Viyana..27.Eylül.2010..

Size Viyana’yı anlatacağım ama önce Sinop’tan bahsedeyim biraz.Ekimin 7si oldu ve hava buz gibi soğudu.Tamam size söz vermiştim üşüdüm demiyeceğim diye ama,baksanıza Allah aşkına nasıl üşüyorum demem.Geçen sene ekimin 18de denize girmiştik arkadaşımla.Bu senede bir ümit hala mayoları kaldırmadım,ha acar ,ha açar diye bekleyip durdum.Üstelik yazlıktaydımda.Dün gece soğuktan buz tutunca, ya benim zorum ne gitsene normal evine dedim ve gece eve geldik.Aaaa baktımki bizim apartmanda kaloriferler yanmış))))Ben hala denize gireceğim diye hayaller kurayım,kaloriferler yanmaya başlamış.İşte Sinop soğuk anlayacağınız.Ama diğer yerlerde öyleymiş.Küresel ısınma bu oluyor demek ki.Geçen gün radyoda dinledim,son 1000 yılın en soğuk senesi olacakmış.Haydi hayırlısı diyelim..

Gelelim seyahat anılarıma…..

Daha önce böyle bir tuvalet kapağı temizlenmesi, görmüş müydünüz?

Saat 8.00de Budapeşte’den ayrıldık.Yollar harikaydı ve yol boyunca gördüğümüz rüzgar güllerine hayran kaldık.Bu arada tüm tur arkadaşları katılmayı uygun bulunca da, Solevenya’ya uğradık.Girişte köprü üzerinde ki,ufoya benzeyen restaurant, şehrin en dikkat çekici yerlerinden biriydi.Sonra şehrin merkezine girip etrafı dolaşıp,tur rehberinin anlattıklarını dinledik.Mozart’ın ilk konser verdiği, evi gördük.
Bir gözlükçü dükkanının köşesindeki heykelde çok ilgi çekiciydi.Bu dükkanın üstünde çok meraklı biri otururmuş, şehre gelen gideni, gözetlermis.Bu kişinin anısına bu heykeli yapmışlar.Yanında da gözlükçü vardı.Sonra Güzel Naci’yi gördük.)))Gördük değince yalnış anlamayın heykelini yapmışlar anısına.Bu ismi Türkler katmış, asıl ismi Güzel Ignesyo’muş..Bu adam ,halkın desteğiyle karnını doyurur,yine bir hayırseverin verdiği evde otururmuş.En büyük özelliğide kadınlara karşı çok kibar oluşuymuş.
blankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblankblank
Dikkatimizi çeken bir başka şey de belden yukarısı cadde de olan bir heykel büstüydü.Yanında da aynı onun gibi, bir büst vardı.Baktık o büst sandığımız şey,kaşını gözünü oynatıyor,gülüyor,meğerse genç bir delikanlıymış. Bütün gün hareket etmeden durup, izleyenlerden başiş alıyordu..Şehir hakkında gereken bilgileri verdikten sonra ,rehberimiz 1saat kadar bizi serbest bıraktı. Bizde ufak tefek şeyler aldık,burada euro geçiyordu.Mc Donald’s da yemek yedik.

Ve 13.30 gibi de Viyana’ya hareket ettik.Viyana ekonomik yönden çok gelişmiş,zengin bir şehir.Lüks arabalar,süslü evler, temizliği, dikkat çekici özellikleri arasında.Şansımıza yağmur yoktu.Otelimize gelmeden önce şehir turu yaptık.Opera Binasi,Güzel Sanatlar Müzesi,Parlemento Binasi,Burg Theater,Tarihi Şehir Meydanı,Üniversite,Schoenbrunn Sarayı,Belvedere Sarayı gördüğümüz yerler arasındaydı.
Belvedere Sarayı’nı dıştan gezdik,bahçesini dolaştık,Schoenbrunn Sarayının içini 9 euroya bilet alarak, dolaştık.26 Odasını gördük..Girişte,isterseniz elinize, telsiz gibi bir alet veriyorlar gezmeye başladığınızda basıyorsunuz düğmesine, İngilizce veya başka bir dilde sana o anda gördüğün , yer hakkında bilgi veriyor..Burası da çok büyük bir saraydı.Kraliçe Elizabeth, bu sarayını seyretmek için,arka bahçesine, seyirlik ufak bir saray daha yaptırmış.Oraya bazı günler gider, çayını yudumlarken sarayını seyredermiş.
Burada ki Otelimiz Falkensteiner Place’di.Yine çok beğendik 4 yıldızlı bir oteldi.Fakat burada da, odalarda internet paralı, ancak lobideki interneti ücretsiz kullanabiliyorsunuz, benim de,gezmekten vaktim olmadığı için, giremedim.Şimdi saat23.45,ben dünkü günlüğümü yazabiliyorum.Bu arada saatlerimiz 1saat geri Türkiye’den.
Odamıza yerleştik 1,5saat sonra rehberimiz bizi yemeğe çıkardı,tabii gelmek isteyenleri.Oranın cok ünlü bir schnitzel resturanına götürdü.Resturan 1905’den beri hizmet veriyormuş.2 şubesi vardi Viyana’nın çok ünlü caddesinde.Figlmuller Resturan.Dışarıdan sanki çok minik bir yer gibi görünüyordu.Ilk resturana gittik aşagi yukarıda 20 kisiyiz bizden başkada birkaç kişi daha kapıda bekliyor, boşalanmasa olunca, size içeri alıyorlardı.Orada rezarvasyon gibi bir şansınız yok.Bir yer boşaldığında gidip oturabiliyorsunuz.Rehberimiz haydi birde diğerine gidelim dedi.2.şubeside fazla uzak değildi .Orasıda kalabalıktı..Sıra olup bekledik kapıda, ama hemen de sıra geldi.Bu seferde içeride, 1saat kadar bekledik.Rehberimiz servisin cok büyük olduğunu, yanında fazla birşey sipariş vermemizi önermişti,bizde tavuk schnitzel salata ve üzüm suyu istedik.
Aman Allah’ım bir servis geldi, büyük servis tabağının boyutlarında bir börek görünümünde schnitzel sıcacık,çıtır çıtır,gerçekten beklememize değdi.Ekmek servisi yoktu.Zaten yiyecek kapasitenizde hemen doluyor,salatanın sosu cok güzeldi.Gelen faturada bana 20 euro oldu.Hepsini bitiremedik çok fazla geldi.Sonra da arkadaşlarla otelimize döndük.Bu arada metroyle ulaşımın çok kolay olduğunuda keşfettik.Burada makinalardan bilet satın alıyorsunuz ,ama turnikeden biletinizi gösterip tarih yazdırıyorsunuz,aslinda biletsizde turnikelerden geçebiliyorsunuz ama eğer yakalanırsanız cezası çok büyük.Sanırım 1500 euro. Aldığınız bileti, 1saat diğer ulaşım araçlarında da kullanabiliyorsunuz.

Gece Viyana caddelerinde dolaşırken swarovski taşlardan yapılmış,ayakkabı,elbisede en gözde parçalar arasındaydı.
Otelimize döndüğümüzde yorgunluktan canımız çıkıyordu.Saat 8.30da yarınki tura katılmak için sözleşip,yattık…Şimdilik bu kadar…Bizede sizde iyi geceler.Yataklarımızda pek rahat))))
Not:Yazmayı unuttum size, bu gezimizin en ilginç tuvalet temizliğinide burada gördüm))))Çok ilgimi çekti,sizler için kayıt ettim)))Biraz içeride fazla kaldım ama olsun,kuyrukta kimse yoktu)))Size can feda)))))

Hakkımda Nilgun

blank
Sinop'ta yaşayan, Sinop'lu bir bayanım. Gezmeyi, yüzmeyi, konuşmayı, sosyal aktiviteleri çok severim. İnsanlara yardımcı olmak beni çok mutlu eder.Ve tam bir Sinop Aşığıyım. Bu kadar yeterli mi?)))

İlginizi Çekebilir

blank

Calista Otelde 2. Gün

Merhaba tekrar, Calista Otel’de tatilimizin 2. Gününü anlatmaya devam edeyim. Rahat bir uykudan sonra sabah …

2 Yorum

  1. blank
    H.Çiçeksever

    Nilgüncüm, anılarını detaylı paylaşman çok hoş. Acun firarda yerine Nilgün Firarda olabilirsin:))
    Nerde Gül Baba türbesi?
    İnşallah Sinop’un Avrupa kentleri gibi olmasına çalışacak bir ekip oluşturabilirsiniz.Çağın gerisinde kalmak çok acı.
    Eeee buralardan sonra yine Sinop mu? diyorsun:)))

  2. blank

    )))))Vallahi ben yine İLLE DE SİNOP diyorum.Gül Baba Türbesini ilk günkü anılarımda yazdım.Budapeştede ilk günde.Seyahat anılarım devam edecek,benden ayrılmayın))))))

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.