Yazıyı yazmak da içten gelmeli…Moral yerinde, kafa rahat, ruh özgür olmalı…Peki bunu her zaman yapabiliyor muyuz?Tabi ki hayır… Daha yarım saat önce bugün oturup rahat rahat günlüğümü yazayım derken, son yarım saatte olan bir olay ister istemez seni etkiliyor…

Yaz geçti, ama ben ancak Yaz’ı okudum. Ve elimde uzun süre kalan kitaplardan biriydi. İlk  150 sayfada hiç açmadı beni, hatta yarım bırakayım dedim ama içim el vermedi. Yarım  bırakmayı sevmem de.

Başrollerini Kerem Bürsin, Şükrü Özyıldız ve Yasemin Allen’in paylaştığı Şeref Meselesi, bu sezonun en iddialı yapımlarından biri olacak gibi gözüküyor. Pazar akşamları saat 20.00’da KanalD ekranında yerini alacak yapım, İstanbul’a göçen aile hikâyelerine yaptığı kendine özgün yaklaşımı ile fark yaratıyor. 4 kişilik çekirdek bir aile, köy ağası olan dede karakterinin …

En nihayet hafta sonu geldi.İnşallah artık cumartesi günlerini kendime ayırabileceğim, bugün olduğu gibi.

Sağlıklı mutlu günler dileyerek başlıyorum yazıma.Tabii böyle sağlıklı mutlu değince konumuda sağlıkdan seçtim.Herşeyin başı sağlık diye atalarımız boşuna dememişler.

Cuma akşamını beklemeden bu defa günlüğümü yazıyorum.)) Yine her zamanki gibi resim atölyeme gittim sabahtan. Şu zenci çocuğu çalışıyorum, nü çalışmama biraz ara verip ona yoğumlaştım. Fakat siyah beyaz çalışmak çok zormuş, gözlerdeki gülümsemeyi bir türlü veremedim. Benim ki galiba somurtkan çocuk olacak, onu güldüremeyeceğim sanırım.(((

Enson Salı günü yazmışım. Şu sıralar farkındayım biraz ara vererek yazıyorum.Ama günlerim resim atölyesinde ve sporda geçiyor, haftada 1de arkadaşlarla oturma yapınca günler çabukçak geçiveriyor. Ben de yazacak enteresan bir şey bulamıyorum.

  Şehit Erkan Yılmaztürk  Güzel Sanatlar Lisesi’nin Atatürk’ü anma törenine katıldım bugün.