Sevgili Nilgün’ün Günlüğü Okurları, Yine size, toplumun sürekli gözden kaçırdığı bir konuyu, tekrar gündeme getirmek istiyorum. Sokak hayvanlarının durumu, maalesef bizim, birçok gelişmiş ülkenin çok gerisinde kaldığımızın bir göstergesidir.

Sevgili okuyucularım, canlarım nasılsınız? Önce tüm annelerimizin, anne adaylarımızın anneler gününü kutluyor, büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin yanaklarından öpüyorum. Beni soranlara da çok selam desem, aynı mektup bitirilişi gibi olacaktı.))))

  15 günde tam 3 kitap bitirdim. Böyle okuyunca çok mutlu oluyorum. Biraz önce de Deja Vu ‘yu bitirdim.Yine polisiye bir romandı.Ve çok heyecanlıydı.410 sayfaydı. Eveeet, kitap polisiye bir hikaye.

Dünya klasiklerinden okuduğum çok güzel bir kitap dı.451 sayfa kitabı 4 günde bitiriverdim.1813 de yazılmış bir kitap. Ne güzel işlemiş konuyu yazar, ben de büyük bir zevkle okudum. Sizlere de tavsiye ederim. Sinop Dr. Rıza Kütüphanesinde var, bilgilerinize..

Epeydir görüşmemiştik, resim kursundan arkadaşlarımla, dün kahvaltıda buluşalım dedik ve Şakir Resturana gittik. Havada kahvaltıda çok güzeldi. Manzara desen ona keza. Özlemişiz birbirlerimizi sohbet iyiydi anlayacağınız.

Televizyonların siyah beyaz, tek kanal olduğu çocukluk dönemimde her Pazar saat 10.00’da Western filmleri gösterilirdi. Kızılderili ve beyaz adamların savaşında her film başlayışında Kızılderililerin kazanması için dua eder, beklerdim ve her seferinde televizyonun önünden hüsranla kalkardım.

Şansımıza dün hava yine yağışlıydı. Saat 13.00 e gelirken’’ Ayda 1 Gün Sokak Bizim’’ etkinliğine gitmek için, gözlüğümü takıp sokağa çıktığımda, yağmur yağdığını gördüm, döndüm bu defada şemsiyemi aldım.)))

İyi akşamlaaaar Türkiyeeee… Allah Allah nedense birden içimden İyi akşamlar Türkiye diye bağırmak geldi.))) Hani bazı sabahlar Günaydıııın Sinoooop, diye seslenirdim ya buradan, onun gibi işte.))))