyayım dedim.Kitap 1857 de basılmış ve Time tarafından 2007 yılında açıklanan dünyanın en ünlü yazarlarına göre “Tüm Zamanların En İyi On Kitabı” listesinde, Lev Tolstoy‘un Anna Karenina adlı yapıtının ardından ikinci seçilmiş.
İyi kalpli ve sıradan bir doktor olan Charles Bovary’nin,lüks düşkünü,şımarık, değişik idealleri olan güzel karısı Emma Bovary’nin yaşantısını anlatıyor.
Hani derler ya ”Kadının fendi, erkeği yendi”öyle bir kitap gibi görünse de ilk başlarda, erkeği yenemiyor burada, kendi yeniliyor.
Emma Bovary,kocasından beklediğini bulamayınca,bu sıradan ilişkisinden bıkıp yavaş yavaş uzaklaşıyor ve mutluluğu önce romanlarda , sonra sevgililerinde bulmaya devam ediyor. Aldattığı gibi, aldatılıyorda.
İsteklerinin önünü kesemeyince,kocasından gizli borç batağına giriyor, aradığı mutluluğu sevgililerinde de bulamayınca,o yıkılmışlığın sonunda……Ne mi olur?Neyse yazmayayım. Bu kitabı okuduğunuza eminim ama,en azından unutmuşda olabilirsiniz.
Veya benim gibi filmini izlemiş olabilirsiniz. O halde şimdi de okuyun derim..
Haydi bakalım , şimdi dünya klasiklerine el attım. Sırada Uğultulu Tepeler var..Sonra daTolstoy’un Anna Karenina’sını alıp okuyayım.
Nasıl fikir???))))