Piraye..Canan Tan…

Piraye ismini görünce hemen aklıma geliveren Nazım Hikmet’in Piraye’si olmuştu. Gerçekten diyorum…  Kitapta da, ilk başlarda Nazım’ın Piraye’sinden çok bahsediliyor zaten.

Kitabın kahramanı Piraye’yi , ideallerine çok düşkün biri olarak tanıyoruz başta,ama sonra  olaylar öyle bir gelişiyor ki, bir bakmışsınız Piraye evlenmişte Diyarbakır’a gitmiş.İstanbul’dan hiç ayrılmayacağını sandığınız Piraye Diyarbakırda.

Önce bu evliliğe dayanamaz dedim kayınvalide ile baş edemez dedim ama ,oo maşallah epey sabretti,hem de hiç tahmin etmediğim şekilde.Ama bir yere kadar….İşte O yer neresiydi…Kadınların en can alıcı noktası….. Tam da oradan vurdu kayınvalidesi…. Ve istemese de, durumu  kabullenen eşi….

O kadar akıcı bir roman ki. Dün gece saat 2.00 olmuştu sonunu merak ettiğimden bitirmeden uyuyamadım. Bu seferde bitirdim, üzüntümden uyuyamadım…

Yok mu böyle olaylar çevremizde ,duyuyoruz,okuyoruz…Olmaz diye birşey yok yani…Toplumumuzun ,özellikle de Güneydoğu’nun en büyük sorunlarından birine parmak basmış yine Canan Tan…Kitabı elinize aldığınızda, bir çırpıda bitiriveriyorsunuz…Sonra da siz bitiyorsunuz tabiii.. Bu kitabı Kütüphaneden ödünç almıştım,yarın iade edeceğim,okumak isterseniz, öğleden sonra Sinop Rıza Nur Kütüphanesinden ödünç alabilirsiniz…)))

Bir kitap daha bitti.Sırada ne mi var?….Oooo baş uçumdaki kitapları ve cüzdanımdaki kağıtta yazan, okumayı düşündüğüm kitap isimlerini yazmayayım şimdi. Sadece bu akşam okumaya başlayacağım kitabın adını yazayım…Naşide Gökbudak’ın.Şelale’nin Bez Bebeği.

Haydi iyi geceler size…Önce bir Fatmagül’ü izleyelim isterseniz))))Sonra da kitaba başlarız..Aaa sahi sizin elinizde hangi kitap var şu sıralar?