Dün Şelale’nin Bez Bebeği kitabını bitirince,en son elime geçen ince bir kitabı da hemen okuyayım dedim.
Bu kitap,Sinop Cezaevi’nde 1yıl hücrede,15 yılda cezaevinde yatan idam mahkumu Hüseyin Pehlivan’nın kendi ağzından aktardığı hapisane anılarıydı.
Kitabın yazarı, Ayşe Gül Kara Zorlu’da 1979 Sinop doğumlu. Sanıyorum Hüseyin Pehlivan’da dayısı.Okuduklarımdan öyle anladım. Bugün internette biraz daha fazla bilgi bulayım diye araştırma yapsamda Sinop Cezaevinde yatan Hüseyin Pehlivan’la ilgili bir yazı bulamadım. Ve sanıyorum şu anda hayatta.
Keşke bende tanışıp roportaj yapabilseydim.Tabii şu anda kaç yaşında bilmiyorum.Ama çok sorupta öğrenmek isteyeceğim şeyler olurdu.Anlatılanlar tam merakımı gidermedi malesef.((((
Bu kitabı okurken bende tekrar cezaevi’nin o karanlık günlerine gittiiim, geldim.
Hüseyin Pehlivan’ın anılarından sonra da, Sinop Tarihi Cezaevi’nin tarihi,19 Mayıs Eğİtim Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Mahir Aydın tarafından kaleme alınmış. Sonra yine bu cezaevinde yatan ünlülerden bahsedilmiş.Ve kitap günümüzde Sinop’la, bitmiş.
Kitabın girişinde yazar şöyle anlatıyor:
Sinop Cezaevin’den, bugüne kadar binlerce ömür geçti…Binlerce ayak izi anısını bıraktı soğuk taşlara…Binlerce umut dokundu kirli parmaklıklara…..
Sinop Cezaevi mesafeli duruşuyla tüm gelenleri karşıladı, ama kimseye kucak açmadı.Sadece misafir etti alın yazısı odalarda, hiçbir zaman gülümsemedi bir umut bekleyen bakışlara..
Her zaman uzak durdu hayallerdeki mutluluklardan, her zaman uzak durdu parmaklıklar ardındaki hayattan!
Diye devam eden güzel bir girişi var.
Kitabın sonunda, Necip Fazıl Kısaküreğ’in, Zindandan Mehmed’e Mektup şiiride var.Uzun bir şiir ama ben sizin için bir kısmını okudum.
Zindandan Mehmed’e Mektup ncabaci
Demiştimya başta, kitabı okuyunca eskiye gittim diye. Bu cezaevi 1996 yılında taşınmıştı.Taşındığının 2.günü bakmaya gittim.Ve inanın o kadar korktum, o kadar kötü olmuştum ki..Birgün önce taşınan mahkumların nefesini ensemde, idrar kokularını burnumda hissettim. Sağa sola atılmış iç çamaşırlarını gördüm.Ve o gün digital fotoğraf makinam yoktu,normal makinamla resimlerini çekmiştim.Yüreğimin götürdüğü kadarıyla.((((
Allah kimseyi düşürmesin, şaşırtmasın..Düşmüşleri de Allah kurtarsın..Hak edenler için birşey diyemeyeceğim…((((
Kitabı okuyup sizde eski anılarınızı tazeleyin..Kimler gelmiş,kimler gitmiş bu Sinop Cezaevi’nden, birkez daha anımsayın derim…
Şimdilik iyi geceler diliyorum sizlere..
Başın öne eğilmesin
Aldırma gönül aldırma,
Ağladığın duyulmasın
Aldırma gönül aldırma.
Görmesen bile denizi
Yukarıya çevir yüzü
Deniz gibidir gökyüzü
Aldırma gönül aldırma
Dertlerin kalkınça şaha
Bir sitem yolla Allah’a
Görecek günler var daha
Aldırma gönül aldırma.
Kurşun ata ata biter
Yollar gide gide biter
Mapus yata yata biter
Aldırma gönül aldırma
SABAHATTİN ALİ
Huseyin pehlivan 83 yasinda sinopta ikamet etmektedir.. Buyukbabam olur.. Sorulariniza dogru cevap verebilcek dirayete sahip , merakinizi giderebilir 🙂
Hüseyin Bey’in kim olduğunu buldum. Üstelik benim çok sevdiğim bir bey çıktı. Ben de Hüseyin Bey’le birlikte radarda çalıştım.