NİLGÜN'ÜN GÜNLÜĞÜ – SİNOP AŞIĞI 
Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun birlikte alışveriş çooook zor. Yaşayarak öğrendiklerimden hangisini anlatayım karar veremedim. Bunu yazarken bile zorlanıyorum. Artık toplumumuzda annelerin çoğu çalışıyor. Çalışan annelerin çocuklarıyla geçireceği zamanda doğal olarak kısıtlı oluyor. Bu da onlarla daha fazla vakit geçirebilmek için her yere birlikte gitmek istememize sebep oluyor. Buna alışveriş de dahil.Biz kendimize göre reyonlara bakarken onlarda bu durumdan sıkılıyorlar ve başlıyorlar gidelim diye… Ya da oyuncak reyonuna gitmek için sabırsızlık gösteriyorlar. İşte size pratik bir kaç öneri:
* Alışverişe gitmeden önce kendimizi sakin olmalıyım diye şartlamalıyız. Evet, yanlış okumadınız. Kendi kendimize ‘sakin olmalıyım, sakin olmalıyım, sakin olmalıyım’ diyerek başlıyoruz.
* Üç kere derin derin diyaframınızı dolduracak şekilde nefes alın. ‘Acele edecek bir durum yok. Her yere her şeye aynı anda yetişebilmem mümkün değil’ diye de şartladıktan sonra artık alışveriş için planlarınızı gerçekleştirebilirsiniz.
* İlk şartımız, sakin olmalıydık değil mi? Otobüste, minibüste ya da arabanızı park ederken etraftan gelen kaba söylemlere kulaklarınızı tıkayın. Etrafınıza gülümseyer bakın. O zaman çevrenizdeki kişilerinde size yardım etmeye, hayatınızı kolaylaştırmaya çalıştıklarını da fark edeceksiniz.
* Yolda, markette, alışveriş merkezinde çocuğunuzla sürekli dialog halinde olun. O zaman çocuklarında çok iyi yol arkadaşı olduklarının farkına varacaksınız. Yaşı ne olursa olsun ona fikrini sorun, etrafa ve kendine zarar vermeyecek herşeye dokunmasına izin verin. Unutmayın çocuklar dokunarak daha iyi algılarlar.
* Eğer çocuğunuz 4-5 yaşındaysa çocuğunuza çok rahat görevler verebilirsiniz. Bu basit görevler, onun kendini önemli olduğunu hissetmesini sağlayacaktır. ‘Bana yardımcı olursan sana da istediğin bir şeyi alabiliriz. Bunun bütçemizi aşmaması şartıyla’ diye bilirisiniz. İnanın çok işe yarayacaktır. Hatta çantalarınızı bile taşımak isteyecektir.
* Ayrıca alışverişe çıkmadan önce de mutlaka gideceğiniz yer hakkında çocuğunuzu bilgilendirin.
* Eğer çocuğunuz pusette taşıyacak kadar küçükse, alışverişe çıkmadan önce altını temizleyin, karnını doyurun ve uykusunu aldığından emin olun. Pusetle yürüyen merdivenlere binmeyin. Çocuğunuzu pusetle lütfen tehlikeye atmayın. Asansörleri tercih edin. Dönüşü olmayan tehlikelrden de korumuş olursunuz.
* Gerektiğinde etrafınızdan yardım isteyebilirsiniz. ‘ Pusetimi kaldırmama yardım eder misiniz? gibi. İnanın yardım etmeye çalışacaklardır.
* Ama ne de olsa yanınızdaki küçük bir çocuk ve kriz anı geldi. Kendini yerden yere atıyor, ağlıyor, bağrıyor. Sakın… Sakın, telaş içine girmeyin. Önce derin derin nefes alıp, sakin olmalısınız. Çevreyi bir kenara bırakıp, yerin dibine girme anın başrolünde olduğunuzu unutup, çocuğunuzu hırpalamayacaksınız. Siz onun annesisiniz. Panik olmayın, size acıyarak bakan gözlere hiç aldırış etmeyin. Hatta onlara gülümseyebilirsiniz de… Ona sevdiği büsküvilerden ya da sevdiği bir oyuncağını vererek sakinleştirebilirsiniz. Bunları çantanızda bulundumayı sakın unutmayın. Hatta bu liste uzayabilir. Eğer sizlerinde önerileri olursa buradan paylaşabilirim. Ehh… ne de olsa onları mutlu edebilmenin sanatını paylaşarak bulabileceğimize inananlardanım. Sevgiyle kalın.
